He's an traduction Turc
25,157 traduction parallèle
He says he's sorry, and he has an answer about why he left.
Üzgün olduğunu ve neden gittiğini açıklayacağını söylemiş.
I mean, for what it's worth, I'm sure he did have to run an errand for Smurf.
Ne olduysa artık, eminim Şirin'in ayak işlerini yapmak zorunda kalmıştır.
He's been working on an idea.
Bir fikir üzerine çalışıyormuş.
He might have an opinion on using Nicky's dad.
Nicky'nin babasını kullanmamız için bir fikri olabilir.
Given the fact that he fled the scene of an explosion yesterday, he's at the top of our list.
Dün patlamanın olduğu yerden kaçtığı göz önüne alınırsa şüpheli listesinin en tepesinde yer alıyor.
The night he was attacked by gunmen, he fired back into a crowd, hitting an innocent bystander. He's not really your type.
Silahlı adamlar tarafından vurulduğu gece kalabalığa doğru ateş ederek karşılık verdi ve olayı izleyen masum insanları vurdu.
'Cause he bought a round of drinks for an entire bar in Chelsea.
Çünkü Chealse'de bir barda herkese içki ısmarlamış.
Now according to his probation officer, he works at a Quick'N Easy Auto Shine, it's a car wash in Pearl City.
Şartlı tahliye memuruna göre, şu an Hızlı ve Kolay Oto Parlatma'da çalışıyor, Pearl City'de araba yıkama yeri
Sorry, he's out of comm range watching Sylvester play baccarat in an underground Bulgarian casino with a criminal named Skunk.
Üzgünüm, telsiz kapsama alanının dışında Sylvester'in bir Bulgar yeraltı kumarhanesinde Kokarca isminde biriyle bakara oynamasını izliyor.
He's an actual bartender.
Gerçekten de barmen.
Then he fakes an STD. That's five.
Sonra adam cinsel hastalık yalanını söyler.
- I'm the guy telling you that your Shogun's wedding has been canceled on account that he's an asshat.
- Şogununuz puştun teki olduğu için düğününün iptal olduğunu söyleyen adamım.
He's an alien.
- Ne olmuş yani? Uzaylı o.
It's only gonna be a matter of time before he finds it.
Bulması an meselesi.
I realized he's bringing me an opportunity to come to this Earth to write this book.
Bu Dünya'ya gelerek kitabımı yazmam için bana bir fırsat verdiğini anladım.
My son, Wally, he's... going through some changes and I'm just... - Hey. - Just really concerned.
Oğlum Wally şu an biraz değişim geçiriyor ve ben de biraz endişeliyim.
He's fighting an invisible force that's too fast to track.
Takip bile edilemeyecek kadar hızlı, görünmez bir güce karşı savaşıyor.
He's just an acolyte, like me.
O da sadece benim gibi bir mürit.
He didn't kick Oliver's ass, and can we please not say things like that when Oliver could enter in, like, any second?
Oliver'ı benzetmedi. Lütfen böyle şeyleri Oliver'ın gelmesi an meselesiyken söylemeyin Iütfen.
And junior high. Based on Church's route, I'm calculating an 86 % likelihood he's going to 18 Mill Road. Ok.
Ve lisede.
She rakes him over the coals about making me deputy mayor, and now he gives her an interview.
Beni belediye başkan yardımcısı yaparak.. .. ona ağzının payını verdi. ve şimdi ona röportaj veriyor.
All that coming from a guy who's been having memories that he's able to shrink.
Tüm bunları küçülebildiğiyle ilgili anılar gören biri söylüyor.
There's no record of the kid's name in the files, but due to the filing date, he'd be about 30 today.
Dosyada çocuğun ismi yazmıyor ama tarihe bakacak olursak şu an 30 yaşlarında olmalı.
Pretty sure that was the most disappointed he's ever been in you.
Onu en çok hayal kırıklığına uğrattığın an oydu bence.
He's a sonar technician for an oil exploration company.
Kendisi bir petrol araştırma şirketinde sonar teknisyeni olarak çalışıyor.
Apparently, he was doing an overseas job for them in Turkey, but he got fired for missing too much work.
Görünüşe göre elemanımız Türkiye'de çalışıyor yani Kıtalararası bir işe sahipmiş, Fakat çok fazla devamsızlığı olduğu için işten kovulmuş.
Because he found the location of King Solomon's tomb, and you use your skills as an excavator to help him dig it out.
Çünkü Kral Süleyman'ın mezarının yerini bulmuştu, Ve sen de marifetli bir operatör olarak ona kazıda yardım ettin.
He's an expert at this stuff.
O bu konularda uzmandır.
I work for Senator Healy and he said I could access the monument tonight.
Senatör Healy için çalışıyorum ve bu gece anıta girebileceğimi söyledi.
Well, he's wearing an external catheter.
- Harici bir kateter takıyor.
He's at the hospital.
Şu an hastanede.
Okay, not the dynamic start I wanted, but I'm sure he's just getting warmed up.
Tamam, pek de beklediğim gibi bir başlangıç değil. Ama eminim ısınıyordur şu an.
It's probably an older model that he swiped from his mom's basement.
Büyük ihtimalle annesinin bodrumundan arakladığı eski bir model.
He used an alias to get inside.
İçeri girmek için sahte isim kullanmış.
You know,'cause he's an illusionist.
Anlarsın ya, hani şu sihirbaz.
He was at the movies at the time of the break-in.
Soygun anında sinemadaymış.
So I ran him through facial rec, and as you may have guessed, his name is not Reid Garner, and he's not an attorney.
Yüz tarama programında arattım ve tahmin edeceğin üzere adı Reid Garner değil, avukat da değil zaten.
He's currently classified as an "Endangered Missing Adult."
Şu an "Tehlikedeki Kayıp Yetişkin" olarak aranıyor.
Uh, he's thinking that he can lay low until everybody clears out, uh, make an escape, but lucky for us, he runs into Hirsch.
Herkes gidene kadar saklanıp sonra kaçmayı planlamış ama şansımıza Hirsch'le karşılaşmış.
At the moment, Brigante's in the wind, but we are gonna catch up with him, and when we do, he's gonna roll on you.
Şu an Brigante sırra kadem bastı ama onu yakalayacağız ve yakalanınca da sizi ele verecek.
He still thinks it's an artifact, not a mandible.
Hala kanıtı olduğunu düşünüyor, alt çene olduğunu değil.
He did, however, recently find it fitting to tell me... that she was an opiate addict.
Fakat yakın zamanda bana, annemin uyku ilacı bağımlısı olduğunu söylemeyi uygun gördü.
I mean, even if I join your stupid cult, I can't because he's an alcoholic and an Ignorant.
Demek istediğim, aptal tarikatınıza katılsam bile göremem çünkü o bir alkolik ve bir Bilgisiz.
If Mason had an incinerator in the basement, why wouldn't he just dispose of Caleb's body there?
Eğer Mason'un bodrumda fırını varsa, Neden Caleb'in cesedini orada yakmadı?
But instead, he provoked an even greater revenge mentality.
- Ama yakalamak yerine, daha büyük bir intikam için onu kışkırtmış.
Don't you think once an astronaut leaves the planet, he's a hero to all the nations of the Earth?
Bir astronot gezegeni terk edince dünyadaki tüm milletlerin kahramanı olmaz mı ki?
Yeah, well, now he's an old fat fuck working for Homeland Security.
Şimdi İç Güvenlik'te çalışan şişko piçin teki oldu.
Well, if he's not, then it's just an inconvenience.
Eğer o yoksa, bu sadece rahatsızlık verir.
Well, Enzo's playing double agent, so I'm guessing he needs to pick his moments.
Enzo çifte ajanı oynuyor bu yüzden anı kolladığına eminim.
He's such an attention whore.
Tam bir ilgi orospusu.
Or at least until it became clear that the friend that he was protecting from an unfortunate fatal accident was actually a friend who was, at that time, at the beginning of a career as a serial murderer.
Ya da en azından ölümle sonuçlanan talihsiz bir kazanın sonuçlarından koruduğunu sandığı arkadaşının o sıralarda seri katillik kariyerine yeni başlamış biri olduğunu anlayana dek.
he's an idiot 170
he's an architect 23
he's an animal 43
he's an asshole 70
he's an engineer 17
he's an alien 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an ass 27
he's an artist 66
he's an architect 23
he's an animal 43
he's an asshole 70
he's an engineer 17
he's an alien 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an ass 27
he's an artist 66