Good to hear your voice traduction Turc
218 traduction parallèle
Oh, darling, it's good to hear your voice.
Sevgilim, sesini duymak çok güzel.
Uh... it's been good to hear your voice, Bark.
Sesini duymak çok güzel Bark.
Gee, it's good to hear your voice again.
Harikayım. Yeniden sesini duymak çok hoş.
How good to hear your voice.
Sesini işitmek ne güzel.
It's good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
- It's good to hear your voice again.
- Sesini tekrar duymak güzel.
It's just so good to hear your voice.
Sesini duymak o kadar iyi geldi ki.
It sure is good to hear your voice.
Sesini duymak gerçekten güzel.
It's good to hear your voice, Johnny, it's been a long time.
Sesini duymak güzel Johnny. Uzun zaman oldu.
It's good to hear your voice.
Sesinizi duymak ne güzel.
- It's good to hear your voice.
- Sesini duymak çok güzel.
It's so good to hear your voice. Oh, I'm fine.
Sesini duymak ne kadar güzel.
It's good to hear your voice, too, but I've been really worried about Julie.
Ben de sesini duyduğuma sevindim. Julie'yi çok merak etmiştim de.
It's good to hear your voice.
Şimdi daha iyiyim.
It's good to hear your voice
Sesini duymak iyi geliyor.
It was good to hear your voice again.
Sesini tekrar duymak güzeldi.
It's good to hear your voice.
Sesini duymak güzel.
It said,'Sorry to disturb your sleep... but alas,'twas good to hear your voice.
Şöyle yazıyordu : " Uykunu böldüğüm için kusura bakma. Sesini duymak güzeldi.
It's so good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
Oh, it's so good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
Captain, it's good to hear your voice.
Kaptan, sesinizi duyabilmek çok güzel.
Good to hear your voice, Commander.
Sesinizi duyabilmek çok güzel, Komutan.
Man, it was good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
It's good to hear your voice, Mary Jane.
Sesini duymak çok güzel, Mary Jane.
- George, it's so good to hear your voice.
George sesini duymak çok güzel.
How good to hear your voice.
Sesinizi duymak ne güzel.
It's good to hear your voice.
Sesinizi duyabilmek çok güzel.
It's good to hear your voice, Lieutenant.
Sesinizi duymak çok güzel, Binbaşı.
Aeryn, it's good to hear your voice
Aeryn, sesini duymak çok güzel
It's good to hear your voice, John.
Sesini duymak güzel, John.
It is good to hear your voice, O'Neill.
Sesini duymak güzel, O'Neill.
No, no, it's good to hear your voice.
Hayır, hayır, sesini duymak güzel.
It's just good to hear your voice.
Sesini duymak çok güzel.
- Daddy? It's so good to hear your voice.
Sesini duymak gerçekten çok güzel.
Good to hear your voice.
Sesini duymak ne güzel.
- Good to hear your voice, Captain.
- Sesinizi duymak güzel, Kaptan.
Lex. Always good to hear your voice, son.
Sesini duymak her zaman bana keyif verir evlat.
Well, hello, Marlee. Good to hear your voice. Did you come up with the money?
Parayı toparlayabildin mi?
Oh man, it's good to hear your voice
Dostum, sesini duyduğuma çok sevindim.
Hey, it's good to hear your voice.
Selam, sesini duymak çok güzel.
It's good to hear your voice, but I'm in a meeting with the Joint Chiefs.
Sesini duymak güzel Jack, ama kuvvet komutanlarıyla toplantıdayım.
Anyway... I know it's only a recording but you have got a bloody nice voice and... It's good to hear your voice.
Her neyse, sesini duymak güzel.
-'Hey, man, good to hear your voice.
- Hey, dostum. Sesini duymak güzel.
Good to hear your voice.
Sesinizi duymak güzel.
It's good to hear your voice too.
Senin sesini duymak da güzel.
It's good to hear your voice.
Sesini duyduğuma sevindim.
Good to hear your voice, sir.
Sesinizi duymak güzel, efendim.
Jean, hi, it's so good to hear your voice.
Jean, selam, sesini duymak güzel.
It's so good to hear your voice.
Sesini duymak ne güzel.
- It's good to hear your voice.
- Bob Junior beni avcı kulübesine götürmek için kesin talimat almış. - Sesini duymak güzel.
It's really good to finally hear your voice.
Sonunda sesini duyabilmek çok güzel.