Have you heard of him traduction Turc
118 traduction parallèle
- Have you heard of him?
- Daha önce duymuş muydun?
Have you heard of him?
Onu duydunuz mu?
Have you heard of him?
Adını hiç duydun mu?
Have you heard of him?
Daha önce duydun mu? - Hayır.
Have you heard of him?
Hiç duydun mu bu ismi?
- Have you heard of him?
- Eminim duymuşsundur.
Have you heard of him?
Onu duydun mu?
He's a famous journalist Have you heard of him?
O ünlü bir gazeteci Onu hiç duymadın mı?
Have you heard of him?
- Onu duydun mu?
Have you heard of him?
Bunu biliyor muydun?
Have you heard of him?
Hiç duydun mu?
Have you heard of him before?
Onu daha önce duymuş muydun?
Have you heard of him?
Adını hiç duydunuz mu?
I expect you have heard of him.
Adını duymuş olduğunu umuyorum.
You speak of him with a warmth I have not heard in your voice... since you left your father's house.
Babanın evinden ayrıldığından beri,... kendi ağzından onu hakkında bu kadar içten konuştuğunu duymamıştım.
You must have heard of him.
Onu duymuş olmalısınız.
But you must have heard of him.
Onu duymuş olmalısınız.
Now an insider like you wouldn't have heard of a poet like him, would you have, Mr. Underhill?
Senin gibi içerideki birinin onun gibi bir ozandan haberi yoktur. Var mıdır, Bay Underhill?
Paul Hanlon. You must have heard of him.
Paul Hanlon'ın adını duymuşsunuzdur.
I am sure that you have heard of him as well.
İsmini duyduğuna eminim.
I am sure that you have heard of him as well.
Evet, duymuştum.
You have heard of him?
Onu tanıyor musunuz?
You may have heard of him, but you don't know his face.
Onu duymuş olabilirsin ama yüzünü bilmiyorsun.
Have you ever heard of him before? Yeah.
- Bu adı daha önce duydun mu?
I'd always heard in riding horses, it was the horse that did the sweating, but I wasn't even on him yet, and you could have wrung enough out of me to water the lawn.
Hep duyardım ki ata binerken bütün teri at dökermiş, daha üstüne binmemiştim bile, ama beni sıksanız çimleri sulayacak kadar ter çıkardı.
You might have heard of him.
Adı Biff.
In what context have you never heard of him?
NasıI dahaönce duymadın?
You must have heard of him.
Onu duymuşsundur.
Well, I believe you have heard of him.
Bence duydun.
You may have heard of him from the academy!
Adını akademide duymuş olmalısın.
I've heard of others like him that have pulled through but I gotta tell you what's keeping him alive hasn't been a thing to do with medicine.
Onun durumunda hayatta kalmayı başaranlar olmuştu, ama şunu bilin ki... onu hayata bağlayan şeyin tıpla bir alakası yok.
- You might have heard of him.
- Onu duymuş olabilirsin.
Paul Delucca. Have you ever heard of him?
Paul Delucca, hiç duydun mu adını?
If you didn't know him, you'd have heard of him, Arthur Mullins... this young lady's grandad.
Tanımıyorsanız bile duymuşsunuzdur, Arthur Mullins bu genç bayanın büyükbabasıdır.
- You must have heard of him.
- Tanımadığınızı söylemeyin lütfen. - Ne kliniği yahu söylesene!
- You may have heard of him.
Onun hakkında duymuş olabilirsin.
Have you even heard of him?
Duydun mu ki sanki onu?
Bob Dylan, maybe you have heard of him?
Bob Dylan, belki duymuşsundur?
In what context have you never heard of him?
Nasıl daha önce duymadın?
"We believe now, not because of what you said... " but because we ourselves have heard him... "and we know that he really is the Savior of the world."
"Şimdi inanıyoruz, senin söylediğinden dolayı değil çünkü Onu kendimiz duyduk ve Onun dünyanın kurtarıcısı olduğunu biliyoruz."
Dustin Hoffman, you might have heard of him.
Dustin Hoffman. Onu duymuş olabilirsin.
Fellow name of Stringer Bell. You might have heard of him.
Stringer Bell adında birisi.
None of you have ever seen Him or heard Him.
Onu ne gördünüz, ne de duydunuz.
How can you not have heard of him?
Nasıl tanımazsınız?
But the Feds have big ears, and I heard what was going down here with uh... with Mike Jaymes and what some of you think about him, that you believe he's responsible for bringing in a wolf amongst your sheep.
Fakat federallerin büyük kulakları var ve burada Mike Jaymes ile ilgili olan gelişmeleri bize ilettiler. İçinizden bazılarının onun hakkında neler düşündüğünü ve koyun sürüsüne bir kurt sokmaktan sorumlu olduğuna inandığınızı duyduk.
Now, I'm sure some of you have heard of him, but none of you have seen him like this.
Eminim bazılarınız onu tanıyorsunuzdur, ama onu bu şekilde hiç görmemişsinizdir.
You might have heard of him.
Adını duymuşsundur.
Have you ever heard of him?
Onu duydun mu?
You may have heard of him, Big Korea.
Belki de duymuşsundur, "Big Kore".
Have you ever heard of him?
Mahmoud'u. Hiç duydun mu?
It's written by a buddy of mine, you may have heard of him,
Benim bir arkadaşım tarafından yazılmıştır, belki duymuşsunuzdur,