Gma traduction Turc
28 traduction parallèle
MORGAN : The GMA is one of those lobbies.
GMA, bu lobilerden biri.
# I can barely walk around # Jenny Craig, Richard Simmons # But I still love to pound
Gene Grabowski, artık GMA için çalışmıyor.
So, we kick it off Monday morning. With GMA, play as it plays.
Pazar sabahı bununla ilgileniriz.
Message, "Urgent, have booked you to appear on GMA at 7 : 00."
Mesaj, "Acil. Saat 7'de'G.A.'ya çıkmanı ayarladım."
That crown was on "GMA" and "TODAY" today.
O taç bugün "GMA" ve "TODAY" deydi.
Reinforced, triple German steel.
Yığma kasa.
God, you're an old spoil sport, Mrs. Webb.
Tanrım, yığma taş duvar gibisin, Bayan Webb.
- All right. EL PLAYON Dump site for death squad victims
EL PLAYON Ölüm Timlerinin Kurban Yığma Alanı
Then finish stacking the potatoes.
Sonra patatesleri yığma işini bitir.
It was nice to have met you, Rose.
Seninle tanıştığma memnun oldum, Rose.
No, It's just that I... once heard you... killed a dozen Veniks when they breached the sack wall
Hayır, sadece ben... isminden söz edildiğini... duymuştum yığma çuval duvarı aştıklarında bir düzine Venik öldürdüğünü
Sometimes I just think smooth is not too appealing, that's all.
Bazen, düz olmanın çok yığma olmadığını düşünüyorum. İşte bu.
My family's been stockpiling this stuff for years because of the feud.
Çünkü kan davası yıllarca Ailem olmuştur yığma bu şeyler.
I'm just going to ring out my shirt and stuff toilet paper up my nose, and I'm sure I'll have no trouble fitting in now.
Ben de tişörtümü temizleyecektim, ve burnuma tuvalet kağıdı sokacam, eminim sığma konusunda problem yaşamayacam.
We are going into a very big battle, which you obviously know about, because somebody has been stockpiling luck.
Biz tabii ki hakkında bilmek çok büyük bir savaş, içine gidiyoruz, biri yığma şans olmuştur çünkü.
There's no way you'd fit all that hair on a CD.
Babanın bu saçlarla bir CD'ye sığma şansı hiç yok.
Oh, you were- - yeah, that's very funny.Yes.
Evet yeni bir yığma tekniğim var.
I, uh, yeah.No, see, I can't use my insurance company.
- Yığma. - Evet, bak ne buldum.
I'm glad that I went through this, because... I feel like I know what's important now.
Tüm bunları yaşadığma memnunum çünkü artık neyin önemli olduğunu biliyorum.
Well, it is a pleasure to meet you, son.
Seninle tanıştığma memnun oldum, evlat.
No more masonry wall, load transference ratios...
Artık yığma duvar işçiliğine ihtiyaç kalmadı.
There's no access to the basement from the interior, he's the only one got a chance.
İçeriden bodruma giriş yok. Aramızda oraya sığma ihtimali olan tek kişi Damien.
- Jess, it's been a pleasure, Johnny, I'll speak to you later?
- Jess, tanıştığma sevindim. Johnny, sonra görüşürüz?
Yeah, it's good to meet you, buddy, [phone beeps] I've heard a lot about you.
Tanıştığma sevindim dostum. Senin hakkında çok şey duydum.
Don't put this on us.
Bunu üstümüze yığma.
You gonna do a stacked stone with rustic wall cap?
Yığma taşla rustik duvar başlığı mı yapacaksın?
Those don't go in that pile.
Onları o şekilde yığma.
I did mostly lifting and stocking.
Çoğunlukla taşıma ve yığma yapıyordum.