Give it to me now traduction Turc
384 traduction parallèle
You'll be in a position to give it to me now.
Artık onu bana verebilecek durumda olacaksın.
Why give it to me now?
Bunu neden bana şimdi veriyorsun?
Right, start. Give it to me now.
Şimdi salla yumruğu.
Want to give it to me now?
Artık bana vermek ister misin?
Give it to me now.
Haydi güzelim.
Give it to me now, Mike. Come on.
Derhal bana ver Mike.
Give it to me now, please I'm dead tired I even got bitten by a female dog.
Dinleyin, çok yoruldum ve bir köpek tarafından ısırıldım! Ama.
Give it to me now.
Bana şimdi ver. Şimdi.
Give it to me now!
Hemen ver!
Give it to me now.
Şimdi ver.
Give it to me now, Gertie.
Onu hemen bana ver Gertie.
Baby, give it to me now
Bebek, haydi ver bana
Give it to me now.
İşte böyle.
Give it to me now.
Onu bana ver hemen.
Now that you've become so arrogant... I thought that you may act arrogant and not give me your number so I took it upon myself to get it.
Kibirli Tae Gong Shil, kibrinden numaranı vermeyeceğini bildiğimden kendim aldım.
Oh, Martin, please! Here, give it to me now!
- Hadi, onu bana ver sana söylüyorum.
And now, when I dont need it and don ´ tt deserve it, you give it to me.
Şimdi ise güvenine ihtiyacım yokken ve onu hak etmiyorken, bana vermeye kalkıyorsun.
Perhaps if you ask her now, she'll let you give it to me.
Belki şimdi ondan istersen izin verir.
If you'll allow me to give you a piece of friendly advice, do it now, privately.
Dost tavsiyesi isterseniz şimdi kimse yokken yapın.
Now, give it back to me.
Şimdi onu bana geri ver.
Now, I always give a man the air before he gives it to me.
Bir erkek beni bırakmadan önce ben onu bırakırım.
Will you give it to me now?
Hala vermeyi düşünüyor musun?
Now you give it to me.
Hemen ver.
Now give it to me.
Şimdi bana ver.
I, too, as it happens, since you're so admirably qualifiied to give me... what up to now I've not been able to obtain :
Aslında ben de tebriği hak ediyorum, çünkü bugüne kadar elde edemediğim... bir şeyi bana verebilecek kişi sensin :
Think it would be better if you were to give me the five now and then leave...?
Beşliği şimdi bana verip sonra da gitmen daha iyi olmaz mıydı sence de...
If it were up to me, I would give myself to you here and now.
Eğer bana kalsaydı, Sana kendimi burada ve şimdi verirdim.
More of that. Now really give it to me.
Haydi güzelim.
Give it to me. I wasn't sure before, but I am now.
Daha önce emin değildim ama artık eminim.
Now, why don't you give it to me - straight?
Şimdi lafı dolandırmadan söyle.
You could give her one, now and then, instead of giving it to me.
Bundan sonra benim yerime ona verebilirsiniz.
Now, I wasn't ever in Bannock, but it seems to me if pa here is willing to pay for the damages, give the old man's family something, then this Maddox has no cause to push.
Bannock'ta neler oldu bilmem. Babamın dediği zararı karşılayalım. Yaşlı adamın ailesine bir şeyler verelim ki Maddox devreden çıksın.
Pink macaroons And a million balloons And performing baboons and give it to me Now!
Pembe süsler ve milyonlarca balon ve Baboon'ların şarkı söylemesini ver bunları bana şimdi!
Give it to me now
O benim çikolatam ver onu bana, şimdi.
Tell me the truth now... who'd you give it to...?
Doğruyu söyle şimdi, kime verirdin?
Now, if you just give it to me, I can go back to the mine.
Haydi, ver de madene geri dönebileyim.
Now it's your turn to give me something.
Şimdi bana bir şeyler verme sırası sende.
Now, it occurred to me that, you know, a young guy like that might have girlfriends that he'd give a key to.
Şimdi, aklıma şu geldi, bilirsiniz ya, böylesine genç birinin kendilerine bir anahtar vereceği kız arkadaşları olabilir.
Now give it to me.
Şimdi onu bana ver.
Now if you'll just give me your name, I'll report it to the proper authorities when we land.
İsmini verirsen indiğimizde seni ilgililere şikayet edebilirim.
Thank you very much. - Right, well, we've got it now. - Give it to me!
İşte, anahtarı bulduk.
Now what are you doing, huh? Give it to me straight, brother.
Ne yapıyorsun ha?
Just give it to me. Now!
Onu bana ver, şimdi!
Now give it to me.
Yap şunu.
Now, you give it to me.
Şimdi onu bana ver.
Give it to me one time now
Bir kerecik bana bırak
Why don't you give it to me right now?
Şimdi versene?
Now, I don't know whether you're into it but you're gonna have to suck on this until you give me back my paper.
Anlaşmanın devam edip etmediğini bilmiyorum. Ama benim paralarım gelene kadar bunu ağzına alıp emeceksin.
Yes, give it back to me now.
- Sana hiçbir şey vermeyeceğim. Evet vereceksin.
Now you give it to me.
Şimdi de sen bana verdin.
This is the nicest thing you've ever given me, which I absolutely love. Now you want me to give it back and replace it with something vulgar.
Bu şimdiye kadar bana verdiğin en güzel şey ve onu değiştirmemi mi istiyorsun?