English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Heist

Heist traduction Turc

1,224 traduction parallèle
Try and think about the heist.
Soygunu düşünmeye çalış.
Women on a heist are unlucky, like women on a boat. You don't drink.
Kadınlar soyguna kötü şans getirirler, gemiye getirdikleri gibi.
PROPOSAL FOR A HEIST
SOYGUN İÇİN ÖNERİ
It's nice doing a heist with a woman.
Kadınla soygun yapmak iyiymiş.
I told you women on a heist are unlucky.
Kadınların kötü şans getirdiğini söylemiştim.
- The heist.
- Soygun için.
Tails, there is no heist.
Tura, soygun falan olmaz.
Bruno has to be seen leaving and drinking a beer at the corner bar, so no one can tie him to the heist.
Bruno çıkarken görülmeli ve köşedeki barda bira içmeli Böylece kimse onun soygunla bağlantısını kuramaz.
He thinks it's bad luck to pull off a heist on the 13th.
Soygunun ayın 13'üne gelmesinden dolayı kötü şansı defedeceğini düşünüyor.
They won't expect us committing a heist
Bizim bu zamanı seçtiğimize inanamayacaklar.
Vinod is green, can't even ride a bike, how can I pull off a heist?
Vinod temizdir, bisiklet bile süremez, Nasıl hırsızlık yapabilirim?
next heist
Gelecek soygun
next heist is here This area
Gelecek soygun bu bölgede olacak
Bob Casey and his men were the ones that pulled off the heist.
- Selam. Ben senin itibarınım.
Now, have a look at this $ 100 from the heist.
Şimdi şu yüzlüğe bak.
What you didn't count on was the heist and the two dead bodies.
Hesaba katmadığın bir şey vardı : Soygun ve iki ceset.
You're thinking a heist.
Silahlı soygun bekliyorsun.
It's the window to the heist.
Soyguna pencere açıldı.
Not exactly the type of guy you want on your crew for a heist.
Soygun yapacak çetende olmasını isteyeceğini birisi değilmiş yani.
There's a heist?
Bir de soygun mu çıktı?
He wanted to commit a heist during a hurricane, and so he called an expert, you.
Kasırga varken soygun yapmak istiyordu. Bir uzmana ihtiyacı vardı.
Pete, I understand that you just rolled over on your partner for the diamond heist.
Pete, elmas soygunu vakasında arkadaşını ele verdiğini duydum.
A perfectly planned bank heist ruined by the unexpected.
Mükemmel planlanmış banka soygunu, beklenmeyen tarafından mahvedilir.
I don't know why he did it... - but I think he was in on the heist.
Salondaki telefonun fişi çekilmişti, muhtemelen Archie tarafından.
Sweat him until he gives us this heist.
Bize bu soygunu anlatana dek terletiriz.
I did the long-distance access card heist before cell phones got popular.
Cep telefonları popüler olmadan önce uzun mesafeli arama kartları çalardım.
The heist we're gonna pull is gonna be huge.
İşin içinde dağ gibi altın var.
Every heist, he's got to start yelling my name.
Her soygunda adımı haykırıyor.
Wave, Li Shen, the Sanchez brothers, anyone who has ever sheltered us after a heist.
Li Shen'e, Sanchez kardeşlere ve... şimdiye kadar sığındığımız herkese haber ver!
- So you knew about the heist, huh?
- Soygunu da biliyordun yani ha?
- You're gonna wear a wire and get Vann to admit he was in on the heist and he killed his partner.
- Mikrofon takacaksın. Ve Vann'a olan bitenleri itiraf ettireceksin. Ortağını öldürdüğünü de.
Now they got you tied to the heist, your partner's murder and your snitch.
Şimdi bütün işi senin üzerine yıkacaklar. Silah kaçakçısı ve ortağının ölümünü de öyle.
It is inclement upon me to comment with marked displeasure on your rash impulsiveness in selecting such an eye-catching and impractical car to heist, Mr Shlubb.
Bu denli gösterişsiz ve elverişsiz bir aracı çalmaktaki düşüncesizliğinizden duyduğum hoşnutsuzluğu altını çok kalın olarak çizerek size bildiriyorum Bay Shlubb.
The money from Richards'place traced to the World National heist a case Callo headed up.
Richards'ın evindeki para, National'daki soygunculuğa gidiyor. Davaya Callo bakmış.
We've just witnessed the largest bank heist in history about a billion dollars.
Tarihteki en büyük banka soygununu gördük. Yaklaşık bir milyar dolar.
Was it not Tuliver who organized the heist... and stole my case?
Soygunu düzenleyip çantamı çalan... Tuliver değil miydi?
Bull would have come to me for a heist.
Soygun yapacaksa Bull bana gelirdi.
Even worse, that Bull should organize a heist... and not tell me.
Daha da kötüsü, Bull bir soygun planladı... ve bana haber vermedi.
Now... if I was Jack... and was in trouble with a gang who busted my heist... and every policeman in the city thinks I shot a cop...
Şimdi... Jack'in yerinde olsam... soygunumu basan bir çeteyle başım belaya girse... ve kentteki bütün polisler bir polisi öldürdüğümü sansa... buraya gelirdim.
ONE CRIMINAL DEAD AND TWO CAUGHT IN FAILED HEIST
Başarısız bir silahlı soygun girişiminin ardından, biri ölü üç hırsız ele geçirildi.
We know that he was in on the heist.
Soygun işinde olduğunu biliyorduk.
Who knows if this Claremont Williams is in on the heist or not. Could be.
Olabilir.
- We're not doing a bloody heist movie.
- Lanet olası bir soygun filmi çekmiyoruz.
I'm hearing that someone lifted jewelry from a heist the other day.
Geçen gün birilerinin hava alanında bir silahlı soygunla mücevher arakladıklarını duydum.
Look, Carmine, kidnapping, accessory to a jewelry heist, coupled out with your rap sheet, you're looking at 20 years.
Bak Carmine! Adam kaçırma, mücevher hırsızlığına suç ortaklığı ve suç listeni de düşünürsek en az 20 yıl yersin.
Sources say, the perpetrators of this heist are...
Kaynakların söylediğine göre, bu suçu işleyenler Bunty ve BabIi.
It's most likely that Kradic will set up a rendezvous with the heist team.
Büyük ihtimalle Kradic ekibiyle buluşacaktır.
You're taking him on a jewel heist!
Onu mücevher çalmaya götürüyorsun!
Remind me to bring you along on my next bank heist.
Bir sonraki banka soygunuma seni yanımda götürmemi hatırlat bana.
Must've been a great, big heist.
Çok büyük bir soygun olmalı.
I figured if I didn't give it to you voluntarily you'd just heist it anyway.
- İsteyerek vermesem sen kaçıracaktın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]