Hake traduction Turc

My neighbor is a girl, Vashti Hake.

Komşum Vashti Hake diye bir kız.

Is that about Vashti Hake's ranch?

Vashti Hake'nin çiftliği için mi bu?

If you prefer hake marinara, we've got that, too.

Marinara sosu isterseniz, o da var.

"l teach myself, lady hake."

"Kendim öğrenirim, Bayan Hake."

Come on, dead hake. Hurry up.

Hadi be ağır bezirgan, acele et.

- Hake.

- Barlam.

Hake! Hake for sale!

Barlamlar, alınası barlamlar!

Them hake in there want gutting'.

İçerdeki berlam balıklarının içlerinin boşaltılması gerek.

- Hake?

- Neyk?

It's a very big hake.

Büyük bir balık.

Otherwise European hake fits very good too.

Bunun dışında Avrupa barlam balığı tarife daha uygun olacaktır.

You hake a tike.

Sen yürü git.

John Hanneke...

Jomat, Hake

Annabelle Hake.

Annabelle Hake olacak.

Hake, like the fish?

Hake, hani şu balık olan?

♪ hair gel, salad dressing, or to grease a slip-and-slide ♪ ♪ it's good for steak, a cake, a coffee break, roast hake ♪

Sanırım bebek bakmak için yeterlisiniz?

Hake the hits, so the smaller guys don't have to.

Darbeyi ben alıyorum böylece ufak tefek olanlar almıyor.

Now, I can't assure you that your loan will be approved, but I can tell you that any deal Hake, I close.

Size kredinizin onaylanacağını garanti edemem ama ben başladığım işi bitiririm.

Which station should Hake him to?

- Onu hangi karakola götürelim?

I can't believe you defrosted three tonnes of hake for nothing!

- 3 ton balığı bir hiç uğruna parçalattığına inanamıyorum.

The old hake said she never heard of her, that's a good one, and her here every second week collecting'babbies.

Yaşlı cadı onu hiç tanımadığını söyledi, bu iyi bir şey her iki haftada bir burada bebekleri topluyor.

Can Hake your name?

Soyadını alabilir miyim?

And he didn't hake a cell phone with him, so we have no way to contact him.

Ve onunla cep telefonu yapmadı, Bu yüzden ona ulaşmanın bir yolu yok.

Zubon wo hake.

Üzerine pantolon giysene.