Hallway traduction Turc
2,919 traduction parallèle
When did you see him last? Sitting in your hallway, wondering what he's doing here, like the rest of us.
- Koridorda bekliyorken ve diğerleri gibi onun burada ne aradığını düşünüyorken.
He gets that, runs out the door, goes down the hallway, okay?
Alacağını alır, kapıdan dışarıya çıkar, koridor boyunca koşar, tamam mı?
And that would explain why there is no blood trailing out of the door or in the hallway or down the stairs.
Bu da bize neden kapının dışında, koridorda ya da aşağıda hiç kan olmadığını açıklar.
The hotel pegged our system to the lobby and hallway circuits.
Otel, sistemimizi lobi ve koridor kameralarına bağladı.
So we're heading down the hallway, and we need to separate ourselves.
Harika. - Sonra koridora doğru yöneldik ve ayrılmamız gerekti.
- Down the hallway.
Koridorun sonuna.
Accesses both the backstage area and a hallway that leads to the vault.
Sahne arkasına ve kasa dairesine çıkışı olan tek yer orası.
Auction is down the hallway.
Açık arttırma koridorun sonunda.
You turned around when you heard me, and you let out a crazy laugh, and you went skipping off down the hallway.
Beni duyduğunda bana döndün ve deli bir kahkaha attın. Sonra koridordan kaçtın.
He stood in the hallway. With his teddy bear.
Oyuncak ayısıyla ile koridorda duruyordu.
Yeah, yeah, it's kind of like that first day of school, except without the creepy marching-band guy following me down the hallway.
Evet, evet. Okulun ilk günü gibi. Tabii bandodaki beni takip eden ürkütücü çocuğu saymazsak.
You can't get five feet down a hallway around here without a reporter asking the question.
Binadan bir gazetecinin sorusuna maruz kalmadan 5 metre bile uzaklaşamazsınız.
I ran into Arlo last week in the hallway with his three kids and his wife, uh... oh...
Geçen hafta Arlo'yla koridorda karşılaştık yanında eşi ve üç çocuğu vardı. Eşinin adını hatırlayamıyorum.
I'll see you out in the hallway in a minute.
Sizi bir dakika içinde koridorda göreceğim.
We saw the hallway debacle.
Koridordaki felaketi gördük.
And Erica gets up to go to him, but she falls down in the hallway?
Erica ona bakmaya giderken, ayağı kayıp düşerse ne yapacak?
Professor, why don't we check the CCTV in the hallway first.
Profesör, ilk önce gidip güvenlik kamerası kayıtlarını kontrol edelim.
Turns out to be a big house converted into flats, where all the post is dumped in the hallway - easy access.
Sürüyle mektupların koridorda toplandığı apartmana çevrilen büyük bir ev. Kolay erişim için.
If you really have to go, there's a bathroom down the hallway.
Gerçekten gitmen gerekiyorsa koridorun sonunda tuvalet var.
I hope you never have to experience what I just felt in that hallway.
Umarım az önce o koridorda hissettiklerimi hiçbir zaman hissetmek zorunda kalmazsın.
Or their naked mom in the hallway.
Ya da çıplak duran annenden.
In the past month or so, I'd see him in the hallway.
Geçen ay ya da daha önce onu koridorda görmüştüm.
- Between the cabbage and the fish in that hallway, who's gonna notice?
Buralardaki kabak ve balık kokusu varken bunu kim fark edecek ki?
I'll keep 10 paces behind you and wait in the hallway.
Sizden 10 adım geride olur, koridorda beklerim.
Inside, the kitchen, hallway and lounge.
İçerideyse mutfak, koridor ve salonda.
On the floor of a sandwich shop in the subway. Plus twice we did it like dogs on the hallway stairs and on every smooth surface in my apartment.
İki kez de merdivenlerde ve apartmandaki tüm düz yüzeylerde köpekler gibi yaptık.
We're just hanging out in the hallway.
Biz de koridorda takılıyoruz işte.
All units converge on the south library hallway.
Bütün birimler güney kütüphane koridorunda toplanın.
We gathered that much. Found these two slap-fighting in the hallway.
Evet, bu ikisini koridorda birbirini tokatlarken bulunca o kadarını anladık.
And that's not all, I caught her in the hallway today drawing on the wall with markers.
Hepsi de bu değil. Bugün onu koridor duvarını keçeli kalemle çizerken yakaladım.
But the hotel security footage had a great angle on the hallway to his room.
Koridordaki güvenlik kamerası kurbanın odasını çok iyi bir açıyla görüyor.
You gonna invite me in, or are we gonna talk in the hallway. Okay.
Beni içeri davet edecek misin, yoksa koridorda mı konuşacağız?
Wasn't there an altercation in her hallway during the time you were there?
Siz oradayken koridorda bir kavga olmadı mı?
NICK This hallway is excessive.
Bu koridor çok abartılı.
Follow the hallway through the double doors.
Koridordan gidin, çift kapılı yere kadar.
I got three more in the hallway.
Üç tane de koridorda var.
I think that's why no one saw him and why Quentin was the only one on the hallway security tape.
Bence bu güvenlik kamerasında... neden sadece Quentin'in göründüğünü açıklıyor.
In the school hallway?
Okul koridorunda mı?
Come on, kids, I told you, no more playing soccer in the hallway...
Yapmayın çocuklar, size koridorda futbol oynamayın diye kaç kere söyledim...
Dr. Devlin, report to the concourse level hallway.
Dr. Devlin, bekleme salonuna geliniz.
There's nobody in the hallway.
Koridorda kimse yoktu.
So we're looking down the hallway..
Koridora bakıyorduk.
Yet the scratches on the floor tell us it was dragged into the tiled hallway.
Yerdeki çizikler bize dolabın fayans kaplı koridora doğru sürüklendiğini gösteriyor. Bu da beni dolabın bu katı hiç terk etmediği sonucuna ulaştırıyor.
Okay, Niki, you take the first hallway on the left.
Niki, soldaki ilk koridora gir.
Okay, uh, well, I was, you know, I was just walking down the hallway, and I was thinking, you know, we're doing pretty good.
Tamam, aa, şey ben, bilirsin, koridorda dolaşıyordum ve düşünüyordum, yani, iyi iş çıkarıyoruz.
She stepped out in the hallway to take it and the next thing I heard was a bunch of shouting in Russian.
Doğruca koridora çıktı. Sonra Rusça bağrışmalar duydum.
And I'll be just down the hallway if you need anything.
- Ve bir şeye ihtiyacınız olursa hemen aşağıdayım.
It's out in the hallway, blew right through the windows.
Dışarıda koridorda, pencereden dışarı uçmuş.
I just met the most lovely girl in the hallway.
Koridorda, dünyanın en güzel kızıyla tanıştım.
We checked every hallway.
Bütün koridorlara baktık.
That's the guy from the hallway at Denise's apartment today.
Bu bugün Denise'in dairesinin koridorundaki adam.