Herkes traduction Turc
114,483 traduction parallèle
So, I want everyone to take a deep breath.
Herkes derin bir nefes alsın lütfen.
And when your house is burning, there isn't a plan, everyone just runs for the exit.
İnsanın evi yanarken kimse plan yapmaz, herkes çıkış kapısına koşar.
Everybody remain calm!
Herkes sakin olsun!
Listen, I just need you to come down here and get me before everybody notices I'm gone.
Dinle, herkes gittiğimi fark etmeden buraya gelip beni almalısın.
Everybody, remain calm!
Herkes sakin olsun!
I know, but, baby, it's not just your dad, it's everybody down there thinks you're making a big mistake.
Biliyorum bebeğim ama sadece baban değil. Aşağıdaki herkes büyük bir hata yaptığını düşünüyor.
I just want to go to bed like everybody else.
Bende herkes gibi hemen yatağa gitmek istiyorum.
Everybody feels better when the guilty renounce their ways.
Suçlu vazgeçtiğinde herkes daha iyi hissediyor.
Everybody else... you, her, JD... you... you have had the luxury of remove.
Herkes... sen, o, JD... sen... kaldırma lüksünüz oldu.
Everybody in this family earns their keep.
Bu ailedeki herkes geçimini sağlıyor.
We are here today for the purpose of seeing that justice is done... and done for all.
Bugün burada adaletin uygulandığını görmek amacıyla buradayız ve herkes için.
This one seems to want to run its course until they're all dead.
Bu, çalışmak istiyor gibi görünüyor. Herkes ölene kadar gidelim.
Everyone please, please just stand in your corners and just quietly...
Herkes lütfen, Lütfen sadece köşelerde dur Ve sadece sessizce...
Won't people die after a certain age?
Herkes belli bir yaştan sonra ölüp gidiyor.
If everyone's on board, we can leave!
Herkes bindiyse gidelim.
Dad, everyone knows that Ravunni uncle is your benami and that he has gone to jail for you!
Baba herkes Ravunni amcayla ortak olduğunu biliyor şimdi de senin için hapse girdi.
Everyone wants to go home!
Herkes evine gitmek istiyor.
All of you go walking!
Yürüsün herkes!
- Everyone, get in!
- Herkes binsin!
NFL thinks it would be best for all involved if you didn't bid.
NFL, eğer teklif yapmazsan herkes için iyi olacağını söylüyor.
Everyone I went to school with works on one of two things... theoretical particle physics or the next great start-up.
Gittiğim okulda herkes 2 şeyden biri üzerinde çalışırdı. Teorik parçacık fiziği veya ileri düzey yenilikçi bir şirket.
It's a win all around.
- Herkes için kazançlı olacak.
But not everyone out there's a savage.
Ama dışarıdaki herkes vahşi değil.
Anyone with a DSM-V and a label maker can do that.
DSM 5'i okuyan ve etiket yapıcısı olan herkes bunu yapabilir.
If we show that he is living with us, a valued member of our household, then he cannot be in Burgundy raising men against you.
Eğer onun ailemizin kıymetli bir üyesi olarak bizimle yaşadığını gösterirsek Burgonyada sana karşı ordu toplayamayacağını herkes anlar.
Everyone calls me Maggie.
Herkes bana Maggie der.
Everyone's afraid.
Herkes korku içinde.
Everybody's a Libertarian until it's their town that's dying.
Azrail kendi ilçeleri için gelene dek herkes özgürlükçü takılır.
And like you said, Bobby... in the end, everyone else is cannon fodder.
Dediğin gibi Bobby en nihayetinde herkes kayıp verilebilir.
So that's why everyone is here.
Tanrım. Demek herkes ondan burada.
Of course, not everyone I meet will be friendly.
Tabii ki tanıştığım herkes samimi olacak.
Here in the Caribbean, all appears to be well.
İşte Karayipler'de, herkes iyi görünüyor.
I tell you what, i love being in Scotland because everyone here speaks their mind.
Ne diyeceğim, İskoçya'da olmakta çok seviyorum Çünkü burada herkes akıllarını konuşuyor.
It's what everyone would do.
Herkes böyle yapardı.
The great thing is, everyone, the great thing is...
En iyi şey, herkes, en iyi şey...
Yeah, all playing rubbish.
Evet, herkes çöp oynuyor.
You can buy a cheap pair from a market stall, or you can buy an expensive pair with gold thread in them, or you can do what everyone does, you go to marks Spencer's.
Bir pazar stallından ucuz bir çift satın alabilirsiniz, Ya da satın alabilirsin Pahalı bir çift Altın ipliklerle, Ya da ne yapabilirsin Herkes yapar, sen git Marks Spencer'a.
Not a happy ending for everyone, but a positive result for the rest of the galaxy.
Herkes için mutlu son değil, Ama galaksi için olumlu bir sonuç.
As long as I'm on this ship, everyone is in danger.
Bu gemide olduğum sürece herkes tehlike altında.
So where is everyone?
Herkes nerede?
- And meanwhile, everyone on this ship would be dead a dozen times over, because you weren't there to save us.
- Ve bu arada sen bizi kurtarmak için yanımızda olmadığından gemideki herkes defalarca ölmüş olurdu.
We'll find them. I know we will. Everyone's gonna be okay.
Onları bulacağız biliyorum, herkes iyi olacak.
We'll have allies out there... Rebels, the outer colonies, anyone who's ever been wronged by the corporations.
Orada müttefiklerimiz olacak, asiler dış koloniler, haksızlığa uğramış herkes.
Does everyone remember their assigned names?
Herkes ismini hatırlıyor mu?
Everyone knows everyone else's business.
Herkes bir başkasının işinden haberdardır.
With everyone else out on site, I'm here all by my lonesome.
Herkes dışarıdayken ben burada yapayalnızım.
- All right, everyone relax.
- Pekala, herkes rahatlasın.
Everyone has to make sacrifices.
Herkes fedakarlık yapmak zorunda.
You do that, and this will end badly for everyone.
Bunu yaparsan, sonu herkes için kötü olur.
Okay, everyone put your weapons down.
Pekala herkes silahını indirsin.
I don't.
Herkes yaşar. Ben yaşamam.