English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Gunter

Gunter traduction Turc

156 traduction parallèle
Gunter!
Gunter!
Gunter, my sword.
Gunter, kılıcımı ver.
This is a mathematician named Dr. Gunter Janek.
Adı, Dr. Gunter Janek. Uzun rakamlar alanında uzman.
There's a mathematician named Gunter Janek.
Adı, Gunter Janek. Tanır mısın?
Oh, Gunter.
Oh, Gunter.
Oh, Gunter. Let's do what we did in Mexico City.
Mexico City'de yaptığımızı yapalım.
Oh, Gunter. Elena, really! I must finish my work.
Elena, gerçekten artık işimi bitirmeliyim.
Got it.
Aldım. - Gunter?
- Gunter? You're not- - - God, no.
Ne oluyor?
She supports Gunter but figured he was cheating. That's why she hired me.
Gunter'ı o destekliyor ama aldattığını düşündüğü için beni tuttu.
She's been withholding marital favors for years and now she's out to ruin him.
Yıllardan beri Gunter'le olan evliliğini sürdürmek için çalışmış. Şimdi de onu mahvetmek istiyor.
Can you do that for Gunter?
Bunu Gunter'a yapar mısın?
Gunter says it's authentic Bauhaus, worth fifteen hundred bucks.
Gunter otantik Bauhaus stili olduğunu söyledi. Elli bin dolar edermiş.
Who the hell is Gunter?
Ve Gunter adında bir adam. Gunter da kim?
Gunter from Group.
Gunter, gruptanmış.
You tell Gunter to keep his hands off the stereo.
Gunter'a da setimden ellerini çekmesini söyle.
Relax, Gunther, we've got hours.
Sakin ol Gunter, saatlerimiz var.
Gunther, you don't just come into my house covered with oil, smoking a smelly cigar and ask me to fool around on my mother's couch.
Gunter evime yağ içinde, kokan bir sigara tüttürerek geliyorsun bir de annemin koltuğunda oynaşmayı teklif ediyorsun.
Gunther, what did you forget to do?
Gunter, ne yapmayı unuttun?
Thank you, Gunnar, Gunter, Hans, Jan and Phil.
Teşekkürler, Gunnar, Gunter, Hans, Jan ve Phil.
- Do you know where gunther is now?
- Gunter, şu anda nerede peki?
George, why don't you take gunther back to the club?
George, neden Gunter'i alıp kulübe geri dönmüyorsun?
Rock on, gunther.
Rock'cı, Gunter.
That guitar means a lot to me, gunther, for reasons i think you'd understand.
O gitarın değeri, benim için paha biçilemez. Gunter, sanırım bunu sen de anladın.
Nice talking to you, gunther.
İyi sohbetti, Gunter.
Gunter, Kyoto and Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Gunter, Kyoto ve Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Come on, Gunter, Kyoto.
Hadi Gunter, Kyoto.
Guenter's intelligence lies in his electronium hat.
Gunter'ın zekasının sırrı elektronik şapkasında yatıyor.
But Guenter's better off being intelligent.
Ama Gunter zeki haliyle daha iyi durumdaydı.
For me, it was a Lufthansa steward named Gunter.
Benimkinde ise, Gunter adında bir kabin görevlisi.
Like you have in the past.
Çalıştırıcısı Gunter'dan olmalı.
"You can always count on me. Your Gunter."
" Bana her zaman güvenebilirsin.
Gunter Addison.
Gunter Addison.
We were all very proud of Gunter.
Hepimiz Gunter'le gurur duyardık.
Gunter and I have caught some fish for your first meal among us.
Gunter ve ben, aramızdaki ilk yemeğiniz için balık yakaladık.
So that's how Gunter Butan and I became friends.
İşte Gunter Butan ile böyle arkadaş olduk.
Chrlstian Gunter, born in free port ofJebel Ali.
Christian Gunter, Jebel Ali serbest limanında doğdu.
Gunter, you will pick me up back here right after the curtain.
Gunter! Perde kapandıktan sonra beni buradan alacaksın.
Rufus, Gunter, Angus and Shylock are all very proud.
Rufus, Gunter, Angus ve Shylock gurur duyuyorlar.
Alice Gunter and invite you to union of their souls, please.
Alice Gunter ve ruhlarını birlikte davet ediyoruz, lütfen.
Gunter.
Gunter.
- Yeah, Gunter was missing too.
- Evet. Gunter de yoktu.
Gunter?
Gunter?
The Gunter Hotel, three blocks from the Alamo.
The Gunter Hotel'de Alamo'ya üç blok uzaklıkta.
We'll want to call Hiro and Gunter right away.
Hemen Hiro ve Gunter'i aramamız lazım.
Now their was an elephant in the Moscow Circus called Gunter, and the Circus Master used to get in front of Gunter and go : "Up, Gunter up!"
Moskova sirkinde Gunter adında bir fil vardı. Sirk çalışanı filin önüne geçiyordu ve "kalk Gunter kalk", diye bağırıyordu.
Gunter?
Ben?
Grow up. - Let me see. - Oh, Gunter.
Bırak ben de bakayım.
Oh, Gunter. - What's goin'on?
- Neler oluyor?
An expensive vase... and a man named Gunter.
Pahalı bir vazo.
Captain Gunter Weber.
Yüzbaşı Gunther Weber.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]