He wants to kill me traduction Turc
157 traduction parallèle
He wants to kill me!
Beni öldürmek istiyor!
He wants to kill me.
Beni öldürmek istiyor.
Yes, that's why he wants to kill me.
Evet, bu nedenle beni öldürmek istiyor.
He wants to kill me.
Beni öldürmeye çalışıyor.
- Yes, he wants to kill me.
- Evet, beni öldürmek istiyor.
- I'm sure he wants to kill me.
- Beni öldürmek istediğine eminim.
No... he wants to kill me.
Hayır, beni öldürmek istiyor.
- He wants to kill me!
- Beni öldürmek istiyor!
Pickles is so dangerous, he wants to kill me too, so comes back and gets shot with my gun.
Pickles öylesine tehlikeli biri ki beni de öldürmek istiyor. O yüzden buraya geri dönüyor ve benim silahımla vuruluyor.
Sister, he wants to kill me. He would
Abla, beni öldürmek istiyor, öldürcek beni
He wants to kill me so bad!
Beni öldürmek istiyor!
He spoke to me. He wants to kill me!
Benimle konuştu, beni öldürmek istiyor!
I want to kill him... but he wants to kill me slow.
Ben onu öldürmek istiyorum o ise beni yavaş yavaş öldürmek istiyor.
He wants to kill me, don't let him get away.
Beni öldürmek istedi, sakın kaçmasına izin vermeyin 12-Yenilmezler
He wants to kill me.'
"Beni öldürmek istiyor."
That's why he wants to kill me.
İşte bu yüzden beni öldürmek istiyor.
And then I find out that my dead boss is not only a thief, he wants to kill me.
Sonra ölü patronumun beni öldürmek istediğini öğrendim.
He wants to kill me because I've seen him.
Beni öldürmek istiyor çünkü onu gördüm.
So now my client, he wants to kill me.
Müvekkilim şimdi de beni öldürmek istiyor.
I'm the only one that you got and he wants to kill me!
Elinizdeki tek kişi benim ve o beni öldürmek istiyor!
- He wants to kill me.
- Beni öldürmek istiyor.
I really think he wants to kill me.
Gerçekten beni öldürmek istediğini düşünüyorum..
He jumps me, he starts pounding me like he wants to kill me.
Üzerime atladı. Beni öldürmek istiyormuş gibi vurmaya başladı.
So he doesn't know whether he wants to kill me or kiss me do you lover?
Beni öldürmek mi istiyorsun Bruno ha?
Maybe he wants to kill me.
Belki beni öldürmek istiyordur.
My spies tell me he's raising an army... and getting ready to sail for England... he wants to kill me.
Casuslarıma göre bir ordu kuruyor ve İngiltere'ye dönmeye hazırlanıyormuş. Beni öldürmek istiyor.
He wants to kill me?
Beni öldürmek mi istiyor? Şerefi için.
You say he wants to kill me, but you won't reveal your source of information.
Beni öldürmek istediğini söylüyorsunuz fakat iddianızın kaynağını açığa çıkarmıyorsunuz.
He wants to kill me, just like he killed the Reetou.
Beni öldürmek istiyor, Reetou'yu öldürdüğü gibi.
The fact that he wants to kill me.
Beni öldürme isteği
I know he wants to kill me, but I'll be bringing it to you tomorrow.
Beni öldürmek istediğini de biliyorum. Ama sana yarın getireceğim.
- He found out. He wants to kill me.
- Şimdi bunu farketti ve beni öldürmek istiyor.
What if he wants to kill me?
Ya beni öldürmek isterse?
And he wants to kill me.
Ve o beni öldürmek istiyor.
Or is he... the assassin who wants to kill me...
Ya da beni öldürmek isteyen bir suikastçı mıydı?
Cao Feng has used Gao Deng and me now he wants to kill us to silence us
Cao Feng, beni ve Gao Deng'i kullanarak... seni öldürmeye çalıştı
That's right, if my opponent wants to live, he has to kill me first.
Doğru, Eğer rakibim yaşamak istiyorsa, önce beni öldürmeli.
Anyway, now he thinks that somebody wants to kill him and he asked me to reprogram the computers, and I did it.
Her neyse birinin kendisini öldürmek istediğini sanıyor. Benden bilgisayarı yeniden programlamamı istedi. Ben de yaptım.
And now he wants me to kill you.
Evet karşılığında da benim sizi öldürmemi bekliyor.
He says if I tell anyone, he'll kill him. He wants me to meet him at the waterfront.
Sahil kıyısına gitmemi istiyor.
He says he wants to be me or he'll kill me.
Ben olmak istediğini yoksa beni öldüreceğini söylüyor.
Where are you? He wants you to kill me.
Neredesin?
He says that I'm his girl and that Emilio took me from him. And now he wants to kill Emilio.
Emilio'nun beni ondan aldığını söylüyor ve onu öldürmek istiyor.
He has nothing to do with the fact that my car is gone or that my house is empty or that the police are chasing me and somebody wants to kill me.
Onun, arabamın yok olmasıyla hiç bir ilişkisi yok ya da evimin bomboş olmasıyla ya da polisin beni kovalamasıyla ve birinin beni öldürmek istemesiyle.
And I know he could kill me if he wants to.
Ve O'nun isterse beni öldüreceğini biliyorum.
He wants you to kill me.
Beni öldürmeni istiyor.
Let me talk to Alfredo, he probably wants to kill me...
İzin ver Alfredo'yla konuşayım, muhtemelen beni öldürmek istiyordur...
He really wants to kill me.
Beni gerçekten öldürmek istiyor.
Our pursuer wants to kill me, but he won't risk his life for it.
Takipçimiz beni öldürmek istiyor ama bunun için hayatını riske atmayacaktır.
- He wants me to kill someone.
- Benden birini öldürmemi istiyor.
Maybe he wants to kill you himself. Or maybe he wants to watch me do it.
Belki de seni kendisi öldürmek istiyordur, veya belki de seni öldürürken beni izlemek istiyordur.