Helper traduction Turc
594 traduction parallèle
- Oh, and I'm your helper.
- Ve bende senin yardımcınım.
Of course, you understand I can't pay you while you learn, but you'll have a nice bed to sleep in and a stove to cook a little supper, and in the morning, you will open the shop and sell a few buttons and pins and, uh... be my little helper, huh?
Elbette, anlayacağın gibi sana ödeme yapamam fakat uyumak için iyi bir yatağın, çorba pişirmek için bir mutfağın olur. Sabahları dükkanı açarsın... Biraz düğme ve iğne satarsın benim küçük yardımcım olursun, ne dersin?
Come on, Ma's little helper.
Haydi, annemin küçük yardımcısı.
You had an admirable helper.
Takdire değer bir yardımcın var.
Perhaps he brings you a helper, señor.
Belki size bir yardımcı getirir, bayım.
I'm just a helper.
Ben de yardımcısıyım.
- Got yourself a helper, Doc?
Kendine bir yardımcı mı tuttun, Doktor?
You're my little helper, aren't you?
Sen benim güzel yardımcım değil misin?
A sister is forbidden to open the door of any of these cells... unless there is another sister with her. Or a practical helper.
Bir rahibe, yanında başka bir rahibe veya deneyimli birisi olmadan... bu hücrelerin hiçbirini açmaya yetkili değildir.
- Who is he? Your brother? - No, he's my helper.
Kardeşin mi?
Little Eva, Fanchon the Cricket, and Mother's Helper.
Küçük Eva, Kriket Fanchon ve Annesinin Yardımcısı.
Can't you get by without a helper?
Kimse yardımcı olmadan bir şey beceremez misin sen?
You should have a kitchen helper.
Mutfak işleri için bir yardımcı alabiliriz.
Next, document no.449, interrogatories in the German and English text, concerning the farmer's helper Meyer Eichinger.
Sıradaki 449 numaralı sorgu belgesi çiftçi yardımcısı Meyer Eichinger ile ilgili.
Baker's helper. I'm a baker's helper.
Fırıncı yamağıyım.
Mr Petersen, you say you work as a baker's helper? Is that correct?
Bay Petersen, fırıncı yamağı olarak çalıştığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Your number one helper, Herbert Heebert, and some of the girls, put on a little performance before our cameras this morning, which we will now show you.
Yardımcınız Herbert Heebert, ve kızlardan bazıları bu sabah kamera önünde küçük bir gösteri yaptılar.
She said go... and see how your "helper" is doing.
Nereye gidiyorsun dediler... ve bak nasıl yardım yaptılar. İnsan makineden daha önemlidir.
- And he could use a helper. - That's right.
- Onun da yardımcıya ihtiyacı varmış.
Besides, I have an excellent helper.
Ayrıca mükemmel bir yardımcım var.
Approximately 30 minutes ago, two gunmen held up Ray Loomis'gas station in Sierra Point, killed Loomis and abducted his helper, Al Fleming.
Yaklaşık 30 dakika önce, silâhlı iki kişi... Sierra Point'te, Ray Loomis'in benzin istasyonunu soyarak Loomis'i öldürdüler ve yardımcısı Al Fleming'i kaçırdılar.
Lady Beltham, my loyal helper and friend.
Leydi Beltham... Partnerim ve arkadaşım.
Say, brought the helper's tools!
Say, yardımcının eşyalarını getir.
But he said "helper," didn't he?
"Yardımcı" dedi, değil mi?
Just be sure your helper doesn't cause any more trouble.
Arkadaşına dikkat et, birşeyler çalmasın.
In a week, every mess cook had a Chinese helper to do all the work.
Bir haftada, her karavana aşçısının bir Çinli yamağı oldu.
SERGIO CITTI, the philosopher, helper
Sergio Citti fikir babalığı yapmış gıyabında
He's taken a helper.
Yardım alıyor. Genç birinden.
He needs help with his concert. His helper's run off with some chick.
- Evet ama konserinde ona yardım edeceğiz, yardımcısı bir kuşla kaçmış çünkü.
Haste is not a good helper.
Haste, benim yoldaşım... hiç uyanık bir öğütçü değil.
Oh, what do you think of being Sheriff's helper?
Şerif yardımcısı olmaya ne dersin?
Is it dads little helper coming?
Babasını küçük yardımcısı mı gelmiş?
He is the helper here at Boss Li's eatery
Tek kollu adam mı? O burada çalışan sıradan biri.
I am a helper at the tavern
Ben sıradan bir garsonum.
Now you've a helper.
Şimdi bir yardım edeni var.
Well... that's what they call a cook's helper.
Şeyy ahçı yardımcısına böyle diyorlar.
Since you travelled a long way from Po Ting to here, you should start as a helper in the kitchen first.
Madem Po Ting'ten buraya kadar onca yol geldin, önce mutfakta yardımcı olarak başlamalısın.
Oh, come, spirit helper.
Gel Yardımcı Ruh.
Send your spirit helper to reveal to me the mysteries you have hidden in every leaf and rock in every stream and living creature.
Yardımcı ruhunu gönder her taşa ve yaprağa her ırmağa ve canlıya gizlediğin sırları bana göstermek için.
Come, spirit helper.
Gel yardımcı ruh.
Oh, spirit helper, come.
Yardımcı ruh, gel.
The Great One has sent you to be my spirit helper.
Yüce Varlık seni bana yardımcı ruhum olman için gönderdi.
Who am I to question the will of the Great One if he chooses to send my spirit helper in the form of a man?
O yardımcı ruhumu bir insan kılığında göndermeyi seçtiyse ben kimim ki Yüce Varlığın iradesini sorgulayayım.
I am sorry Spirit Helper for my weakness.
Zayıflığım için özür dilerim Yardımcı Ruh.
I am most fortunate to have a spirit helper all can see.
Herkesin görebileceği bir yardımcı ruhum olduğu için çok şanslıyım.
That is why you came, Spirit Helper.
Sen bu yüzden geldin, Yardımcı Ruh.
You are my spirit helper.
Sen benim yardımcı ruhumsun.
And I will keep my ears sharp for your instruction. And do everything you tell me Spirit Helper Caine.
Öğretilerine kulak kesileceğim ve söylediğin her şeyi yapacağım Yardımcı Ruh Caine.
A little trouble with my helper.
Yardımcımla bir sorun yaşadık da,
( soldier ) Here comes mama's helper.
Masada bir çift bile yok.
in this country - a man who will not only be her helper but assist her in every way, if the Lord should choose to set her place on fire,
Sadece onun yardımcısı olmayacak, ona her şeyde yardım edecek olan bir adam.