Hamptons traduction Turc
716 traduction parallèle
Hidin'Out In The Hamptons Sure Do Beat That Crack House In The Bronx.
Hamptons'ta saklanmak, Bronx'taki o keş evinde saklanmaktan bin kat iyi.
If they can't swim here, they'll be glad to swim at the beaches of Cape Cod the Hamptons, Long Island.
Burada yüzemezlerse, Cod Burnu'nda, Hamptons veya Long Island Plajlarında yüzmek isteyeceklerdir.
Is that near the Hamptons? [Chuckles]
Hamptons'un oralarda mı?
I know women who marry men they despise so they can drive a Mercedes and spend summers in the Hamptons.
Öyle kadınlar tanıyorum ki sırf Mercedes'e binebilmek ya da yazlarını Hamptons'da geçirebilmek için nefret ettikleri adamlarla evleniyorlar.
I'm weekending in the Hamptons.
Haftasonunu Hamptons'da geçireceğim.
It's another hour to Hamp... Hamptons!
Hamptons'tan saatlerce... uzakta.
Are you going to your house in the Hamptons?
Hampton'daki evine mi gidiyorsun? Hayır.
She said she's been in the Hamptons since Sunday.
Pazar'dan buyana Hamptons'ta olduğunu söyledi.
That party in the Hamptons?
Hamptons'daki parti vardı ya?
Jeffrey calls our apartment in the Hamptons Uncle Tom's Condo.
Jeffrey, bizim apartmana'Tom Amcanın Kulübesi'diyor.
You know. "I'll circle for months until somebody goes out to the Hamptons."
"Birileri Hampton'a falan gidene kadar aylarca daireler çizeceğim."
They're very big in the Hamptons, you know the rich.
Hamptons'ta zenginlerin arasında çok yayındır.
At least we'll get a weekend in the Hamptons.
En azından böylece Hampton'da bir hafta sonu geçirmiş oluruz.
When we first met, she didn't like the beach ; she hated the Hamptons ; she didn't want to have kids ; she loved the Upper East Side, she didn't want to move.
İlk tanıştığımızda plaja gitmeyi sevmezdi, Hampton'lardan nefret ederdi çocuk sahibi olmayı istemez, yaşadığı eve bayılır ve taşınmayı hiç istemezdi.
Why,'cause I said no about going to your boss Jerry Bender's house...
Neden, sevgili patronun Jerry Bender Hamptons'daki mekanına...
- in the Hamptons?
-... taşınmanı istemediğim için mi?
I don't like the Hamptons. You know, you used to hate the beach yourself.
Hamptons'ı hiç sevmem, sen bir ara plajlardan nefret ederdin.
Bill, I have a great idea. Wouldn't she be great to play opposite me?
Elise, Bill "in ofisini, çatı arasını Hamptons" daki evini boşaltırken, -
While Elise cleaned out Bill's office, loft and house in the Hamptons -
Şunlara bakın. Hepsi antika, ha. Aman, Tanrım.
For $ 300 an hour, you can put me through to his house in the Hamptons!
Dinle. Saatine 300 dolar ödediğime göre beni evine bağlayabilirsin.
It was in the Hamptons.
Hampton'lardayken sanırım.
Hey, why don't we forget about the Hamptons and spend the weekend in bed?
Hey, neden Hamptonlar'ı boş verip... hafta sonunu yatakta geçirmiyoruz? İşte, bu bakış!
I must return tonight for a thing with Werner's family in the Hamptons.
Akşama dönmem lazım. Werner'ın ailesiyle Hamptons'a gideceğiz.
It's twelve rooms on Park Avenue and they're having a Hamptons room.
Bir odayı kumsala çeviriyorlar.
Anybody who bolts from the Hamptons is OK with me.
Senin hoşuna giden herkes, benim de hoşuma gider.
Oh, I just leased a house out in the Hamptons and I have got to get out there this weekend and sign the papers.
Ah, henüz Hamptons'ın dışında bir ev kiraladım ve bu haftasonu oraya kağıt imzalamak için gitmeliyim.
House in the Hamptons?
Ev Hamptons'da mı?
I figured I could afford a fake house in the Hamptons.
Halledebilmem için Hamptons'da sahte bir ev durumu kurmak zorundaydım.
What happened to his place in the Hamptons?
Onun yeri, Hamptons'da neler oluyor?
The Hamptons?
Hamptons?
Well, sorry I missed that charity thing but this was one of those truly glorious Hampton weekends...
Şey, hayırseverlik şeyini kaçırdığım için özür dilerim ama hakikaten Hamptons'da muhteşem bir haftasonu oldu duymuşsunuzdur.
Where did they get the idea that you have a place in the Hamptons?
Hampton'da bir yerin olması fikri nereden aklına geldi?
I told them I have a place in the Hamptons.
Onlara Hampton'da bir evim olduğunu söyledim.
But they let me go on and on all about the Hamptons.
Ama onlar Hampton'da bana her şeye izin vermişlerdi.
I'm calling the Rosses and inviting them to my nonexistent place in the Hamptons.
Rosse'ları arayacağım ve onları hiç varolmayan Hampton'daki evime davet edeceğim.
Ready to take you to the Hamptons.
Sizi Hamptons'a götürmek için hazırım.
Speak now or we are headed to the Hamptons.
Şimdi konuş sonra doğru Hamptons'a gidiyoruz.
Once you get in that car we are going all the way to the Hamptons.
Bir defasında araba ile Hamptons'a giderken.
My friend Patience and her husband... invited me to the Hamptons for the weekend.
Arkadaşım Patience ve kocası beni haftasonu için Hamptons'a davet ettiler.
He was a trader at Bear Sterns... and had just closed escrow on a house in the Hamptons.
Bear Sterns'de tüccardı Hamptons'da bir ev sözleşmesi yapıp, partiye gelmişti.
Court's invited me to the Hamptons for Labor Day weekend.
İşçi Bayramı hafta sonu için Court beni Hampton'lara davet etti.
- Probably some pad in the Hamptons.
- İnceliyoruz. Muhtemelen Hamptons'daki bir alandan.
You see, we actually have a time-share out in the Hamptons for the 3rd week in June.
Hamptons'da haziranın üçüncü haftasına denk gelen bir devre mülkümüz var.
I stopped at the drugstore and then swung by the, uh,
Eczaneye uğradım sonra da Hamptons'a bir uzandım.
The Hamptons? Yeah, where the sackskys have their time-share.
- Evet, Sacksky'lerin devre mülkünün oraya.
Just finished shopping for the Hamptons. Huh?
Hamptons alışverişimi bitirdim!
My friend Patience and her husband... invited me to the Hamptons for the weekend.
Arkadasim Patience ve kocasi beni haftasonu için Hamptons'a davet ettiler.
Wait until you see my club in the Hamptons.
Hampton'daki kulübümü görene kadar bekle.
With all this heat I'll never be able to escape to the Hamptons. Huh?
Belki bir ya da 20 rehine işe yarayabilir.
Let's forget about the Hamptons.
Hamptonlar'a boş verelim.
Hamptons.
- Hamptons'a mı?