Hoedown traduction Turc
97 traduction parallèle
Give us a hoedown, Pittsburgh!
Pittsburg sen de dans et.
I was figuring how to tell you fellas about this Texican hoedown.
Benim, size anlatmak istediğim, Teksaslıların içinde bulunduğu zor durum.
And you and me are gonna attend that hoedown.
Ve ikimiz oraya gideceğiz.
I'm all set to play to the hoedown.
Keman çalmaya hazırım.
Calling me to the hoedown.
Beni çalmaya çağırıyor.
I'm gonna play a hoedown like you never heard played before.
Kemanı daha önce hiç duymadığın gibi çalacağım.
Know what would happen if I died in the middle of fiddling a hoedown?
Bir şenliğin ortasında keman çalarken ölürsem ne olur biliyor musun?
This is a Broadway show, not a square dance hoedown, girls.
İyi mi? Bu bir Broadway şovu kızlar, meydan dansı değil.
everybody gather round It's time for the Pigpen hoedown jump up and down Shut your eyes and whirl around
Pekâlâ millet toplanın. Sıra geldi Pigpen'in folkloruna. Topuklarını tokuştur, yukarı aşağı zıpla, gözlerini kapa ve etrafında dön.
CHORUS : When you're doing The Pigpen hoedown Gotta have a caller you can trust
Pigpen folklorunu yaparken güvenebileceğiniz bir söyleyiciniz olmalı.
'Cause when Pigpen Does the hoedown He really kicks up some dust
Çünkü Pigpen folklor yaparken gerçekten tozu dumana katıyor.
Lisa, never, ever stop in the middle of a hoedown.
Lisa, bir halk müziğinin ortasında asla ve asla durma.
I would sooner attend a hoedown.
Daha önce bir halk dansına katılmalıyım.
The Hoedown for the Homeless.
Evsizler için halk oyunları gecesi.
The Hoedown? Yippee-yai-yes!
Halk oyunları?
I drove to the Hoedown for the Homeless assuming that Maris had simply neglected to forward my invitation.
Maris'in davetiyemi yollamayı ihmal ettiğini varsayarak evsizler için düzenledikleri dansa gittim.
Of course, we're like the only ones... who don't look like we're going to a hoedown.
Elbette, country dansına gidiyor... gibi görünmeyen bir tek biz varız.
I'm losing my power base, I'm over a barrel, like you at that Vanity Fair charity hoedown.
İktidar gücümü kaybediyorum, bir fıçının üstündeyim. Senin Vanity Fair hayır gecesinde olduğun gibi.
You're a hoedown guy.
Eğlence partilerinin adamısın.
We're gonna have a hoedown!
iyice eğleneceğiz.
We gonna have a hoedown!
iyice eğleneceğiz.
It's for the Hamptons Hoedown tomorrow night and the event is being run by Nina G. Public Relations.
Yarın akşamki Hamptons partisi için davetiye ve partiyi Nina G. Halkla İlişkiler düzenliyormuş.
Every year, one of the local Hamptons billionaires got down and dirty and threw a big hoedown full of cowboys and caviar.
Her yıl Hamptons'ın yerel milyarderlerinden biri kovboylar ve havyarla dolu büyük bir parti verir.
Let's put an end to this pathetic hoedown.
Hadi bu hazin gösteriye bir son verelim.
- Sure is a ding-dang of a hoedown.
- Şu kesin ki "Din-Dang" bir halk şarkısıdır.
- Hoedown!
- Halk şarkısıdır!
There might be a hoedown.
Tam tam dansı yapabilirler.
Look who put the ho in hoedown!
Bakın halaya kim bir o.. u katmış! *
I wanted to tell you at the Kappa Delta Hoedown, but you were having so much fun playing foosball, so... well, I'll just say it.
Bir yerde buluşup söylemek isterdim ama futbol oynarken öyle eğleniyordun ki. Söyleyeyim.
I thought maybe we'd take in a hoedown.
Belki bir hortlakla karşılaşırız diye umut ettik.
You might be a redneck if they say at a dance "Do the hoedown" and you throw your girlfriend on the floor.
sen bir köylüsün dans ederken Çapa yapalım diyorsan, eğer... yada kız arkadaşını yere fırlatıyorsan.
He made a ton of money, sunk it all into clubs like Acid Drop, uh, Psychedelic Hoe-Down...
Çok para kazandı, hepsini kulüplere yatırdı. Acid Drop, Psychedelic, Hoedown gibi.
Let the hoedown begin.
Dans başlasın artık.
Sort of a Nazi hoedown.
Bir tür Nazi yerel dansı.
Pimp's in the barn, and we havin'a hoedown.
Ahır'a pezevenk geldi. Bu gün aç aç var.
A Hoedown could solve all our problems.
Bu dans olayı sorunumuzu çözebilir.
As I was saying, remember tonight at the hoedown, it's free cider night.
Söylediğim gibi, bugün özel bir gece düzenleyeceğiz, Beleş elma şarabı gecesi.
Well, once at Brigitta's white-trash hoedown party.
Bir keresinde Brigitta'larda yapılan bir partide yemiştim.
This isn't a hoedown!
Burada halk dansı yapmıyoruz!
Come on, come on, we both know that you weren't there for some western hoedown.
Hadiii... İkimiz de senin orada bir western eğlencesi için olmadığını biliyoruz.
Did you feel sorry for me when I had to wear that cowboy outfit to her celebrity AIDS hoedown?
Halk oyunları yardım partisine kovboy kıyafetleri ile katıldığımda benim için üzülmüş müydün?
That means I get to go to your big hoedown tonight.
Bu geceki olayına gelebilirim demek oluyor bu.
Oh, a hoedown?
Oh, kaltak?
This calls for a hoedown.
Bu olay bir halk oyununu hak ediyor.
Afraid this cowboy's been to his last hoedown.
Korkarım ki bu kovboy son dansını ediyor.
If you guys don't mind, I'm gonna add a little hip-hop to this hoedown.
Sizce mahsuru yoksa, şarkıya biraz hip hop katmak istiyorum.
- # Do the hoedown - # Hoedown
- Haydi yandan - Yandan
- # Do the hoedown - # Throwdown
- Haydi yandan - Yandan
- # Do the hoedown - # Hoedown # Throw it all together That's how we roll
Hepsini birden yap Böyle coşalım
- # Do the hoedown - # Throwdown
- Haydi yandan! - Yandan!
'Cause when Pigpen Does the hoedown
Çünkü Pigpen folklor yaparken gerçekten tozu dumana katıyor.