He's here to help traduction Turc
159 traduction parallèle
I'm getting a divorce right away and he's here to help me get it.
Hemen boşanacağım ve o da bana bunun için yardım ediyor.
He's in here to help us.
O bize yardıma geldi.
I could help much more by watching for treachery here and leaving you free to protect Richard's people until he returns.
Kalıp ihaneti önlersem daha faydalı olurum. Sen de serbest olur, o dönenene dek Richard'ın halkını korursun.
Mr. Standing sent to another post for help... but they can't get here in time, so after dark tonight... he's coming with a few men to try to rescue you.
Bay Standing başka bir devriyeyi sana yardım için gönderdi ama tam vaktinde gelemeyecekler, ancak karanlık olunca birkaç adamla seni kurtarmaya çalışacak...
As he's not here, I thought you might be able to help us.
Burada olmadığına göre, sizin bize yardım edebileceğinizi düşündüm.
He'll be home when he gets here, if that's any help to you.
- Ne zaman döner? - Buraya gelince. Bu bilgi işinize yarar mı bilmem.
I asked Mr. Coombe here because he's the logical man to help me find lodgers for the summer.
Bay Coombe'u yazın kiracı bulmamda bana yardımcı olabilecek en akla yatkın kişi olduğu için buraya davet ettim.
She's a witch, a heretic, a schismatic even her King himself is a heretic, because he sort to regain his throne with the help of such an apostate, we brought you here to this sacred and divinest cemetary to give you your last chance in public.
Kendisi bir cadı, bir kâfir, bölücü. Hatta Kral'ının kendisi bile bir kâfir. Çünkü tahtını geri kazanmak için dininden dönenlerin yardımını almıştır.
So when I came tearing over here to help, he was getting pretty bad so she shot him, as any decent woman would do.
Yardım çağırısı duyup geldiğimde, karının üzerine çok geliyordu o yüzden de her namuslu kadının yapacağı gibi, onu vurdu.
Major McEvoy is coming down here to take charge and, well, he's going to need your help, you know.
Onbaşı McEvoy burayı devralmaya gelecek ve, senin yardımına ihtiyacı olacaktır.
I'm here to help my fellow man when he's in need of information, but are you sure you won't regret it?
Bilmek isteyen herkesin emrindeyiz. Fakat sonradan pişman olacağınız bir işe kalkışmayasınız?
If he's that anxious to get us out of here, let him help us tear down the set.
Eğer çekip gitmemizden böyle kaygılıysa, ortalığı yıkmasına yardım edelim.
That's why he sent me here to ask for help.
İşte o yüzen yardımınız içim beni size yolladı
He's here to help us.
Bize yardım etmek için burada.
He's here to help me, not hurt you.
O bana yardım etmek için burada ; seni incitmek için değil.
He says there's a 7 8 % - - 7 8.6 % chance you're here to help Diane... pass her bar... exam.
Yüzde 78... yüzde 78.6 lık ihtimalle Diane'ye baro sınavında yardım etmek için.
He's here to help. It's okay.
Bize yardıma geldi
He's gone way out of his way to help me with my little situation here.
Küçük sorunuma yardım etmek için elinden gelenin fazlasını yaptı.
- He's just here because he wants to help.
- Buraya sana yardım etmek için geldi.
Let's remember that he came down here to help us.
Bize yardım etmek için buraya geldiğini unutmayın.
If Strozzi's got new help coming in... chances are he's going to try to rush us here.
Strozzi'nin yeni adam getirttiği doğruysa... bize bir oyun oynayabilir.
He's here to help you.
Size yardım etmek için burada.
All we can do is keep an eye on him, because if he's right we'll need to be here to help him.
Yapılacak tek şey, ona göz kulak olmak. Haklıysa ona yardım etmek için burada olmalıyız.
That's all right No, he's no longer working here, but I can put you through to somebody else to help you
Bakın, söylediğim gibi artık burada çalışmıyor. Ama başka birine aktarabilirim.
He says that we are to bring help here for him.
Onun için buraya yardım çağımamız lazımmış.
Today he's here to talk about his work as founder of The NewDawn, one of the fastest-growing self-help organizations in America.
Bugün burada Yeni Şafak'ın kurucusu olarak oturuyor. Yeni Şafak, Amerika'nın en hızlı büyüyen organizasyonlarından birtanesi.
He's here, and he wants to help.
Burada ve yardım etmek istiyor.
He's here to help me fix the garage.
Garajı tamir etmeme yardım edecek.
And here you are today, exalting the institution of marriage, suing a workplace forundermining your relationship with your husband when you have done nothing to help it! You watch without protestas he works side by side with Exhibit A. You kissed Exhibit A's father.
Kanıt A'yla çalışmasını sessizce izliyorsun, onun babasıyla öpüşüyorsun, ilişkiyi kurtarmak için bir danışmana başvurmak zahmetine girmiyorsun, ve bizi suçlamak için mahkemeye geliyorsun.
He's a demonic bounty hunter who is here to help us find Belthazor.
Bize Belthazor'u bulmak için yardım edecek olan iblis kelle avcısı.
I burnt down my uncle Benny "s warehouse to help him out and then, when I" d done my time uncle Benny, he gives me my portion sends me out here so I can " t get into trouble.
Düze çıksın diye Benny amcanın dükkanını yakmıştım. Sonra cezamı çekince... Benny amca sigorta parasından payımı verdi... ve başım beIaya girmesin diye beni buraya yoIIadı.
He's been writing me since I got here. He made up a sweet story to help me.
Buraya geldiğimden beri bana yazıyor Bana yardım etmek için harika bir hikaye uydurdu.
But now you have to help me, He's here just for 2 weeks
Ben bir aptallık yaptım ve sen bana yardım edeceksin. 2 haftalığına burada olacak.
He's the best there is up here and wants to help.
Buradaki en iyi avukat ve yardım etmek istiyor.
- No. He's here to help.
Buraya yardıma geldi.
Believe me, Clark, he's not here to help.
İnan bana Clark, yardım etmek için burada değil.
The redeemer's here... He's going to give you help
The redeemer's here- - He's going to give you help
I'm not so sure we're trying to help somebody here or whether he's being used as nothing more than a glorified mascot.
Birine yardım etmeye mi çalışıyoruz yoksa yüceltilmiş bir maskot olarak mı kullanılıyor, emin değilim.
He's my assistant. And he's here to help me make my film.
Ve film çekmeme yardım etmek için burada.
If you must know, I'm here to help Jake set up his room, so he feels like nothing's changed.
Judith, senin burada ne işin var? İlla bilmen gerekiyorsa, odasını yerleştirmesi için Jake'e yardım..
- He's here to help you.
- Sana yardım etmek için burda.
And he's never seen that, you know so I want you to keep your eyes peeled out for anybody we know, call them over, whoop it up and help me show N icky that I'm hot shit down here.
Ve bunu hiç görmedi, bilirsin o yüzden gözlerini dört açıp bizi tanıyan birini görünce yanımıza çağırmanı, biraz şamata yapıp Nicky'e ne kadar popüler olduğumu göstermeme yardım etmeni istiyorum.
That's very nice of you. Well, your dad is going to need a little help being a dad. I mean, because... he was your dad, so no news flash here.
- Babanın babalık konusunda yardıma ihtiyacı olacak çünkü o senin baban.
He's gonna be crushed, so we have to be here to help him.
Bunu duyunca muhtemelen çökecek burada olup destek olmalıyız.
You know, Molly, I appreciate the offer, but there's a very special doctor I use around here when I need help, and he'd be pretty pissed if I didn't come to him first.
Biliyor musun Molly, önerin için teşekkür ederim ancak yardıma ihtiyaç duyduğumda, çok özel bir doktor var, eğer ilk olarak ona gitmezsem, kızabilir
Jack's practically proven that he's here to help.
Jack, yardım için burada olduğunu kanıtladı. - Öyle mi?
He's just here to help me get the job done, keep me in one piece, so I can visit my folks for Thanksgiving.
O burada bana işimi yaparken tek parça kalmama yardımcı oluyor ve böylece ben de şükran gününde ailemin yanına gidebiliyorum.
Üzeyir, I offer ourfriend help... and he's here to get it next day!
Ya Üzeyir abi kardeşimize dün bir senet verdik, sabahına tahsilata geldi ya!
That's why he was willing to help me weaken them so that I could bring you here, so that you could help.
Size yardımcı olabilecek yüzden buraya getireceğini, böylece Bana onları zayıflatmak yardımcı olmak için istekli.
He's here to help you.
Buraya size yardım etmeye geldi.
He's here in Smallville, but he doesn't want to help.
Smallville'de ama yardım etmek istemiyor.
he's here 1741
he's here now 45
he's here somewhere 23
here to help 19
to help 59
to help me 30
to help you 75
to help people 28
to help us 16
he's so cute 178
he's here now 45
he's here somewhere 23
here to help 19
to help 59
to help me 30
to help you 75
to help people 28
to help us 16
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's my husband 167
he's mine 293
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my husband 167
he's mine 293
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's back 468
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26
he's coming for you 27
he's an idiot 170
he's back 468
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26
he's coming for you 27
he's an architect 23
he's coming 800
he's a good boy 135
he's my hero 20
he's awake 133
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's a 342
he's in the shower 29
he's all 26
he's coming 800
he's a good boy 135
he's my hero 20
he's awake 133
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's a 342
he's in the shower 29
he's all 26