Grounders traduction Turc
228 traduction parallèle
We're going to do some grounders!
Biraz top çalışacağız.
Your boys ain't beating'out grounders.
Arkadaşların yerlerinde duruyordu.
Said, because he hit more grounders with it than any other bat he ever used.
Onunla vurduğu toplar kullandığı diğer sopalara kıyasla yerden gidermiş, öyle demişti.
Grounders?
Yerden mi?
I'd be shagging grounders right now.
Şimdi iyi bir top yakalayıcı olurdum.
You didn't get behind grounders.
Yerden gelen topların arkasına geçemediniz.
Grounders.
Yerden top.
Let's do some grounders.
Biraz da yerden yapalım.
Yeah, the bad news is the grounders will.
- Kötü haberse, dünyalılar öldürecek.
The grounders should worry about us!
Asıl, dünyalılar bizden korksun!
Grounders?
Dünyalılar mı?
Go field some grounders.
- Sahaya gidip biraz yer topu calis.
Gunsan makes it a tie with consecutive grounders
Topları art arda karşılayıp uzağa fırlatan Gunsan atletleri maça asılıyor.
Hmph. All right, let's take some grounders.
Pekâlâ, hadi biraz oynayalım.
Way to run down those grounders.
İyi hallettin yakalayıcıları.
Yeah, the bad news is the Grounders will.
- Kötü haberse, dünyalılar öldürecek.
The Grounders should worry about us!
Asıl, dünyalılar bizden korksun!
Could be Grounders.
- Dünyalıların işi olabilir.
If the Grounders are circling, we can't leave this place unprotected. Fine.
Dünyalılar buradalarsa burayı korumasız koyamayız.
The Grounders cauterized the wound.
Dünyalılar, yarayı dağlamışlar.
The Grounders used it as a poultice.
Dünyalılar bunu yara lapası olarak kullanmışlar.
It's not just the Grounders.
Karşımızda sadece dünyalılar yok.
There's Grounders out here.
Burada dünyalılar var.
- Grounders?
- Dünyalılar mı?
You think the grounders are just gonna sit around and wait for us to finish the wall?
Sence dünyalılar, suru bitirmemizi mi bekleyecekler?
It means the grounders didn't kill Wells.
Wells'i dünyalıların öldürmediği anlamına geliyor.
Like it or not, thinking the grounders killed Wells is good for us.
Beğen ya da beğenme, Wells'i dünyalıların öldürdüğünü düşünmek yararlı olur.
Fear of the grounders is building that wall.
Dünyalı korkusuyla o sur yapılıyor.
The grounders killed Wells, not me.
Wells'i dünyalılar öldürdü, ben öldürmedim.
We think the grounders are a threat.
Dünyalıların tehdit olduğunu düşünüyorduk.
What if the Grounders get to it first?
Ya oraya ilk önce dünyalılar varırsa?
Telling all these parents that their kids were murdered by Grounders I just wish I could say we were getting some justice.
Ailelere, çocuklarının dünyalılar tarafından öldürüldüklerini söyledikten sonra... -... keşke biraz adalet sağlayabilseydik.
I think I'm going crazy, or the Grounders are here, - or I'm going crazy, or...
Sanırım deliriyorum ya da dünyalılar burada ya da deliriyorum -
So as long as you hold this and you sit right here, Grounders won't be able to see you.
Bu elinde durduğu ve burada oturduğun sürece dünyalılar seni göremeyecek.
What if he brings other Grounders back?
- Ya diğer dünyalıları da getirirse?
Let the Grounders come.
- Bırakın dünyalılar gelsin.
Tomorrow we start training. And if the Grounders come, we're gonna be ready to fight.
Yarın eğitime başlayacağız ve dünyalılar gelirse savaşa hazır olacağız.
There's Grounders in the trees.
Ağaçlarda dünyalılar var.
I saw the Grounders in the trees.
Ağaçta dünyalıları gördüm.
One pull of the trigger, two Grounders dead.
Tetiği bir çektim, iki dünyalı öldü.
Now! He claims he was with the Grounders.
Dünyalılarla olduğunu iddia ediyor.
I was running from the Grounders.
- Dünyalılardan kaçıyordum.
- Anyone see Grounders?
- Dünyalıları gören oldu mu?
If he was with the Grounders, then he knows things that can help us.
Hayır. Eğer dünyalılarla birlikteydiyse yardımı dokunacak şeyler biliyordur.
You and the Grounders should compare notes.
- Dünyalılarla not alışverişi yapın bence.
The Grounders know we're at war.
Dünyalılar savaşta olduğumuzu biliyor.
- She likes her Grounders alive. - Go float yourself, Monty.
- Dünyalı dostlarını canlı seviyor o.
I need you to tell me exactly how you escaped from the Grounders.
Dünyalılardan tam olarak nasıl kaçtığını söyle bana.
You were waiting for the Grounders to retaliate for the bridge?
Köprü olayları için dünyalıların intikam saldırısını mı bekliyordun?
Is this your revenge, helping the Grounders kill us?
İntikamın bu mudur? Dünyalıların bizi öldürmesine yardım etmek?
The Grounders sent him here with a virus to infect us.
Dünyalılar, bize bulaştırsın diye bir virüsle yollamışlar.