Hadn't you traduction Turc
6,291 traduction parallèle
You would've graduated if the school hadn't closed, and oleg knows a guy who fakes documents, so...
Pasta Okulu kapatılmasaydı, şu anda mezun olacaktın ve Oleg sahte diploma yapan birini tanıyor.
And none of this would have been possible if you hadn't pushed me.
Beni zorlamasaydın bunların olmasının mümkünatı yoktu.
- You would have... if you hadn't missed a highly important meeting... entirely.
- Öyle olur eğer çok önemli bir toplantının tamamını kaçırmışsan.
Do you know, I don't think he would've said a word if he hadn't had to come and ask me for those tapes.
Biliyor musunuz gelip video kayıtlarını istemek zorunda kalmasaydı hiç bahsedeceğini sanmıyorum.
Yeah, if we hadn't tracked water all through the house, you wouldn't have slipped.
Evet. Evine su sıçratmamış olsaydık kayıp düşmeyecektin.
'cause if it was, It would have been better if you hadn't said anything.
Çünkü eğer öyleyse hiçbir şey söylememiş olmanı tercih ederim.
If you hadn't...
Eğer yapmasaydın...
We'd be 10 steps behind if you hadn't... hadn't got the scan.
Eğer tomografi çektirmeseydin on adım gerideydik.
I knew she hadn't told you.
- Sana söylemediğini biliyordum.
Well, only that it's well known that you wouldn't be residing at Selborne Hall at all if you hadn't shown a distinct lack of moral character whilst abroad.
Yurtdışındayken ahlaki karakterden bariz bir yoksunluk göstermemiş olsaydınız Selbourne Hall'da ikamet ediyor olmayacağınız bilinen bir şey.
You claimed that you hadn't seen Mr. West in months.
Aylardır Bay West'i görmediğinizi iddia etmişsiniz.
I know how it sounds, but he-he liked you, what you stood for, and if-if he hadn't done it, someone else would have.
Kulağa nasıl geliyor biliyorum ama sizden hoşlanmıştı savunduğunuz şeylerden hoşlanmıştı ve eğer o yapmasaydı, başkası yapacaktı.
I'll remind you that having you followed might have saved your life If batman and katana hadn't been there.
Eğer Batman ve Katana orada olmasaydı seni takip ettirmem hayatını kurtarmamı sağlayabilirdi.
When you try to pick them and you will, you'll wish you hadn't.
Onları açmaya çalıştığında ki açacaksın, açmamış olmayı dileyeceksin.
You said we hadn't saved anything.
Hiçbir şey biriktirmediğimizi söylemiştin.
Why did you lie about seeing him in London when you hadn't?
Niye Londra'da karşılaştık diye yalan söyledin?
If I hadn't given you the Ali upgrade, where would you be?
Sana Ali güncellemesi yapmasaydım nerede olurdun?
She'd have asked you even if she hadn't smelled alcohol on your breath.
Kaza olduğunda hep ölçülür. Nefesinden alkol kokusu almasa bile bunu sorması gerekiyor.
And I was gonna tell you I hadn't spent a day without thinking about you.
Sonra da sana seni düşünmeden,... bir günümün bile geçmediğini söyleyecektim.
If you hadn't gotten me pregnant, I never would have married you!
Beni hamile bırakmasaydın seninle asla evlenmezdim.
I - - I - - sometimes I do wonder, you know, if you hadn't gotten pregnant...
Bazen merak ediyorum da hamile kalmasaydın...
'Cause I would have missed all of this if I hadn't married you.
Çünkü seninle evlenmeseydim bunların hepsini kaçıracaktım.
And if you hadn't have beasted out on Gabe tonight,
Ve bu akşam Gabe'e bunu yapmasaydın buraya gelecek...
And if you hadn't stolen the twins from me, I would leave you here in your filth.
Ve ikizleri benden çalmasaydın seni burada pisliğinle bırakırdım.
You'd still be lying there in that urine-soaked mattress, starving, gnawing on rats if I hadn't pulled you into the spotlight.
Eğer ben sizi sahneye çıkarmasaydım, hâlâ o bok kokan mekânda farelere bakıyor olurdunuz!
I just wish we hadn't slept together, you know, it'd be so much easier.
Sadece, keşke birlikte yatmasaydık, biliyorsun, böyle daha kolay olurdu.
If you hadn't interfered, Mom would still be alive.
Eğer sen burnunu sokmasaydın annesi şu an yaşıyor olacaktı.
I'd say that's the drugs talking if you hadn't asked me that same question every day for the past year.
İlaçlardan böyle konuşuyorsun derdim geçen yılda her gün aynı soruyu bana sormuş olmasaydın.
I'm sure he'd prefer you hadn't seen this.
Kendisi eminim ki bunu görmenizi istemezdi.
If we hadn't saved you, you'd be one of them right now.
Seni kurtarmasaydık onlardan biri olmuştun şimdi.
The strange thing? Aside from all of it, is that if you hadn't shot me I never would have found you.
İşin garibi her şey bir yana beni vurmasaydın seni asla bulamazdım.
Well, hadn't you better come in?
- İçeri girseniz daha iyi olmaz mı?
If you hadn't told her to lie in the first place,
Eğer ona ilk başta yalan söylemesini söylemeseydik,
If something did happen and you hadn't acted on your instincts, you'd never forgive yourself, would you?
Eğer bir şey olursa ve sen içgüdülerine göre hareket etmemiş olursan kendini hiçbir zaman affetmezsin.
Or the way you might have if Daniel hadn't... If things had been different.
Ya da Daniel hiç içeri girmese olaylar farklı gelişse sevebileceğin gibi.
I knew you hadn't forgot about me.
Beni unutmadığını biliyordum.
I wouldn't have any of this if you hadn't believed in me way back when.
Eğer bana inanmasaydın bunların hiç biri olmazdı.
- And I figured you hadn't.
- Senin gitmediğini düşündüm.
And if I hadn't gone to war or you hadn't married Sibley.
Eger savasa gitmemis olsaydim, ya da Sibley'le evlenmemis olsaydin da.
I just wish you hadn't been a soldier.
Keşke bir asker olmasaydın.
You just married the only person in the village who was single and hadn't died of plague yet.
Köydeki yalnız olan ve vebadan ölmemiş tek adamla evlenirdin.
You know, I feel like if you hadn't come and talked to me, I would have just driven right out of here, but you're screwing the whole thing up.
Gelip benle konuşmasaydın,... buradan hemen çıkardım, ama her şeyi batırıyorsun.
If you hadn't been there to protect her from Keller, she wouldn't have had a future to steal.
Eğer orada olup onu Keller'dan korumasaydın,... elinden alabileceğin bir geleceği olmayacaktı.
You hadn't yet learned compulsion.
Etki altına almayı henüz öğrenmemiştin.
If you hadn't abandoned your talents with witchcraft, you could help yourself.
Büyücülük yeteneklerinden vazgeçmeseydin bu işi kendin halledebilirdin.
If I hadn't done anything, it would be you in the house of pain.
Eğer hiçbir şey yapmasaydım, işkencehanede olan sen olacaktın.
What was your plan if we hadn't found you in the warehouse?
Biz depoyu bulmasaydık planın neydi?
Would you be dead right now If ryan hadn't killed your husband?
Ryan eşinizi öldürmeseydi, şu an ölü olur muydunuz?
I'm trying to bring her around, but I wish you hadn't jumped the gun.
Onu sakinleştirmeye çalışıyorum ancak keşke aceleci davranmasaydınız.
What would you have done if Lady Grantham hadn't asked me to stay?
Leydi Grantham kalmamı istemeseydi ne yapacaktın?
If you hadn't gotten in our way...
Çok yazık.
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73