English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / He can do anything

He can do anything traduction Turc

461 traduction parallèle
He can do anything.
Her şeyi yapabiliyor.
I don't think he can do anything, but you might try him.
Abisi Başpiskopos değil mi onun? Bir şey yapabileceğini sanmıyorum, ama sen yine de dene.
He can do anything.
- Her işi yapar.
He can do anything, if he'll get to work.
İsterse her şeyi yapabilir.
He can do anything.
Her şeyi becerebilir.
He can do anything.
O her şeyi yapabilir.
He can do anything, even forge signatures.
Her şeyi yapabilir, imza taklidi bile.
He can do anything.
Her şeyi yapabilir o.
If he's sure enough, he can do anything anything to amuse himself.
Eğer yeteri kadar eminse her şeyi yapabilir. Kendisini eğlendirmek için her şeyi...
Since he came to terms with the chekists, he can do anything he wants.
Polis arkasında. Her şeyi yapabilir artık.
He can do anything.
Her şeyi yapabilir.
He can do anything he wants.
Ne isterse yapabilir.
He can't make me do anything I don't want to.
Bana istemediğim hiçbir şey yaptıramaz. Ben kendi hayatımı yaşayacağım.
Can Harvey Cheyne make his father do anything he wants?
Harvey Cheyne babasına her istediğini yaptırabilir mi?
He can't do anything without you.
Sensiz hiçbir şey yapamaz.
- but he's never in his office. - Is there anything I can do?
Benim yapabileceğim bir şey var mı?
By the way, as he isn't here if there's anything that I can do.
Bu arada, şu anda burada olmadığına göre benim yapabileceğim bir şey var mı?
It's all right, dear, he's not going to do anything.
Yok bir şey canım. Hiçbir şey yapamaz.
I can't leave Pasquale alone. If I do, he doesn't do anything.
Pasquale'yi yalnız bırakamam, yoksa hiç iş yapmıyor.
- If we all agree, he can't do anything.
- Birlik olursak, bir şey diyemez.
Tomorrow, there won't be anything he can do about it.
Yarın bu konuda yapabileceği hiçbir şey olmayacak.
HE DIDN'T DO ANYTHING TO HURT YOU- -
Ne diyorsun? Canını acıtmadı ya...
He's the kind of a person that can do anything, anything at all. He's...
Elinden her şey, her bir şey gelebilecek biri o.
- If there's anything he can do, he will.
- Luftwaffe bir şey yapamaz mı?
And I can't do anything when he's watching me.
Ve o beni izlerken hiçbir şey yapamam.
I never can do anything when he's watching me.
O beni izlerken hiçbir şey yapamıyorum.
On the other hand, he can't say or do anything now to interfere with your making that fortune in Africa.
Öte yandan, Afrika'da yapacağınız servete engel olacak hiç bir şey söyleyemez veya yapamaz artık.
I do know that he's not a man you can force to anything.
Pes etmeyen biri olduğunu biliyorum.
That big clown of yours, can he do anything yet?
Senin şu iri soytarı dövüşebiliyor mu artık?
And in case he's anybody that can do anything to anybody...
Dolayısıyla birilerine bir şeyler yapabilecek biri olabilir...
He can't do anything with it, anyway.
Nasılsa artık işe yaramaz.
And the only way he can figure to do anything to stop it is to put my island under water.
Ona göre bunu durdurmanın tek yolu benim adamı sulara gömmek.
And that dog, he can get him to do anything he wants... without even saying a word to him.
Hele şu köpeği, ağzını açıp tek bir kelime etmeden ne istiyorsa yaptırıyor hayvana.
He's what he is because he can't do anything like anybody else, and because he hates this town as much as you do.
Böyle olmasının tek nedeni başkaları gibi olamaması ve bu kasabadan en az senin kadar nefret etmesi.
Can't he do anything by himself?
Kendi başına bir halt beceremez mi?
He's not the kind you can depend on to do anything right.
Herhangi bir şeyde güvenilebilecek bir tip değil.
He's going to see if there's anything he can do.
Yapabileceği bir şey olup olmadığına bakacak.
He can do it, since he's the only one around here who sells anything.
Onun bileceği bir iş, Ama O buraya gelene kadar burada kimler yapıyordu bu işleri.
You free Jason, McLeod can do anything he wants.
Jason'ı serbest bırakırsan, McLeod istediği her şeyi yapar.
- Can't he or she do anything?
- Hiçbir şey yapamaz mı?
You know, Marvin just can't do anything normal. He's gotta...
Bilirsin, Marvin normal bir şey yapamaz.
anything you can do for Dr Flemming He's a good friend of mine
Yapabileceğiniz her şeye minnettar oluruz.
Anyone can, at any moment, be or do anything he wishes, even to becoming ruler of Platonius, if his mind is strong enough.
Herkes, istediği herhangi bir an ne isterse yapabilir, Aklı yeterince güçlüyse, Platonius'u bile yönetebilir.
He can't do anything without proof.
kanıt olmadan seni tutuklayamaz
He can't do anything alone
tek başına bir şey yapamaz!
Well, even if he is as strong as you, he can't do anything if he's got a child with him.
Senin kadar güçlüyse bile yanında çocuğu olduğundan bir şey yapamaz.
Look, you can't do anything for him, he's dead.
Bak, yapabileceğin bir şey yok, ölmüş o.
He can't do anything like anyone else.
O da, hiçkimse birşey yapamaz.
Can he do anything?
- Sahi mi?
He's jealous of young people because he can't... he can't do anything.
Genç insanları kıskanıyor çünkü kendisi hiçbir şey yapamıyor.
- Suddenly he can't do anything.
- Birdenbire hiçbir şey yapamaz oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]