Graffiti traduction Turc
725 traduction parallèle
2,000 graffiti in favor of Stalin were removed in 1948 50 for Lenin and 1,000 for Togliatti.
1948'de, Stalin'e yazılan 2.000, Lenin'e yazılan 50 ve Togliatti'ye yazılan 1.000 övgü mektubu yok edildi. - Tito'ya da 30 tane.
A bit of graffiti... "My passion opens out on death like a window on a courtyard".
"Avluya açılan bir pencere gibi, sevdam ölüme açılır."
I myself have found some graffiti of great age on the walls of caves in Count Lovignano's estate.
Bizatihi ben o döneme ait Kont Lovignano'nun malikanesindeki, mağara duvarlarında duvar yazıları bulmuşumdur.
It's as if, beneath the surface of your calm and reassuring history, the good little boy, as if, running beneath the obvious, too obvious, signs of growth and maturity - scribbled graffiti on bathroom doors, certificates, long trousers, the first cigarette, sting of the first shave, alcohol, the key left under the mat for your Saturday night outings, losing your virginity, the baptism of air, the baptism of fire - as if another thread had always been running, ever present but always held at bay, and which is now weaving the familiar fabric of your rediscovered existence, the bare backdrop of your abandoned life, veiled images of this revealed truth,
Sanki o sakin ve güven verici, uslu bir çocuk olduğun geçmişinde o bariz büyüme ve olgunlaşma belirtilerinde, yani tuvalet kapılarına çizdiğin resimlerde diplomalarda, uzun pantolonlarda, ilk sigarada usturayla ilk temasta, alkolde Cumartesi geceleri için paspasın altına bırakılan anahtarda bekaretini kaybedişinde, ilk uçuşunda, ilk savaşında sanki orada olan ama sıkı sıkı tutulan şimdi de baştan keşfettiğin hayatının halısını dokuyan, terkedilmiş hayatının temellerini kuran bir iplik tutuluyordu hep :
- Turned us into graffiti!
- Bizi grafitiye çevirmişti!
We didn't have graffiti, but we had this guy Kilroy....
Duvar yazısı yoktu ama Kilroy denen adam vardı.
At least it wasn't graffiti.
En azından grafiti değil.
You could have walls and spray cans for rent to do your own graffiti, man.
Duvarlar olur, grafiti yapmak için.
I can't believe the graffiti in this place.
Buradaki duvar yazılarına inanamıyorum. Yetişkin erkekler...
Do you know it's cost me $ 40 already to get some graffiti off the car?
Arabadaki grafitiyi söktürmek 40 $'a mal oldu.
I mean, there was no graffiti on the wall or nothing like that.
Böyle bir duvarlara ya da başka bir şeye grafiti yapanlardan değil.
He turns on to the dirty graffiti in there.
Oradayken pis çizimlere doğru dönecek.
Graffiti writing in New York is a vocation.
Graffiti New York'ta bir meslek.
Graffiti, as the name itself, is not an art.
Graffiti, ismi gibi, bir sanat değildir.
Graffiti is the application of a medium to a surface.
Graffiti yüzeye bir uygulamadır.
I will show you graffiti, such as the letters on the end of that car directly in back of me.
Size graffitiyi göstereceğim, ucundaki harfler gibi arkamdaki arabada.
At the Grand Concourse 1 49th Street station in the Bronx, graffiti writers gather at what they call, "The Writers'Bench."
Grand Concourse'da 1 49'cu Street station Bronx'da, graffiticiler birlikte onları ne diye çağıralım, "The Writers'Bench."
They're saying that the kids run the subways, that the system is out of control, that 1 5 - or 1 6-year-old kids are running the system and that graffiti is the symbol of that.
Onlar diyor ki çocuklar metrolarda çalışır, bu sistem kontrol dışı, SE3 : Bu 15 - veya 16-yaşındaki çocuklar sistemi çalıştırıyorlar.
They're trying to make it look like graffiti writers break windows and everything.
Onlar kendilerini camları ve herşeyi kırarlarmış gibi gösteriyorlar.
And it's in the graffiti artists'favour to be as cool, calm and collected about putting his art on the train as he can.
Ve o graffiti sanatçılarının lehine soğukkanlı olmak gibi, sakin ve aklı başında o sanatını trende ortaya koyabilir.
It's for me and other graffiti writers, that we can read it.
Bana ve diğer graffiticilere göre, biz bunu kolayca okuyabiliriz.
Graffiti is the written word.
Graffiti yazıldı.
Graffiti all over the place.
Graffiti her yerde.
Years ago, it was pretty much a secret.
Yıllar önce, graffiti çokça gizli ve hoştu.
Even the smell you get when you first smell trains in a yard, it's like... it's a good smell to, like, a dedicated graffiti writer, I guess.
Sen ilk trenin kokusunu aldığında bile onlar senin kokunu hissederler açıklıkta, bunun gibi... o güzel bir koku, böyle kendini adamış bir graffitici, Sanırım.
Well, I've seen comparable graffiti.
Evet, kıyaslanabilir graffiti görüyorum.
it's like three-card-monte and pick pocketing and shoplifting and graffiti defacing our public and private walls.
üç kartlı monte gibi ve cebe atmak ve hırsızlık ve graffiti bizim özel ve kamu alanlarımızı kirletiyor.
You wouldn't do that to a graffiti writer.
Graffitici olmak istemezdiniz.
We're making a film on subway graffiti in New York.
Biz graffiti hakkında bir film çekiyoruz New York'ta.
Is there more graffiti here than other places?
Burda öteki yerlerden daha çok mu graffiti var?
We're here because one of the best graffiti writers lives around here.
Biz burdayız en iyi graffiticilerin bazıları buralarda yaşıyor.
Now they got a graffiti squad on this line, which there really was never, really.
Onlar şu an bu hatta graffiti bölümüne sahipler, gerçekten orası gibi değil, gerçekten.
He cannot sit down without, you know, doing graffiti on something.
Onsuz oturamıyor, bilirsiniz, birşeyin üstüne graffiti yapmak.
It's harder on black kids or Spanish kids,'cause everybody thinks a graffiti writer is black and Puerto Rican, and that's, you know, it's wrong.
O siyah çocuklardan zor ve ya İspanyol olanlardan, çünkü herkes düşünür, bir graffiticinin siyahi veya porto rikolu olduğunu, ve bu şekilde, bilirsiniz, Bu yanlıştır.
I got into graffiti, just like riding the trains, when I was younger.
Graffitiye girdiğimde, trenlere gittiğimde, daha çok ufaktım.
I started in 1973 or 197 4, during very... early years... of initial bombing, very important years of graffiti bombing.
Ben 1973 veya 1974'de başladım, bunlar arasında... erken yaşları... ilk bombing'in, bombing'in en önemli yaşları.
Some people had different arrows just going right through their pieces.
Bazı insanlar farklı oklara meyillidirler graffiti boyunca uzanan.
- That's what sparks graffiti.
- Graffitinin kıvılcımları bunlar.
When I came home, I ain't know nothing about no writing, no graffiti,'cause I wasn't about it.
Eve geldiğimde, Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyordum yazı yazmak, graffitiyi bilmiyordum, çünkü burda değildim.
Well, I know one thing about graffiti, man.
Pekala, Graffiti hakkında tek bir şey biliyorum adamım.
No, she knows I write the graffiti.
Hayır, O graffiti çizdiğimi biliyor.
I'm gonna go write some graffiti.
Bir kaç graffiti yapmak için gideceğim.
Trains are routinely washed, but because of the graffiti problem, we have to use a graffiti removal solution, which, at best, is detrimental to the physical make-up of the train itself.
Trenler düzenli olarak yıkanır, bu graffiti için problemdir, bu sorunu ortadan kaldırmalıyız, nasıl olabilir, en iyi şekildemi muayene yoksa zararlı şekildemi muayene.
We cannot use... acrylic plastic windows in the train, because the same graffiti removal solution fogs the windows.
Trende... akrilik plastik camlar kullanamayacağız, çünkü bu graffitide aynı şekilde camların sisi için bir sorun gidermedir.
Richard Ravitch : The problem often is, that often it doesn't produce a sparkling clean car, but rather, a sort of vomitous color, which some of the graffiti artists argue is less attractive than what they consider to be their artwork.
Sıklıkla problem olan, pırıl pırıl tren camı üretilmiyor olması, oldukça bulanık renklerde, bazı graffiti savunucuları göz önünde yapılan işleri çekici bulmuyor.
Graffiti doesn't make your life better ;
Graffiti senin hayatını daha iyi yapmaz ;
Don't use them to mess up the walls with graffiti.
Onları duvarları boktan yapmak için kullanma.
" Take it from the champs, graffiti is for chumps.
" Şampiyonları bi kenara bırakalım, graffiti aklı başında olmayanlar içindir.
Mr. Mayor, are those posters graffiti-proof?
Mr. Mayor, posterdekiler graffiti dahilerimi?
I am not a graffiti artist.
Ben bir writer değilim.
I'm a graffiti bomber.
Ben graffiti bombacısıyım.