He's not my friend traduction Turc
255 traduction parallèle
He's not my friend.
O benim dostum değil.
But Harvey's not only a pooka, he's also my best friend.
Ama Harvey sadece bir pooka değil, 0 benim en iyi arkadaşım.
- That's not so. He was my friend.
- O benim dostumdu.
He's not my friend, so what does he care?
Hayır, o arkadaşım değil. Hiç bir önemi yok.
Not only is he an old friend of the family's my late parents were indebted to him
Ailemin eski bir dostudur... üstelik ona bir borcumuzda var!
He's not my friend, he left me in the shit.
O benim arkadaşım değil. Beni bir sürü pisliğin içine soktu.
Uh, Richard is just my friend, and he's not coming'cause he's not invited.
Uh, Richard sadece arkadaşım, ve gelmeyecek çünkü davetli değil.
He's not my friend.
- O, benim dostum değil.
He's not my friend.
Arkadaşım değil o.
He's not my friend.
o benim arkadaşım değil.
He's not my friend.
O arkadaşım değil.
If you're lying to me, my friend's gonna take that boy... - on a long walk and he's not coming back.
Yalan söylüyorsan, arkadaşım o çocuğu uzun bir yürüyüşe çıkarır ve geri dönmez, anladın mı?
He's not only my dear friend, he's my brother.
Sadece yakın arkadaşım değil, kardeşimdir de!
But not because he's my friend.
Hayır, arkadaşı olduğum için değil.
He's not my friend!
Benim arkadaşım falan değil!
He's not my friend. And I got all the friends I need.
Gerektiği kadar arkadaşım var.
He " s not my friend.
O beni arkadaşım değil.
He " s not my friend, Martha.
O benim arkadaşım değil, Martha.
- He " s not my friend.
- O benim arkadaşım değil.
Well he's not my only friend.
O benim tek arkadaşım değil ki.
He's not my friend... and I don't like him any more than I do you.
O benim arkadaşım değil. Ve ben de ondan, sizden daha fazla hoşlanmıyorum.
- That's because he's not my friend.
- Dostum olmadığı için.
The judge decreed he'd become my butler, not my friend's butler.
Çünkü, hakim benim uşağım olmasına karar verdi, senin değil.
He's not my father. He's a friend.
Babam değil, bir arkadaş.
He was trying to help you. He's not my friend.
O benim arkadaşım değil.
- He's not my friend.
- O benim dostum değil.
He's not my friend.
O benim arkadaşım değil.
He's not my friend, he lives in my house.
Bir açı klama yapayım. O benim arkadaşım değil. Sadece evimde yaşıyor.
- He's not my friend.
- Arkadaşım değil.
He's not really my friend.
Gerçekten arkadaşım değil.
- He's not my friend.
- O benim arkadaşım değil.
You know, he's not even really my friend.
Aslında o arkadaşım bile değil.
Hey, look. Number one, he's not my friend.
Hey, bak. birincisi, o benim arkadaşım değil.
You did not send him because he's my friend.
Onu arkadaşım olduğu için göndermiyorsun.
He's my friend and you're not burying him in the garden!
Benim arkadaşımdı ve onu bahçeye falan gömemezsiniz!
If your friend can't respect my schedule, I think it's best he not come back.
Arkadaşın benim programıma saygı duymuyorsa geri dönmemesi onun için daha hayırlı olur.
He's my boss, not my friend.
Söylerdim. Ama o benim dostum değil.
He's not my friend, you know.
O benim arkadaşım değil, biliyorsun.
Actually, the dog's not supposed to be here, but, um, my friend who was supposed to watch him... he can't be left alone... she has a doctor's appointment.
Aslında köpeğin burada olmaması gerekiyordu. Yalnız kalamıyor da! Ve başka bir arkadaşımın köpeğe bakması gerekiyordu.
- He's not my friend.
- Bu benim arkadaşım değil.
He's not my friend.
O benim arkadaşım değil. Daha yeni tanıştık.
He's your friend. - Not my friend.
- Benim değil, onun arkadaşı.
He's not my man, he's just a friend.
Benim erkeğim değil o. Sadece arkadaşım.
- He's not my friend.
- Dostum falan değil. - Hayır mı?
No, it's not. It's my best friend's birthday, and that horrible waiter has just... he's ruined our entire evening.
Hayır, en iyi arkadaşımın doğum günü, şu rezil garson bütün eğlenceyi mahvetti.
He's not my friend.
Arkadaşına söyle. O benim arkadaşım değil.
He's not my friend.
Arkadaşım mı? O benim arkadaşım değil.
It seems to me that... you don't like him very much, but I'm not saying this only because he's my friend, but Sang-hyuk's really a good guy.
Anladığım kadarıyla onu pek sevmiyorsun. Arkadaşım diye söylemiyorum ama gerçekten iyi birisidir.
- He's not my friend.
- Benim arkadaşım değil.
Guys with records roll fast. - He's not my friend.
Sabıkalı bir adam çabuk konuşur.
- Oh, no. He's not my friend.
- Hayır, o benim dostum değil.
he's not gonna make it 43
he's not my boyfriend 125
he's not worth it 85
he's not here anymore 22
he's not ready 47
he's not 1460
he's not here 947
he's not there 182
he's not responding 40
he's not wrong 55
he's not my boyfriend 125
he's not worth it 85
he's not here anymore 22
he's not ready 47
he's not 1460
he's not here 947
he's not there 182
he's not responding 40
he's not wrong 55