Had i known traduction Turc
1,471 traduction parallèle
Had I known, I wouldn't have come today.
Bilseydim bugün gelmezdim.
I'd marry you had I known it.
Seninle evlenmek isterdim. Bunu biliyorum.
Had I known that the King was so powerless... I would not have bothered to mock him!
Kral'ın bu kadar güçsüz olduğunu bilseydim onunla alay etmek için zahmet etmezdim.
- Had I known you were pregnant...
- Hamile olduğunu bilseydim...
Had I known that you had this whole time space plan, I might have chosen differently
Senin bu ara verme planından haberim olsaydı, daha farklı bir seçim yapardım.
Now, I meant no disrespect, and had I known the gold was from the treasury, I'd not have touched it.
Saygısızlık etmek istemedim ve altınların hazineden olduğunu bilseydim onlara asla dokunmazdım.
- If I had known
- Eğer bilseydim
If I had known how to get out of that bleeding place I would have scarped there and then.
Eğer o an bu lanet olası yerden nasıl gidileceğini bilseydim, vakit kaybetmeden kaçardım.
I couldn't have known that from a pair of dog tags you had lying around.
Elindeki künyeler olmasaydı seni tanıyamazdım.
I had known her when she was younger.
Çok önceden tanışıyorduk.
If I had known that they were going to bring me back to you, I would have shaved... Shefket Ramadani won't make a big profit from this body.
Beni sana geri getireceklerini bilseydim, Şevket Ramadani... bu bedenden çok yararlanmasın diye tıraş olurdum.
If I had known Rich was involved with that girl... I wouldn't have played this stupid joke.
Rich'in o kızla ilişkisi olduğunu bilseydim bu aptal oyunda oynamazdım.
If I had known Rich was screwing that girl...
Rich'in o kızla yattığını bilseydim...
You know, I've known you a whole year, and I had no idea you played so well.
Sizi bir senedir tanıyorum ama böyle iyi piyano çaldığınızı bilmiyordum.
Anne, please, if I had known...
Anne, lütfen... Bilseydim...
If I had known where you were, I might have told her.
Nerede olduğunu bilsem, söyleyebilirdim.
If I had known... I would've made the game last longer...
Şimdi gerçekten çok yalnızım, artık benimle santranç oynayacak kimse kalmadı.
Upon review of her complete medical file I concluded that Emily's epilepsy had evolved into a condition known as psychotic epileptic disorder.
Tıbbi dosyasını incelediğimde Emily'nin epilepsi rahatsızlığının "psikotik epileptik bozukluk" denilen bir şekle dönüştüğü sonucuna vardım.
I noticed that the victim, some gangbanger known as Little Angel had his brains falling out.
Kurbanı tanıdım. Küçük Melek adındaki bir çete üyesinin beyinleri dışarıdaydı.
I'm sure I could've been a lot happier if I had known back then what I know now.
Şu an bildiklerimi o zaman bilseydim eminim çok daha mutlu olabilirdim.
- If only I had known...
- Bilseydim eğer...
If I'd known you had a guest I wouldn't have waited for you.
Eğer misafirin olduğunu bilseydim Seni beklemezdim.
I've known her for a long time, so I had to come.
Onu uzun süredir tanıyorum. Bu yüzden gelmek zorundaydım.
And I onlywish I had never known the sickly sweet scent of my father's love... with that filthy fat gypsy.
Keşke o pis ve şişman çingenle yattıktan sonra babamın üzerindeki tatlı ter kokusunu almasatdım.
I've known Rex and Bree for nearly 20 years, and I've never had any reason to suspect they were anything but a happy, loving couple.
Rex ve Bree'yi neredeyse yirmi yıldır tanırım ve, mutlu ve birbirini seven bir çift olduklarından hiç şüphe etmedim.
If I had known there was a Porto Rican kid in the school, I would've hung out with him in the first place.
Eğer okulda Porto Riko'lu bir çocuk olduğunu bilseydim en baştan beri onunla takılırdım zaten.
Now had we known that Bedstyle would be the center of a crack epidemic, I guess we'd have picked some place else.
Eğer Bedstyle'da suçun salgın gibi olduğunu bilseydik sanırım başka bir yer seçerdik.
What about the time we had to see your stuttering cousin Odell in the worst production of "Nicholas Nickleby" known to man? !
Kekeleyen kuzenin Odell'i Nicholas Nickleby'nin bilinen en kötü prodüksiyonunda izlemek zorunda kalmamıza ne diyeceksin?
Would've been nice if I had known about it.
- Bilsem hoş olurdu.
I understand you're not exactly thrilled with the match, that you let that be known to Rory at the dinner she had at your house.
Anladığım kadarıyla bu birliktelik seni pek heyecanlandırmamış. Sizin evdeki yemekte bunu Rory'ye açıkça ifade etmişsin.
When I was 18, my dad loaned me $ 20,000 for a college tuition, which he would have known was a mistake had he known I wasn't actually in college.
18 yaşındayken, babam bana üniversite masrafları için 20 bin dolar borç verdi. Aslında üniversiteye gittiğimi bilmediğinden hata yaptığının farkında değildi.
I would've known if we had.
Eğer gelseydi haberim olurdu.
They must have known I had a box here.
Burada kiralık bir kutum olduğunu biliyor olmalılar.
I would have known if he had another daughter. Ed, he didn't just have another daughter. He had a whole other family.
Asla bir dolandırıcıya güvenme ve Jackson Holt en iyisiydi.
If I had known who he was, I would have killed him myself.
O olduğunu bilseydim kendim öldürürdüm.
If I had known we were going to be three, I'd have asked the waiter for another one.
Eğer üç kişi olacağımızı bilseydim, bir menu daha isterdim.
Oh, my God, I wish I had known.
Tanrım, keşke biliyor olsaydım.
I kept thinking about all the things I would have said to her if I had known.
Hep düşündüm, bilseydim ona söyleyeceğim onca şey vardı ki.
Guy hasn't had a job the entire time I've known him, and he was too busy to have kids.
Adamın, onu tanıdığımdan beri işi yoktu ama çocuk yapmak için çok meşguldü.
If I had known what wretched company and rotten food I would endure, if I had known what an old fool is Pompey, I would never have left Rome.
Yanımdakilerin ne kadar aşağılık ve ahlaksız olduklarını Pompey'in nasıl yaşlı bir ahmak olduğunu bilsem Roma'dan ayrılmazdım.
Clive McTaggart had more integrity than any man I've ever known.
Clive McTaggart tanıdığım herkesten daha dürüst bir adamdı.
If I had known morphine was this good, I'd have started sooner.
Morfinin bu kadar iyi olduğunu bilseydim, daha önce başlardım.
If I had known you were throwing yourself at my roommate, I'd have raced home. I brought a surprise for you.
Oda arkadaşımın üzerine atladığını bilseydim, koşa koşa gelirdim.
I had always known that my husband had been killed.
Kocamın öldürülmüş olduğunu hep biliyordum.
If I had known those kids were here, I would have brought more men.
O çocukların burada olduğunu bilseydim, daha çok adam getirirdim.
I've known since second grade, when you had a crush on Mrs. Wertheimer...
İkinci sınıftan beri biliyorum. Hani Bayan Wertheimer'e aşıktın...
Maybe lf l wasn't pregnant I'd never have Known I had cancer... and I would have suddenly died...
Hamile kalmazsam, belki de kanser olduğumu asla bilmezdim ve aniden ölürdüm.
If I had known it was harmless... -... I would have killed it myself.
Zarar vermeyeceğini bilseydim kendim öldürürdüm.
Zaki I had known since childhood.
Ben Zaki ile büyümüştüm.
I mean, shit, I really wish you would've told me this when I first met you that one day, you were gonna bail on our friendship because if I had known you were just gonna flake on me a few decades later... I wouldn't have even bothered with your ass in the first place.
Bir gün gelip arkadaşlığımızı bırakacağını, seninle tanıştığımız ilk gün söylemeni isterdim çünkü onlarca sene sonra bana yapmacık davranacağını bilseydim, ta en başta senin için canımı bile sıkmazdım.
How could I have possibly known... that Candy Juggs had a jealous boyfriend who was gonna come and try to kill us?
Candy Juggs'ın kıskanç bir erkek arkadaşı olacağını ve... gelip bizi öldürmeye çalışacağını nasıl olur da bilebilirim?