Here's the money traduction Turc
681 traduction parallèle
Here's money for the barber ;
Al şu parayı.
The men who come here use their money to make playthings of us, that's all.
Erkekler buraya gelip paraları sayesinde bizleri oyuncak gibi ellerinde oynatıyorlar.
And here's some bills you'd better pay, if you can find the money.
Bu faturaları ödemeniz gerekiyor, eğer para bulabilirseniz.
Here's the holdup money.
Soygun parası burada.
Here, the fortunate ones, through money or influence or luck might obtain exit visas and scurry to Lisbon.
Burada talihli olanlar, para, ısrar ya da şansları sayesinde çıkış izni alıp, Lizbon'a koşuyorlardı.
Biffer, here's the money for my bill.
Biffer, işte hesabımı kapatıyorum.
The way they don't do things! The way they'll write anything just to get it down on the sales sheet. And I'm the guy that has to sit here up to my neck in phony claims... so they won't throw more money out the window than they take in at the door.
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
Here's the money i promised you :
Çok daha düşük mü? İşte söz verdiğim para :
The secret of where that money is doesn't walk out of here unless I walk out with it.
Ben o parayla dışarı adımımı atamadıktan sonra sakladığım yeri hiç kimseye söylemem. Sır olur gider.
Here's the money.
Al şu parayı Lewt.
You're thinking of this place all wrong, as if I had the money back in a safe. The money's not here.
Burasını yanlış düşünüyorsunuz, para kasadaymış gibi.
- The money's all here, Rip.
- Paranın hepsi burada, Rip.
Tell him that you sold the set... and his money's waiting for him here. Find out what time he's coming by.
Parçaları sattığınızı ve parasının burada olduğunu söyleyin.
She's got money in the cabin, and here's some more.
Kulübede para var, biraz da burada.
By the way, before I forget it, here's the change from that gasoline money.
Sırası gelmişken, unuttum, bu benzin parasının üstü.
It should see you through tonight at Sacher's Hotel, if you don't drink too much in the bar. Here's some army money.
Bu askerî ödenekten.
Of course we were frightened, because the money's right here.
Tabii ki de korktuk. Para şuracıkta duruyordu da ondan.
Buys stolen money here, 30c, 40c on the dollar.
Çalınmış parayı burada dolar başına 30-40 sente alıyor.
Here's half the money I got from Anaheim's Bank - $ 50,000. - Good sum.
Anaheim Bankası'ndaki paramın yarısı ( 50bin $ ) burada.
Here's the money, and here's the ring.
İşte paran, işte yüzüğün.
He's always wanted to make some improvements around here... build some cabins for tourists... buy a new car, have a little money in the bank.
Buralarda hep bir şeyler yapmak istemişti, turistler için kalacak yerler yeni bir araba, bankaya biraz para yatırmak gibi.
I'll tell you when the money's gonna get here, if it'll satisfy you.
Eğer sizi tatmin edecekse paranın ne zaman geleceğini söyleyeyim.
Why's the box still here but no money?
Kutu burada ama para nerede?
Here's the money, Mr Livingstone.
İşte para, Bay Livingstone.
Here's the money.
İşte para.
The men here ride for money.
Buradaki adamlar para için çalışıyor.
You're not Mildred, you're a stranger coming in here in the middle of the night... to steal my money, my $ 25,000.
Sen Mildred değilsin, gecenin bir vakti buraya gelen ve paramı benim 25,000 Dolarımı çalmak isteyen bir yabancısın.
He's putting up the money to operate with him and he's letting me stay here.
Onunla çalışmam için parayı veriyor ve burada kalmama izin veriyor.
If the money's here, they must have buried it.
Para buradaysa bile gömmüş olmalılar.
Let's get the money and get out of here!
Parayı alıp gidelim buradan.
- Here's the money.
- Onun parası.
Here's the money.
Parayı buraya bıraktım.
The money's here.
Para burada.
But if the money's not here in the morning, out we go!
Ama eğer para sabaha kadar burada olmazsa, biz gideriz!
When she's here, you'll be happy to give us all the money we want so that we don't hurt your little treasure.
Buraya gelince, küçük mücevherine dokunmayalım diye istediğimiz paranın hepsini vereceksin.
Harry, please pay the money and let's get away from here.
Harry, lütfen parayı öde de, buradan çekip gidelim.
They do say there's money buried around here on the grounds... at the time Grant overrun the country on the way to Vicksburg.
Etrafta para gömülü olduğunu söylerler. Vicksburg yolunda Grant'in ülkeyi yönettiği zamanlarda.
Is this the money that's supposed to have been layin'out here all these years... since the War Between the States?
Bunca yıldır toprağın altında olduğu düşünülen para? Eyaletler arası savaştan kalma?
Here's the money and the papers he had on him.
İşte üstünden çıkan para ve kağıtlar.
If you're here, the money's here.
Siz buradaysanız para da burada.
Here's the money for the boat.
- Teknenin ödemesi...
This money that I mentioned that we're constantly losing, it's here, in the studio, and we must find out how and where it's going and who's getting it.
Bahsettiğim bu para, durmadan kaybettiğimiz para, burada, stüdyoda ve bu paranın nasıl, nereye ve kime gittiğini bulmamız gerekiyor.
Here's the money.
- Parayı buraya bırakıyorum.
From the bosses Here's your blood money. My blood.
Kanlı paranı al.
He's given you his coat. Here, I sewed the money into the lining.
Astarının içine parayı koyup diktim.
Take out seven hundred thousand for your lawyer's fee, your parcels and your money orders, but the rest is still here.
700,000 kadarı avukatının masraflarına ödemelere falan gitti ama gerisi duruyor.
Here's the money for the last one.
Çorapların kokuyor. Çıkar.
- Now, here's the money.
- İşte para.
- We got the money. Let's get outta here.
- Para bizde zaten, gidelim artık buradan.
Here's the money I promised you :
Buyrun, söz verdiğim paranız.
If you know where the money's hid, how come you didn't grab it and light out of here?
Paranın nerede saklandığını biliyorsan, nasıI oldu da onu alıp ve buradan toz olmadın?
here's the thing 1106
here's the deal 647
here's the story 23
here's the good news 37
here's the plan 222
here's the address 50
here's the best part 17
here's the situation 47
here's the question 18
here's the number 20
here's the deal 647
here's the story 23
here's the good news 37
here's the plan 222
here's the address 50
here's the best part 17
here's the situation 47
here's the question 18
here's the number 20
here's the truth 50
here's the problem 91
here's the key 62
here's the keys 22
here's the 78
the money 459
the money's gone 37
the money's good 16
money 2165
moneypenny 26
here's the problem 91
here's the key 62
here's the keys 22
here's the 78
the money 459
the money's gone 37
the money's good 16
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
here's my number 71
here's my 20
here's your ticket 24
here's your mail 22
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
here's my number 71
here's my 20
here's your ticket 24
here's your mail 22