Hava traduction Turc
39,084 traduction parallèle
Now I'm really scared.
İşte şimdi gerçekten korktum. Hava Kuvvetleri işini askerler olmadan yapamaz.
MAN : ( ON RADIO ) This is Wakandan Air Defense Ommand.
Burası Wakandan Hava Savunma Komutanlığı.
This is Captain America, requesting permission to enter your airspace.
Ben Kaptan Amerika, hava sahanıza girmek için izin istiyoruz.
Stand down, Air Defense Command.
Geri çekilin Hava Savunma Komutanlığı.
Call the airline.
Hava alanını ara.
Well, we should leave soon because there's some political rally and traffic's already terrible, and I have to take you to LAX.
- Pekâlâ, birazdan kalkmamız lazım çünkü siyasi bir toplantı varmış ve trafik sıkıştı bile ve seni Los Angeles hava alanına bırakmam lazım.
- Holy shit! - When did it get cold?
Hava ne zaman sogudu?
And I'm not... I'm not trying to throw that in your face, okay?
Hava atmaya çalışmıyorum.
And if you start destroying them you're basically killing out the crew and the life support systems going to collapse and there won't be any air to breathe and there won't be any food to eat and the climate'll be out of control
Bu kadar basit. Onları yok etmeye başlarsanız mürettebatı öldürürsünüz. Yaşam destek sistemleri çöker, nefes alacak hava, yiyecek yemek kalmaz, iklim kontrolden çıkar ve hiç iyi olmaz.
It's dark out.
Hava kararmış.
- If I apply any more pressure, I'm gonna close his airway.
Daha fazla bası yaparsam hava yolunu kapatacağım.
Let's get out on the apron, first thing, check on all the air tanks.
Aşağıya inelim. İlk iş, tüm hava tanklarının kontrolü.
We need to intubate.
- Hava yolu açmamız gerek.
- I don't have any enamel on my teeth, so the cold air is excruciating.
Diş minelerim yok benim. Soğuk hava canımı çıkarıyor şu an.
They work with the Coast Guard to monitor the air and waters around Cuba.
Küba hava ve deniz gözetlemesinde... sahil güvenlik ile birlikte çalışır.
They're designed to detect small aircraft, like the one you described.
Tarif ettiğiniz gibi küçük hava taşıtları için tasarlandı.
The Coast Guard just picked up a brief ELT signal from a light aircraft west of Havana, somewhere in the Gulf of Mexico.
Sahil güvenlik Havana'nın batısında Meksika körfezinin oralarda bir yerden, bir hava aracından kısa süreli bir acil yer tespit sinyali almış.
I need some air.
Biraz hava almam lazım.
I go in for a bottle of pop- - must have been 110- - and there's BJ in the sunken living room, shoes off, feet up on the couch, eating a fried-bologna sandwich, watching Mike Douglas.
Bir şişe meşrubat alayım dedim- - 40 derece falan hava- - ve BJ içeride oturma odasında... ayakkabılarını çıkarmış, ayakları koltukta... kızarmış bir bolonya sandviçi yiyip Mike Douglas izliyor.
So the bomb blast must have created an artificial air current permeating every crevice of the cave system.
Patlayan bomba mağara sisteminin her gediğine yayılan yapay bir hava akımı yaratmış olmalı.
Oh, don't forget. Tuesday the air filters need to be changed.
Unutmayın, hava filtreleri salı günü değiştirilecek.
- Less than 12 hours later, the men escaped by creating a disturbance in their cell.
Üstünden 12 saat bile geçmeden hücrede taşkınlık çıkararak kaçtılar. Öpüşmeye başladılar. Ki bana göre hava hoş...
- I didn't have to then. - So does this van have side-impact airbags?
- Bu arabada yan taraflarda da hava yastığı var mı?
A hard-boiled Chicago cop turned New Orleans detective, racing around on fan-boats, drowning that two-faced DA in a bucket of jambalaya.
Kurnaz bir Chicago polisinin New Orleans dedektifine dönüşmesi hava botuyla etrafta dolaşması iki yüzlü bölge savcısını tencere dolusu jambalaya içinde boğması.
There's another point, actually, the handling is gonna depend on the weather.
Bir başka konu daha var. Yol tutuş hava durumuna göre değişecektir.
If it's a really hot day, the air will be thinner.
Gerçekten sıcak bir günde hava daha az yoğun olacaktır.
So you now want weather forecasts to include cornering speeds?
Yani hava durumlarının viraj hızlarını da bildirmesini mi istiyorsun?
It's not just weather.
Yalnızca hava da değil.
And, in fact, it needs so much air to mix with all that petrol it's drinking, they had to remove one of the headlights and replace it with a ram-air intake to feed air to the engine.
Ve, içtiği benzinle karıştırmak için o kadar fazla havaya ihtiyacı var ki motora hava sağlayabilmek için farlardan birini çıkarıp yerine hava girişi koymak zorunda kalmışlar.
Air is sucked into holes behind the rear windows and then shot out of a vent on the boot lid, giving me a sort of air rear wing.
Arka camların arkasındaki delikler havayı emip bagaj kapağındaki bir delikten dışarı veriyor bu da bana bir çeşit hava arka kanadı veriyor.
"The operation was curtailed due to poor weather."
"Operasyon kötü hava nedeniyle kısıtlandı."
This stretch limo, for example, may have seen active service on hundreds of hen nights, but it makes the perfect aircraft carrier.
Mesela, bu limuzin yüzlerce seks dolu gecede hizmet vermiş olmalı. Ama harika bir hava aracı artık.
With my aircraft carrier gone and James's fleet unscathed, I had to break my duck.
Hava kuvvetlerimin düşmesiyle....... ve James'in de filosu sapasağlam duruyorken, planımı değiştiriyorum.
I still had my battleship Winnebago, and he still had his stretched aircraft carrier, both of which needed two hits to destroy.
Winnebago savaş gemim hala duruyordu ve onun hava filosunu taşıyan gemisi duruyordu. Ki bu da ikimizin de en az iki isabetli atışa ihtiyacı var demekti.
The defining characteristic of a beach buggy is an air-cooled, flat-four Beetle engine.
Bir plaj arabacısının belirleyici özelliği Hava soğutmalı, düz-dört Beetle motorudur.
But, apart from that and the weather... and Jeremy Clarkson, it's all going really well.
Ancak, bunun dışında ve hava... Ve Jeremy Clarkson, hepsi çok iyi gidiyor.
The problem is that every time the air filter, here, turns as I'm driving along...
Sorun şu : Hava filtresi her seferinde, Ben sürüş halindeyim...
There's some air trapped in the system and I've had to make a small hole in the front to get at the radiator.
Sistemde sıkışan hava var. Ve önümde küçük bir delik açmak zorunda kaldım Radyatör almak için.
Now I'm going to let a bit of air out of the tyres.
Şimdi lastiklerden biraz hava boşalmasına izin vereceğim.
Despite my terror, the cable buggy kept on chugging through what's technically Angolan airspace towards the beach.
Terörime rağmen, kablo arabası, uğraşmaya devam etti. Teknik açıdan Angolalı hava sahası sahile doğru ne yapar.
Jack, it's gonna get dark soon.
Jack, yakında hava kararacak.
I just came out for some air.
Hava almak için dışarı çıktım.
Just some very fast moving cold front.
Önümüzde çok hızlı hareket eden bir soğuk hava kütlesi vardı.
Trading commodity futures based on long-term weather patterns is not boring, okay?
Hava durumuna bağlı olarak hammadde özelliklerini pazarlamak sıkıcı bir iş olamaz, tamam mı?
Weather derivatives are tradable commodities that protect business owners from future changes in the weather.
Hava durumu türevleri, ilerideki hava değişimlerine bağlı olarak, yaşanabilecek sorunlardan işadamlarını koruyan emtialardır.
You trade weather.
Hava durumunu pazarlıyorsun.
You trade commodities based on weather patterns.
Hava paternlerine göre hammadde satıyorsun.
Can I talk to you in depth about weather patterns?
Hava paternleri hakkında derin bir sohbet yapabilir miyim?
Tessa's dad, Randall, who is a weatherman.
Tessa'nın babası, Randall, o bir hava durumu sunucusu.
He's a... weather trader.
O bir... hava durumu taciri.
- Everyone hang on!
Yanda hava yastığı yok!