Goofy traduction Turc
807 traduction parallèle
I'll try your reflexes to see if you're goofy.
"Senin bir ahmak olmadığını görmek için reflekslerini deneyeceğim".
Okay, but it sounds kind of goofy to me.
Tamam, ama bana biraz saçma geliyor.
- Shut up, Goofy.
- Kapa çeneni Goofy.
Our first kiss... ... or am I just goofy?
İlk öpücüğümüz... yoksa sadece ahmak mıyım?
Yeah. No, she's not goofy.
- Neden ona şapşal dedin?
- You wouldn't be a little bit goofy?
- Saçmalamadığından emin misin?
- When he's goofy about her. - What dame?
- Hem de herif sırılsıklam aşıkken.
You're goofy.
- Salaksın sen.
You're goofy.
Salaksın sen.
Alienist says he's sane. Interview shows he's goofy.
Doktor normal diyor, röportaj çatlak.
I've gone goofy, completely goofy, bim-buggy, slap-happy.
Aptal oldum, tamamen aptal, aşk sersemi, mutluluk budalası.
This bird is goofy about you!
Bu kuş budala gibi tutulmuş sana!
You mean you think I'm going goofy?
Yani sen benim kafayı yediğimi mi düşünüyorsun?
What's the matter, you goofy too?
Sorun ne, sen de mi kafayı yedin?
You know, some of the kids at the drive-in thought I was goofy at first.
Açıkhava sinemasında bazı çocuklar başta aptal olduğumu düşündü.
Watch this goofy.
Bersagli bu maymun seni sıkıştırıyor mu?
Sounds goofy to me, but you know what a soft touch Peter is.
bana aptalca geliyor.Ama bilirsin Peter çok yufka yüreklidir.
The whole goofy thing.
Bütün bu dangalak olaylar.
Ah, YOU goofy punk.
Aptal, budala. Kayıp köpek işi nasıl?
I was afraid it wouldn't be gone so I put this goofy salve on it to dry it.
Geçmeyecek diye çok korktum. Ben de, kurusun diye şu aptal merhemden sürdüm.
I stopped going by that goofy clinic.
O aptal kliniğe gitmeyi bıraktım.
I ain't smart enough to be runnin'around loose. And I'm too goofy to be locked up.
Etrafta cirit atacak kadar akıllı değilim ama hapsedilemeyecek kadar aptalım.
Boy it's goofy, huh?
Aptalca, değil mi?
That goofy doctor, he shoots me full of stuff.
O budala doktor, bir sürü iğne yaptı.
Goofy kid.
Kaçık oğlan.
You look goofy holding a rod on me.
Bana sopa tutmak seni aptal gösteriyor.
- See what I mean? He's goofy.
- Ne demek istediğimi anladınmı?
- I'm not so goofy.
O kaçırdı. - O kadar kaçırmadım.
Good to have you home, goofy.
Evde olman çok güzel. Sakar kız.
Say, fathead, I'm going to the latrine.
Hey Goofy, ben tuvalete gidiyorum.
- Goofy-looking weed.
- Yaban otuna benziyor.
Oh, if you don't mind, we never use words here like... "nuts", "bugs", "screwy", "goofy", "loony".
Kusura bakmayın ama, biz burada hiç bir zaman "çatlak, deli, kaçık, şapşal, ya da tahtası eksik" gibi kelimeler kullanmayız.
Or buy me a tall marshal with a goofy sidekick.
Ya da bana yanında aptal bir arkadaşı olan uzun boylu bir teşrifatçı alın.
Petro always got bad musty water, so that he grew up stupid and goofy.
Petro her zaman kötü küflü su içti, bu yüzden aptal ve akılsız büyüdü.
How you thought high school romances were goofy... and we started dating only because you thought I was cute and funny... but then you suddenly realized... you were in love with me, it was serious...
Lisedeki aşkların nasıl salakça olduğundan bahsediyordun... ve sırf tatlı ve komik olduğum için benimle çıkmaya başladığını... ama daha sonra bana aşık olduğunu... fark ettiğini, bunun ciddi olduğunu...
All whores are a little goofy.
Tüm fahişeler biraz ahmak olur.
What the hell, you're goofy about my name.
Benim ismim niye orada yazıyor o zaman.
Goofy-lookin'things.
Bence aptal işine benziyor.
And you also promised Goofy Golf.
Çılgın Golf sözü de vermiştin.
You can either play Goofy Golf, which means a lot of waiting and pushing or you can see Pinocchio which is a lot of furry animals and magic and a wonderful time.
Ya Çılgın Golf oyunu. Ama çok bekler ve itişirsiniz. Ya da Pinokyo.
It's better than Goofy Golf!
Çılgın Golf'ten daha iyi!
I'm a goofy foot.
Biraz cilgin ayak sayilirim.
You want me to lend you $ 25 so you can bail out your goofy boyfriend who got beefed for weed?
Ot taşıdığı için tutuklanan şapşal erkek arkadaşını serbest bıraktırman için sana 25 dolar borç vermemi mi istiyorsun?
You're gonna find someone a lot better than that goofy professor.
O budala profesörden çok daha iyi birini bulacaksın.
- Because he's goofy.
- Çünkü o budala.
We used to call him Goofy Shaw.
- Evet.
He isn't goofy anymore.
- Artık sakar değil. Elbette.
You mean that goofy girl?
- Yani o şapşal kıza mı? - Evet. Hayır!
I feel goofy after what happened.
Ben olanlardan sonra kendimi aptal gibi hissediyorum.
The guy is goofy.
Adam kaçık.
Goofy?
Budala mı?