Greer traduction Turc
776 traduction parallèle
- A Mr. Floyd Greer to see Mr. Kingsby.
Bay Floyd Greer bay Kingsby'i görmek istiyor.
Mr. Greer.
Bay Greer.
What's all this about, Mr. Greer?
Ne olup bitiyor bay Greer?
- Mr. Kingsby, this is Mr. Greer.
Bay Kingsby, bu bay Greer.
- What would she know about murder?
Bayan Kingsby cinayet hakkında ne biliyor olabilir ki bay Greer?
My husband, Mr. Greer, is very wealthy.
Kocam Bay Greer çok zengindir.
- Mr. Greer...
- Bay Greer...
Mr. Greer, my husband, considered buying it, but it has a flaw.
Kocam Bay Greer onu almayı düşünüyordu ama bir kusuru var.
What do you say?
Greer? Ne diyorsun?
- Stay with me, Greer. Don't wander.
- Yanımda kal Greer.
Not that you can hold a candle to the future Mrs. Greer, though.
Müstakbel Bayan Greer'ın eline su dökemezsin ama.
Maybe you're not quite ready to get married, Greer.
Bence evliliğe henüz hazır değilsin Greer.
Hey, yo, Greer!
Hey, Greer! Çalıştır!
I'll see if I can find Greer down below.
Sürüklenişimizi kontrol edin. Aşağıda Greer'ı bulmaya çalışacağım.
Greer?
Greer! Tanrım!
Oh, the name's Greer, John Greer.
Ah, ismim Greer, John Greer.
Anytime you're ready, Mr Greer.
Hazır olduğunuz an Bay Greer.
They're headed for Flora Vista, all right.
Flora Vista'ya gidiyorlar. - Silahınız var mı Greer?
- Look, Mr Greer. You can swing west here as well as at the border.
- Bakın Bay Greer,... sınırdan da buradan da batıya gidebilirsiniz.
You're right, Mrs Greer. It's none of your business, and it won't make it any easier.
Haklısınz Bayan Greer, sizi ilgilendirmez ve hiç birşey de kolaylaşmaz.
Mrs Greer?
Bayan Greer?
Good night, Mrs Greer.
İyi geceler Bayan Greer.
Mighty fancy lady, that Mrs Greer.
Çok hoş bir hanım şu Bayan Greer.
- No, thanks, Mrs Greer.
- Hayır, teşekkürler Bayan Greer.
Mrs Greer,
Bayan Greer...
Annie Greer.
Annie Greer.
You're making a big mistake, Mrs Greer.
Büyük bir hata yapıyorsunuz Bayan Greer.
Mr Greer, how come you ever to marry such a handsome woman?
Bay Greer böylesine güzel bir kadınla nasıI oldu da evlendiniz.
Why, I knew me a little old gal one time, looked a whole lot like you, Mrs Greer.
Tıpkı size benzeyen genç bir kız tanıyordum Bayan Greer.
Well, don't you want to hear the rest of the story, Mr Greer?
Hikayenin devamını duymak istemiyor musunuz Bay Greer?
Unless, of course, Mrs Greer in there is your business.
Tabi eğer Bayan Greer senin işin değilse.
Name's Greer.
İsmi Greer.
John Greer.
John Greer.
- Then why...
- Bakın Bayan Greer endişeniz için minnettarım. - O zaman neden...
You listen to me, John Greer.
Beni dinle John Greer.
- Throw it down, Mr Greer. - And I can't take Stride's horse in. - Throw it down, Mr Greer.
- Onu yere atın Bay Greer.
Mrs Greer, get up in the seat.
Bayan Greer, siz de oturun.
Hello, Greer!
Merhaba Greer!
I suppose you'll figure as I owe you something, Greer.
Sanırım sana borçlu olduğumu düşünüyorsun Greer.
I sure would hate to have to do this, what with Annie Greer being how she is.
Annie Greer'in şu an ki durumda olmasından nefret ediyorum.
Anytime you're ready, Sheriff.
Hazır olduğunda Şerif. Akıllıca bir karar verdiğinizi düşünüyorum Bayan Greer.
I think you've made a wise decision, Mrs Greer. I understand California is a mighty pretty place.
Anlıyorum ki Kaliforniya çok güzel bir yer.
Come with me, Mr. Greer.
Benimle gelin bay Greer.
Fire up the crane.
Santos, bizi yanaştır. Greer, vinci hazırla.
- Take us up, Greer.
Bizi yukarı çıkar Greer.
- What do you think?
Ne düşünüyorsun Greer?
Greer?
Greer?
Greer!
Greer!
Let's go find Greer.
Greer'ı bulalım.
Man's pissed off.
Greer çok kızgındı.
- Got a gun, Greer? - Yes.
- Evet.