Haller traduction Turc
197 traduction parallèle
So Pard got to hanging around the lodges... and doggone if Miss Tucker didn't come up here... with the...
Böylece, Pard da buralarda dolanmaya başladı. Bu sefer de Bayan Tucker'a bir haller oldu. Şöyle sesler çıkarmaya başladı...
My name is Haller, Dr. Fritz Haller.
Adım Haller, Dr. Fritz Haller.
The Sumerian Pantheon by Fritz Haller.
Sümer Tapınakları, yazan Fritz Haller.
Professor Haller!
Profesör Haller!
Something is happening to me, and I don't know what it is!
Bana bir haller oluyor ama ne olduğunu bilmiyorum.
What's come over him?
Ona bir haller olmuş.
Something's gone wrong with the lock.
Kilidine bir haller oldu.
I don't know what's got into him the last few days.
Son günlerde ona bir haller oldu. Üzgünüm, benim hatam.
I don't know what's gotten into you, Mac.
Sana da bir haller oldu Mac.
Article 184 : " Unusual circumstances may arise - - In which the relief from duty of a commanding officer is necessary.
" Gemi komutanının görevden alınmasını gerektirecek olağanüstü haller olabilir.
Something happens to this city at night.
Gece bu şehre bir haller oluyor.
What's got into you since we landed?
Karaya indiğimizden beri sana bir haller oldu, Sam?
The owner of this cabin is suspicious.
Bu evin sahibinde şüpheli haller var.
He has that look on him, you know.
Yine o tuhaf haller var üzerinde, bilirsiniz.
My name's Graham Haller.
İsmim Graham Haller.
Think of it as Dr Haller's nerve tonic.
Bunu Dr. Haller'ın sinir ilacı gibi düşün.
Dr Graham Haller, to be exact.
Dr. Graham Haller esasında.
It's your imagination, Frau Haller.
Sizin kuruntunuz, Frau Haller.
Liz Haller, for starter.
- Liz Haller, mesela...
Also, Liz Haller said you were super.
Bu arada, Liz Haller senin yatakta süper olduğunu söylemişti.
Maj. Mailer, capt. Hyde.
Binbaşı Haller, bu Yüzbaşı Hyde.
You don't wake up one morning and say, "Shoot, the family jewels have gone on the blink."
Bir sabah uyanıp da "Lanet olsun, üreme organıma bir haller olmuş" denmez.
And then, at a certain point, I realized I'd just gone for a good 18 years unable to feel... except in the most extreme situations.
Ve bir anda fark ettim ki, çok olağanüstü haller dışında hiçbir şey hissetmeden 18 sene geçirmişim.
Mr. Fishpaw, I'm Jerry Haller from Channel 12 News.
Bay Fishpaw, ben Jerry Haller Kanal 12 Haberden.
Is this how an agha behaves?
Bu haller bir ağaya yakışır mı?
Joe Haller couldn't find his own ass if somebody rammed it full of radium and gave him a Geiger counter.
Joe Haller kıçını zor bulur. Vücudu radyum bile dolsa sayaç bile fayda etmez.
And Joe Haller ain't doin'it.
Joe Haller, bu işi beceremez.
"... observe Sheriff Haller's curfew, after 5pm, please stay indoors. "
Sokağa çıkma yasağı var. Saat 1 7 : 00'den sonra evde kalın.
And we oughta make Joe Haller, uh, dog catcher. You know, nothing big...
Joe Haller avcı değil.
Let Joe handle the investigation. - Investigation?
Joe Haller bu soruşturmayı halleder.
Why don't you go out to Harmony Hill, Sheriff Haller, and dig up what's left of my boy Brady, and explain to him about private justice.
Neden mezarlığa gitmiyorsunuz Şerif Haller? Kazın ve oğlumdan kalan parçaları çıkartın. Ona kişisel adaleti anlatın.
Sheriff Haller said he'd check him out.
Şerif Haller pederi kontrol edecekti.
What is it, Haller?
- Ne oldu Haller?
How can it be working okay, Haller, when it's registering normal brain activity?
Beyin aktivitesini normal okuyorsa nasıl sağlam olabilir, Haller?
[Haller] He's awake.
- Kendinde.
It's me, Mr Haller.
Benim, Bay Haller.
And can you by no drift of conference get from him why he puts on his confusion?
Görüşmelerinizde onun neden böyle karmaşık haller takındığını bulabildiniz mi?
All rise for His Honour Judge Chamberlain Haller.
Herkes ayağa kalksın. Yargıç Chamberlain Haller.
This is Judge Chamberlain Haller.
Ben Yargıç Chamberlain Haller.
What the fuck's up with you?
Bu haller de ne böyle?
You see, just after you left, we discovered something happened to her.
Sen gittikten hemen sonra ona bir haller oldu.
Or the one who goes "Ahhhhh" whenever he sees you.
Ya da seni her gördüğünde bir haller olan şu adam.
He doesn't go "Ahhhhh".
Ona bir haller olmuyor.
They'll be obsessed with themselves in entirely new ways now...
Artık kendilerine olan takıntıları bambaşka haller alacak.
I'm going out Dougal, something's up with Fargo.
Ben çıkıyorum Dougal, Fargo'ya bir haller olmuş.
"in case of any accidents or something."
"herhangi bir kaza veya benzeri haller için."
I really like it, when it's disgusting.
O sevimsiz haller hoşuma gidiyor.
Boys, did you notice anything strange about Kenny in the weeks leading up to his combustion? What did he spend his time doing?
Çocuklar, yanışından önceki haftalarda Kenny'de garip bir haller var mıydı?
Something's got into her.
Ona bir haller olmuş.
Something simply came over you today, didn't it?
Bugün sana bir haller oldu, değil mi?
In one of my books I talked about setting up a court system... especially for technology where the people that were prosecuting... and the judges and the people involved in the cases... would have some technological basis... to evaluate and try the case in a reasonable manner... and to come up with an alternative sentencing system... that reflected more the nature of the crime.
Kitaplarımdan birinde hukuk sistemindeki düzenlemeden bahsettim. Özellikle hakkında bilişimle ilgili suçlamalar olan ve dava edilen kişilerin... ve dava edilen kişilerin teknolojik esasa bağlı ve makul bir sebebi olduğu haller için suçun doğasına daha uygun bir ceza sistemi sunuyor.