English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / He's a hero

He's a hero traduction Turc

704 traduction parallèle
This says he's a hero.
Kahraman olduğu yazıyor.
The guy's a hero, ain't he?
Adam bir kahraman, öyle değil mi?
Go easy on him, he's a war hero.
Hakkında bilmen gereken bazı şeyler öğrendim.
He's a war hero in Korea, and my mother's waiting to see them.
Kore'de savaş kahramanı oldu ve annem resimleri görmek için sabırsızlanıyor.
"He died a hero and an American."
"ve bir Amerikalıya yakışır şekilde ölmüştür."
He's a real hero.
O gerçek bir kahraman.
He's a hero.
O bir kahraman.
He's two thirds of a hero right now.
O şu anda bir kahramanın üçte ikisi.
He's not all hero. He's also a poor son of a gun, and he deserves our pity.
Artık bir kahraman değil aynı zamanda da yoksul sefilin teki, ve bizim ona acımamıza lâyık.
You can tell him he's officially a hero.
- Artık resmen bir kahraman.
If you tell a man he's a hero, then he thinks of himself as one and then you've lost it.
Birine kahramansın dersen o da kendini öyle sanır o zaman da ulaşamazsın.
He fought in the war, he's a hero!
O savaşa katıldı, o bir kahraman.
He was a simple man, who became Spain's greatest hero.
Tarihin bir efsane olarak, Berberilerin de "Büyük Şef" lakabıyla kayda geçirdiği adamın... İspanya'nın en büyük kahramanı haline dönüşen basit, sıradan bir adamdı.
He's a man who still has to prove to himself he's a hero.
Hala kendine kahraman olduğunu kanıtlamak isteyen bir adam.
You snubbed Wladek because he's not a hero?
Wladek'i kahraman olmadığından mı tersledin?
In my statues he's a physical God, a perfectly shaped hero that I can desire and make my lover.
Fiziksel, kusursuz forma sahip, arzulayabileceğim ve sevgili olarak isteyeceğim bir kahraman.
He's a big naval hero.
O büyük bir donanma kahramanı.
He's a hero...
O bir kahraman
If we send Gordon to Khartoum- - Gordon, a national hero- - and he fails... then the blame will fall on him, not on the government?
Eğer Gordon'u Hartum'a yollarsak - Gordon, bir ulusal kahraman - başarısız olur, sonra suç onun üzerine kalır, hükümetin üzerine değil?
He's a hero that doesn't exist.
O varolmayan bir kahraman.
Thinks he's some kind of a war hero, or something like Davy Crockett.
Kendini savaş kahramanι ya da Davy Crockett falan sanιyor.
- He's a bastard who blackmails my hero.
- Hem piç, hem de şantajcı.
He's a big hero.
gerçekten büyük bir kahraman!
He killed Prime Minister Yan on his own, he's a real hero of the people.
Başbakanı tek başına öldürebildi o bir halk kahramanı!
- He's a war hero.
- O bir savaş kahramanı.
Maybe he's very sane indeed.But as a hero of the crusades, you can't have your name associated with his, none of us can.
Francesco deli değil. Belki de aklı tamamıyla başındadır. Ama, haçlıların kahramanı olarak, isminin onunla anılmasına izin veremezsin, hiçbirimiz veremeyiz.
He's a hero, but he's not stupid.
O bir kahraman, aptal değil.
He's a hero of Algerian indepedence. I'd rather prefer a father who's alive, Mr. Hamil.
Yaşayan bir babam olmasını tercih ederdim, Mösyö Hamil.
A hero called Ah fey has killed many, except one ; he told me to keep an eye on him. And wait for you.
Ah Fei adında bir yiğit, biri dışında hepsini öldürdü ; bana gözümü onda tutmamı ve seni beklememi söyledi
He's a hero
O bir kahraman.
He's a Hero of Socialist Labor, but he's too shy to wear his medal.
İsmini hiç duymamış mıydın? Sosyalist İşçiler'in kahramanıdır, ama madalyasını takmaktan da çekinir.
Well, he's a hero of the frontier and he's lying here in Hagersville... with his face kicked in.
O kahraman bir akıncı, ama suratı dağılmış bir şekilde... Hagersville ahırında yatıyor.
I've heard from Hero Deng that he's a sworn brother of Hero Hua
Onun hakkında çok şey duymuştum! Yiğit Hua ile can kardeşiymişler demek!
If Mr. Ben-Gurion were to announce that he had made peace with me He would be hailed as a hero.
Şayet Bay Ben-Gurion'un benimle barış anlaşması yaptığı açıklansaydı bir kahraman ilân edilirdi.
He's quite a hero of mine.
Benim kahramanımdır.
We will learn that behind this ceremony of promotions which in the eyes of visitors perpetuated the brotherhood of the struggle, there lay a pit of post-victory bitterness, and that Nino's tears did not express an ex-warrior's emotion, but the wounded pride of a hero who felt he had not been raised high enough above the others.
Ziyaretçilerin gözünde mücadelenin kardesligini pekistiren bu terfi törenlerinin ardinda, bir zafer sonrasi küskünlügünün yer etmis oldugunu... ve Nino'nun göz yaslarinin, eski bir askerin hisleri olmaktan çok, digerleri üzerinde yeteri kadar... yükseltilmedigini düsünen, gururu zedelenmis bir kahramanin hisleri oldugunu ögrenecegiz.
If he gets Stacey off, he's won the Super Bowl and to all the scum out there he's a hero.
Stacey'yi çıkarırsa, şampiyonluk kazanmış gibi hissedecek. Tüm pislikler için de bir kahraman olacak.
No, man, he's a hero!
Hayır!
Yeager is his name. He's some kind of a war hero.
Adı Yeager'dır.
No, I can't let you do it! He's a hero.
Hayır, buna izin veremem!
He's a hero, no doubt.
Hiç şüphesiz o bir kahraman.
He died a hero's death :
Bir kahraman gibi öldü :
You think he's a hero then, yes?
Onu bir kahraman mı sanıyorsun?
He's a hero, with the wind and the air in his face.
Bir kahramanmış o ; yüzüne vuran rüzgar ve esintiyle...
And he's considered by many to be, well, a local hero of sorts.
Kendisi birçok kişi tarafından yerel bir kahraman sayılıyor.
He's not a damn fool, sir, he's a bally hero.
O lanet olası bir aptal değil efendim, yaman bir kahraman.
Peg, I'm a real hero. For once, there's one man brave enough to stand up and say he doesn't need any stinking car ins...
Ben gerçek bir kahramanım, Bir kez olsun bir kişi şunu söylemeye cesaret etti :
Did he see it as a metaphor for the hero's journey into the wilderness to face himself?
Bu yarışları bir kahramanın kendini bulmak için çöle yaptığı yolculuk olarak mı görüyordu?
- He's sort of a hero of yours, isn't he?
Senin için o bir çeşit kahraman, değil mi?
Sometimes a hero could be a young boy... with the courage to stand up and admit he's made a mistake.
Bazen kahraman küçük bir çocuk olabilir.... Cesaretiyle ayakta durup yanlış yaptığını kabul ederek.
He's a hero.
Bir kahraman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]