Girlie traduction Turc
579 traduction parallèle
Now listen, girlie, don't worry about me.
Dinle kızım, benim için endişelenme. Sık sık kendimle konuşurum.
Walk along, little girlie.
Yüz bakalım küçük kız!
It means, girlie, that your friend here tried to stick up a restaurant.
Şu demek, arkadaşın bir restoranı soymaya çalışmış.
- Yes, girlie.
- Evet kızım.
Who's the little girlie by your side?
Yanındaki kız kıIıklı kim?
You and your little girlie, and me and my little Velma.
Sen ve kız arkadaşın ve ben ve küçük Velmam.
Hey, girlie, how about a dance?
Hey, küçük kız. Dans edelim mi?
" My grandpa saw the girlie shows and told me of one special pearl
Dedem revüleri görmüş. Bir inciden söz etti
" That famous girlie show closed 40 years ago
O meşhur revü kapanalı Geçti 40 yılı
Take it easy, girlie.
Sakin ol kızım.
Okay, girlie, wash your hands.
Tamam kızım, ellerini yıka.
Just wash your hands, girlie.
Sadece ellerini yıka kızım.
Here you are, girlie.
Al bakalım kızım.
I'm sorry, girlie, you've got to leave me out of this.
Üzgünüm kızım, beni bu işe karıştırmayın.
He don't trust no woman, girlie.
Hiç bir kadına güvenmez çünkü Bayan.
Do you know how long it's been since I seen a pretty face, girlie?
Güzel yüz görmeyeli ne kadar zaman oldu biliyor musun?
Look, girlie, do me a favor, don't be hard to handle, will you?
Bak kızım, bana bir iyilik yap ve geçinmesi zor biri olma, tamam mı?
He's pretty bad, girlie.
Durumu gerçekten çok kötü.
- Come on, girlie, you don't want to leave him for some cat or bear to rip open.
- Hadi kızım hadi artık Onunla kalmak istiyorum Yabani hayvanlar parçalar onu
All right, girlie, grab a handful.
Peki kızım hadi biraz kımılda.
You can change the wrapping, girlie.
Sen de bandajı değiştir, Lina.
Easy there, girlie, you'll have it all down on us.
kolay gelsin evlat nasıl gidiyor bakalım.
Start fixing for a fire, girlie.
Sen ateşi yakmaya başla kızım.
- You'll find out, girlie! Move!
- Yakında anlarsın, küçük kızcağız!
That's all you gotta do, girlie?
Başka işin yok mu be kadın?
Look, girlie, I don't mind a pickup once in a while... only I like to do the picking, see?
Bak kadın, ara sıra zamparalık hoşuma gider, ama bunu yapan ben olmak isterim, tamam mı?
Don't cry, girlie.
Ağlama tatlım.
Hey, girlie!
Hey, ufak kız!
"Hang on, girlie. Mallet-head Malone has been asking for it." Signed, a commuter.
Çekiç kafalı Malone bunu haketti. " İmza, bir tren müşterisi.
Sorry I'm a little late, but I had girlie trouble.
Kusura bakma biraz geciktim ama kız mevzuları vardı.
I've been a singer in this business for 10 years and I've never introduced a girlie line in my life.
10 yıldır bu piyasada şarkıcılık yapıyorum. Ve hayatım boyunca asla revü kızlarını sahneye davet etmedim.
They want me to introduce the girlie line.
Ama onlar benden revücüleri takdim etmemi istiyor.
And you introduce the girlie line, Hughie.
Ayrıca kızları takdim edeceksin, Hughie.
Fourth billing and introduce the girlie act.
Sahneye dördüncü sırada çıkmak ve dansçı kızları takdim etmek.
- introducing the girlie line. - Wait a minute, will you?
- Bekle bir dakika, olur mu?
We're on our way to Italy, girlie!
İtalya'ya gidiyoruz, yavrucuğum!
Hey, girlie.
Şş yavrum!
- Can you see, girlie?
- Görebiliyor musun, küçük kız?
Three measly little quarters buys you a chance to see the little girlie, and I'm gonna bring her out right now.
Sadece üç çeyreğe küçük kızı görme şansını elde edeceksiniz ve şimdi onu dışarı çıkartacağım.
So were you, girlie.
Sen de öyle, küçük hanım.
- Listen, girlie...
- Dinle, kızım...
Whoa, girlie.
Hey kız.
Oh, girlie.
Oh hatun.
I don't shoot them, Marcie, girlie.
Onları vurmam ben Marcie kız.
You lost your chance at me, Marcie, girlie.
Benimle olan şansını kaybettin Marcie kız.
With my best girlie by my side. We'd sing... sing... sing!
Yanımda hayatımın kızıyla şarkı söylerdik, şarkı söylerdik.
I wish I'd been a girlie, just like my dear mama.
Keşke kız olsaydım Aynı sevgili annem gibi
I wish I'd been a girlie, just like my dear mama.
Aynı sevgili annem gibi
I wish I'd been a girlie
# Keşke kız olsaydım #
Wouldn't you be better off at home, doing the dishes, girlie?
Evde yemek yapsan daha iyi olmazmıydı ufaklık?
Watch out girlie!
Dikkat et, kızım!