English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / He wants to see me

He wants to see me traduction Turc

253 traduction parallèle
And announce that he wants to see me right away.
Ve hemen beni görmek istediğini söyleyeceksiniz.
Oh, well, I could see him between trips, if he wants to see me.
Beni görmek isterse seferde olmadığım zaman onunla görüşebiliriz.
He wants to see me tomorrow
Yarın görüşmek istedi.
He wants to see me urgently.
Beni acilen görmesi gerektiğini söylemişti.
He told me about Regan, but that's not what he wants to see me about.
Regan'dan bahsetti, ama görüşme sebebi bu değildi.
I think he wants to see me.
Galiba beni görmek ister O.
He said he wants to see me again.
Beni tekrar görmek istiyor.
He wants to see me.
- Beni görmek istiyor.
You tell Alec Waggoman I'll be right here if he wants to see me.
Alec Waggoman'a söyle beni görmek isterse hemen giderim.
He wants to see me.
Beni görmek istiyor.
HE DON'T WANT ME TO MISS ANY FIGHT. HE WANTS TO SEE ME GET KILLED. HE'D TRY IT HIMSELF, BUT HE AIN'T GOT GUTS.
İçlerinden birinin beni öldürmesini umuyor çünkü kendisinin cesareti yok.
That he likes me, and I'm beautiful, and he wants to see me again.
Benden hoşlanmışmış,.. ... güzelmişim, beni tekrar görmek istiyormuş.
If he wants to see me he'll do the same thing.
Eğer beni görmek istiyorsa... o da aynısını yapsın.
If he wants to see me right away then I'm afraid I won't be able to come with you.
Beni hemen görmek isterse seninle gelemem.
He wants to see me badly
Demek beni ölesiye görmek istiyor
He wants to see me alone
Beni yalnız görecek dendi!
Why do you suppose he wants to see me?
Sence beni niçin görmek istiyor?
He'll be here tomorrow on business and he wants to see me.
Yarın Hamburg'a geliyor. Herhalde başka bir işle ilgili, ama benimle konuşmak istedi.
- He wants to see me. - You think that's wise?
- Beni görmek istiyor.
If he wants to see me, I want to see him.
Beni görmek istiyorsa, ben de onu görmek istiyorum.
He phones me, he wants to see me.
Sürekli arayıp, görüşmek istediğini söylüyor.
He wants to see me, get to know me...
Beni görmek istiyor, beni tanımak istiyor.
- He wants to see me now.
- Hayır, şimdi görmek istiyormuş.
So he wants to see me.
Chuck beni görmek istiyormuş.
He wants to see me again, but I think it's personal.
Biliyorum. Beni yine görmek istiyor, ama sanırım, kişisel sebeplerle.
He'll see me looking more and more beautiful... the way he wants to see me.
Böylece tekrar görüştüğümüzde beni daha da güzel görecek tam istediği gibi.
He wants to see me at six.
Saat altıda buluşalım diyor.
Lou Baird said he wants to see me in person.
Lou Baird beni bizzat görmek istediğini söyledi.
- And tell Granger, if he wants to see me he better make more sense than last time, or he can get on unemployment.
Tamam, iğne yok. Granger'a da söyle, görüşmek istiyorsa geçen seferkinden daha mantıklı şeyler söylesin, ya da iş bulma kuyruğuna girsin.
Such as they, he wants to see me in the misery.
Siz de onlar gibi benim acı çekmemi istiyorsunuz.
If he wants to see me, he has my number.
Beni görmek istiyorsa, numaram onda.
If he wants to see me, why did he send you?
Beni görmek istiyorsa neden kendisi gelmiyor da seni gönderiyor?
- Unfortunately, he wants to see me again.
- Ne yazık ki, beni yeniden görmek istiyor.
In case i don't see the squire, would you ask him when i come to his limit, blow his nose if he wants me to go on.
Belki ağayı göremem. Sınırlarına geldiğimde devam etmemi isterse burnunu hınkırsın.
If he wants me, I'll be back I'm going to see Charlie
Beni sorarsa, geri geleceğim. Charlie'yi görmeye gidiyorum.
He wants me to fix it so that he can see this Dory with his own eyes.
Dory'yi kendi gözleriyle görebilmesini mümkün kılmamı istiyor.
He wants to see you and I thought you'd want me to check up on him.
Seni görmek istiyordu ve araştırmamı istersin diye düşündüm.
He wants the man to see me go - leave the building, get into the car and drive away.
Adamın benim gittiğimi görmesini istiyor - binadan çıktığımı, arabaya bindiğimi, uzaklaştığımı.
The policeman wants to elbow me out of the way... and I'm being gentle about it because he doesn't want the sergeant to see... he picked up some guy by his neck and threw him in the backseat of a car.
Polis bir yandan beni itip kakıyor ve ben bir şey diyemiyorum çünkü komiserinin onu rastgele birini arabaya atarken görmesini istemez.
He wants me to go and see him right away.
Hemen gidip kendisini görmemi istiyor.
He phoned and wants to see me
Telefon etti, beni görmek istiyormuş.
He's the one that wants to see you, not me. Come on.
Seni o çağırıyor, ben değil.
- The killer wants to see me or he kills Gigi.
Alo? Evet.
Tell you what. Let me hang onto'em... and if the Maker wants'em, I'll see to it he gets'em.
Ne diyeceğim, onların bende kalmasına izin ver ve eğer Tanrı istiyorsa, onları alışını görürüm.
He could have killed me, but he wants me to see him win at Red Bluff.
Beni öldürebilirdi, ama benden Kızıl Kayalık'ta kazanacağı zaferi görmemi istiyor.
He says if his wife leaves early he wants to see me.
- Seninle de konuşmak istiyor.
If he still wants to come in, he just wants to see me naked.
Eğer hâlâ gelmek istiyorsa, o zaman sadece beni çıplak görmek istediğindendir.
He just told me he wants to see you.
Sadece sizi görmek istediğini söyledi.
My boyfriend wants to move in with me, but he still wants to see other people.
Erkek arkadaşım benimle oturmak istiyor fakat yine de başka insanlarla görüşmek istiyor.
I'm going to see him He wants to talk to me
Mahkumu görmeye geldim. Beni istemiş.
- I give you my word, Hercule, he didn't hear it from me, but Superintendent Boucher wants to see you.
Sana söz verdim, Hercule, benden duymuş değil. Ama Başkomiser Boucher seni görmek istiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]