Gimpy traduction Turc
95 traduction parallèle
I ain't gonna wind up with a gimpy leg, am I? No!
Sakat bir ayağı kaldıramam, öyle değil mi?
I sure hope that thing don't leave me gimpy.
Umarım topal kalmam.
Yeah, but... I can't walk in on her gimpy and all like this without no... warning, can I?
Evet ama hiçbir uyarı yapmadan bu topal halimle ona yaklaşamam, değil mi?
When will you get married, Gimpy?
Ne zaman evleneceksin, Gimpy?
Can you complete with him, Gimpy?
Onunla boy ölçüşebilir misin, Gimpy?
This gimpy leg of mine is always...
Şu sakat bacağım hep...
That's Gimpy and the guys at the bakery.
Gimpy ve fırındaki çocuklar.
I'd like to be smarter... so that I could understand Gimpy and the fellas at the bakery.
Daha zeki olmak istiyorum. Böylece Gimpy ve fırındaki diğer arkadaşları anlayabilirdim.
- How is your gimpy knee?
- Sakat dizin nasıl?
Otherwise, you're gonna have two gimpy legs, little sister.
Aksi takdirde, iki aksak bacağın olacak küçük kardeşim.
Come on gimpy, pass us the ball.
hadi sakat, bize pas ver.
And he's got a gimpy shoulder, you know that.
Omzundan yaralandı, bunu biliyorsun
Short fella, gimpy leg.
Kısa bir çocuk. Aksak ayaklı.
Snuffy, Al, Leo, Little Mo with the gimpy leg,
Snuffy, Al, Leo Topal bacaklı Moe, Cheeks, Boney Bob, Cliff...
Snuffy, Al, Leo, Little Mo with the gimpy leg, Cheeks, Bony Bob, Cliff...
Snuffy, Al, Leo, Topal bacaklı Moe Cheeks, Boney Bob, Cliff...
Me leg's gone gimpy!
Topal oldum!
He was born with a limp, so maybe I'll call him Gimpy.
Ayağı sakat doğdu. Belki ona Aksak derim.
My old gimpy knee has gone akimbo again.
Yaşlanmış dizim yine ağrımaya başladı.
All right, we can move faster without Father O'Gimpy.
Tamam, Peder O'Gimpy olmadan daha hızlı hareket edebiliriz.
Move it, gimpy.
Defol topal!
His gimpy leg.
Bacağı topaldı.
- What is it, gimpy?
- Ne var, sersem?
He's got a gimpy fin on one side.
Turuncu. Yüzgeçlerinden biri kısa.
I don't want to die being a gimpy old guard at a half-ass prison.
Aptal bir hapishanede sakat, yaşlı bir gardiyan olarak ölmek istemiyorum.
I thought the guy with the gimpy leg should be deciding when we rest.
Ne zaman dinleneceğimize topal adam karar verir diye düşünmüştüm.
Gimpy, didn't you hear the man?
Onu duymadın mı?
Or do you choose door number two and go back to where you came, with your gimpy leg and your shot-up hand?
Yoksa iki numaralı kapıyı mı seçeceksin ve geldiğin yere geri döneceksin o topal bacağın ve yaralı elinle.
Who's the gimpy one?
Şu da kim?
Who's the gimpy one?
Bu da kim?
Fucking gimpy-assed, big-grill motherfucker.
Özürlü orospu çocuğu.
Gimpy McCrutch covers up that the Artist Formerly Known As Henry Gale tried to strangle your little amiga and it's on me when she goes vigilante.
Gimpy McCrutch, kız arkadaşını boğan, daha önce Henry Gale olarak tanınan sanatçıyı koruyor ve o kız diktatör olunca benim suçum oluyor.
You get paid, nobody gets hurt... well, except for Lanko, and of course Fortnum with his gimpy wrist.
Paranızı alırsınız ve kimse incinmez Lanko dışında, ve sakat bilekli Fortnum tabii.
Alright, that guy Lanko, and the one with the gimpy wrist...
Şu adam Lanko, sakat bilekli dışında...
You have a gimpy left knee, right?
Sol dizinde bir sorun vardı değil mi?
My gimpy limey cheese freak is waiting to get his ankle wrapped.
Sakat, peynir delisi İngiliz hastam bileğinin sarılmasını bekliyor.
I'll go and I'll be pregnant and gimpy and, you know, most likely wearing sweatpants.
Oraya hamile ve sakat biri olarak gider... ve pantolon üzerine kazak giyerim.
It ain't my fault that him and all his gimpy friends don't fit in with regular society.
O ve onun topal arkadaşlarının günlük hayatımıza uyum sağlayamaması... benim suçum değil bir kere.
You, sir, you with the mustache and the gimpy leg.
Siz beyefendi, bıyıklı ve aksak olan.
But now you're just an old gimpy-ass has-been trying to tell me what to do.
Ama şu an, bana ne yapmam gerektiğini anlatmaya çalışan eski kafalının tekisin.
That's where he hangs out at with his gimpy brother.
Sakat kardeşiyle orada takılıyor.
'Cause then they get bent, and then my players are all gimpy.
Çünkü o zaman yamulurlar ve tüm oyuncularım topallar.
Gimpy as a motherfucker.
Piç sakatlanmış.
What are you doing with a gimpy chess bum who has to sleep with the light on?
Geceleri ışık açık uyumak zorunda olan topal bir satranç oyuncusuyla ne işin var?
Got gimpy leg.
Hala biraz topallıyor.
I get vertigo when I travel and my gimpy leg acts up.
Yolculukta başım dönüyor ve sakat dizim acıyor.
And everybody knows he has a gimpy arm and nothing left in the tank.
Ve herkes onun kolunun sakat olduğunu biliyor O tank yüzünden bıraktı.
I don't see a gimpy arm, man.
Ben o kolda bir sakatlık görmüyorum.
I do not see a gimpy arm.
O kolda bir sakatlık yok.
Don't tell anybody what you heard, Alice! Gimpy.
Duyduklarını kimseye anlatmayacaksın, Alice.
Hi Gimpy!
Merhaba, Gimpy!
If he asks for a free cup of coffee, gimpy's going down.
- Bedava kahve isteseydi "Gimpy" kesin yeri boylardı.