Gnomes traduction Turc
242 traduction parallèle
And that is not even to mention the main laboratory building right over there, where 2,000 more employees toil away like merry little gnomes.
Tabii ki ana laboratuvar binası buna dahil değil. İşte şuradaki, 2000 kadar sıkıntıdan patlayıcılarla oynayan çalışanı ile.
We are gnomes
Bizler cüceyiz.
Probably some berk with a parrot on his shoulder selling plaster gnomes of Sir Francis Drake and his "Golden Behind".
Tanrım. Muhtemelen, omzunda papağan olan bir öküz Sör Francis Drake ve "Altın Kıç" ının alçıdan heykellerinin satıyordur.
I really love those little gnomes. They, they...
Bu heykelcikleri gerçekten seviyorum.
( Gnomes wail )... this must be... er... the parrot... I sent for.
Bu... beklediğim... papağan olmalı.
( Gnomes keep yelling ) The mall.
Alışveriş merkezi.
Little brown-nosed gnomes with a slingshot.
Sapanlı, küçük kahverengi burunlu yer cüceleriyle.
Lord Bravery and Fan Boy The gnomes are quite a crew
Cesaret Lordu ve Pervane Çocuk. Cinler, sürü gibidirler.
elves and gnomes for the earth and the forests ;
örneğin elf'ler, onlarda birer melektir ;
He's got gnomes.
Bahçesinde cüceler var..
It's for your gnomes, really.
Aslında cücelere aldık.
Well... as a matter of fact... gnomes do, indeed, come in all shapes and sizes.
Aslına bakarsan cinler her şekle bürünebilir.
I can't use imps, gnomes, or fairies... they're utterly useless... with anything practical.
Tamamen işe yaramazlar. Yani yapmam gereken çok şey var!
- The Gnomes.
— Cüceler!
- We can do a report on the gnomes.
— Raporu cüceler hakkında yapalım.
- What gnomes?
— Ne cücesi?
The Underpants Gnomes.
— Külot cüceleri.
I've never seen any underpants gnomes.
— Evet, hiç külot cücesi görmedim.
Dude we can't do a presentation on underpants gnomes.
Hiç. Ahbap, külot cüceleri konulu bir sunum yapamayız.
We're already doing a paper on Tweek's underpants gnomes.
— Biz Tweek'in külot cüceleri hakkında zaten bir rapora başladık. — Evet.
Now Tweek, how many times do we have to tell you, your underpants are missing because you lose them not because of underpants gnomes.
Tweek, daha kaç defa söyleyeceğim? Külotların kayıp çünkü onları kaybediyorsun, külot cüceleri götürmüyor.
Well it's three thirty and I don't any goddamn underpants gnomes, Tweek.
Saat 03.30 oldu ama şu lanet külot cücelerini göremiyorum, Tweek!
- Sure that's what gnomes do.
— Elbette, cücelerin olayı odur.
- Us gnomes are geniuses at corporations.
— Biz cüceler şirketler konusunda dehayız.
Since we are so concerned with the corporate takeovers, we went and asked our friends the underpants gnomes and they told us all about big corporations.
Şirket devirleriyle bu kadar ilgili olduğumuz için, gidip arkadaşlarımız olan külot cüceleri ile konuştuk, ve bize büyük şirketleri anlattılar. Külot cüceleri mi?
Underpants gnomes?
— Büyük şirketler iyidir!
Oh, gnomes now!
Oh, şimdi de cüceler!
In the last one, it took them two and a half hours to decide where to put the garden gnomes.
Son seferkinde bahçe cinlerinin nereye koyulacağına iki buçuk saatte karar verdiler.
Like where fairies and gnomes live?
Periler ve cücelerin yaşadığı vadilerden mi?
Gnomes, blow up.
Cüceler patlasın.
I even stopped by your house and had Babbette introduce me to all her gnomes.
Hatta senin evine uğradım. Babette bana heykelciklerini tanıştırdı
Hey, aren't you guys the underpants gnomes?
Hey, siz don cüceleri değil misiniz?
I was just starting to look over The new naughty and nice list the gnomes prepared for me.
Cücelerin bana verdiği yaramaz ve uslu listesine bir göz atıyordum.
Gnomes, load up the sleigh with toys!
Cüceler, kızağı oyuncaklarla doldurun!
Oh, no. Well, what are you gnomes sitting there for?
Oh, hayır.
Customs officers chucking garden gnomes in the name of law and order.
Gümrük memurları kanun namına hepsini çöplüğe gönderiyor.
After, of course, slayuing two gnomes, a drunken dwarf, and a frenzied ogre.
Tabii bunun için iki cini, sarhoş bir cüceyi ve bir canavarı öldürdüm.
Perhaps they were their equivalent to garden gnomes.
Belki bahçe cinleri gibi bir şeydir.
I have food, Sookie brought me wine, and I've moved on to "Gnomes of the West."
Rahatım. Yemeğim var. Sookie de bana şarap getirdi.
I'm gonna order some lawn gnomes.
Bahçeye biraz çim ektirteceğim.
And one day the little elf family went into the magic forest to find a secret gnome facility, where the gnomes were turning mushrooms into uranium.
Ve bir gün bu elf ailesi sihirli ormana girmiş gizli bir gnome tesisini bulmak için. Burada gnome'lar mantarları uranyuma çeviriyormuş.
So three elves laid down heavy suppressive fire on the gnomes while the others maneuvered around to the right flank, finishing off anything left alive.
Derken üç elf, gnome'lar üzerine ağır silahlarla ateş açmışlar diğerleri sağ kanattan bir manevrayla hiç kimseyi sağ bırakmamışlar.
Whitelighters, Elders, gnomes...
Beyaz Işıklılar, Eskiler, Grenomlar...
Yeah, but they also don't attack gnomes and leprechauns, but this one did.
Cücelere ve leprikonlara da saldırmazlar, ama bu yaptı.
Philip and I have thoroughly toured the property. And with the exception of one too many garden gnomes... we have found it to be in top shape. - Really?
Phillip'le mülkü detaylı bir şekilde inceledik ve biraz fazla bahçe cücesi olması dışında gayet iyi görünüyor.
- Do you think we got enough gnomes?
- Yeteri kadar cüce aldık mı sence?
Letterboxes, a lamp, a bike, garden gnomes...
Posta kutuları, bir lamba, bir bisiklet, bahçe korkulukları.
Stop throwing gnomes at me!
Bana şu cüceleri atıp durmaktan vazgeç.
I'll just go ask the gnomes.
Sadece gnomes sormak gidecek.
Look at you two, sittin'there like a couple garden gnomes.
Şu halinize bakın.
They tried using gnomes and trolls but the gnomes drank too much.
Arada Gnome ve Troll'leri de denemişlerdir ama...