Hooky traduction Turc
279 traduction parallèle
Well, I was sure you'd played hooky from school and gone swimming.
Güzel, okuldan kaçıp yüzmeye gittiğine çok emindim.
Play hooky on Friday, whitewash on Saturday!
Cuma günü okuldan kaçarsan Cumartesi günü badana yaparsın!
- You know, the disobedient ones what play hooky from school.
- Anlarsın işte okulu asan, söz dinlemeyen çocuklar.
Nobody'd hide behind that foliage you're wearin unless he was playing hooky from somebody's jail.
Giydiğiniz yeşilliklerin arkasına kimse saklanmazdı. Birisinin hapishanesinden kaçıp gitmediği sürece.
Well, they didn't give him 99 years for playin'hooky.
Şey, ona okulu astı diye 99 yıl vermediler herhalde.
- All the boys played hooky?
- Erkeklerin hepsi okuldan mı kaçtı?
Yes... I was playing hooky every evening along in there.
Evet, her gece evden hırsız gibi kaçıyordum.
Just like playing hooky from school.
Bütün dünyadan kaçıyor gibiyiz.
We're all playing hooky more or less.
- Hepimiz biraz kaçıyoruz.
Giovanni, what are you playing hooky from?
- Giovanni. - Sen neden kaçıyorsun?
And you, what are you playing hooky from?
- Siz neden kaçıyorsunuz?
You played hooky this afternoon.
- Bugün dükkanı ekmişsiniz.
I played hooky?
- Ekmek mi?
Playing hooky?
İşten mi kaytarıyorsun?
This hooky-playing...
Bu oyun...
Madame plays hooky while the client waits.
Madam, müşteri beklerken işten kaytarıyor.
- You never heard of hooky-hooky day?
- Kaytarma bayramını duymadın mı?
- Hooky-hooky!
- Kaytarma!
It ain't in my department, sir but looks to me like them kids is a-playing hooky.
Benim sorumluluğum değil, efendim ama bana çocuklar okuldan kaçma oyunu oynuyorlar gibi geliyor.
James has too much honor to play hooky.
James okul kaçağını oynamak için fazla onurlu biri.
- Who's the boy with the hooky nose?
- Kemerli burunlu adam kim?
St. Paul's Parochial School is gonna be playin'hooky.
St. Paul Kilise Okulu, okulu kıracak.
Playing hooky?
Takılıyor musun?
You little pards played hooky from school just to come see me?
Siz ufaklıklar sırf beni görmek için okulu mu kırdınız?
I don't take kindly to kids playing hooky from school.
Çocukların okulu asmasını hiç hoş karşılamam.
Let's play a little hooky.
Hadi biraz kaçamak yapalım.
"Hooky"?
"Kaçamak" mı?
"Without sufficient reason" is the definition of "hooky."
"Yeterli sebepler olmadan" "kaçamak" teriminin tanımıdır.
I didn't tell the judge you played hooky on me.
Bana oyun oynadığını mahkemeye söylemedim.
Playing hooky for a date?
Pazu, işi asıp da kızla mı dolaşıyorsun?
I'm playing hooky.
İşten kaytarıyorum.
It's like playing hooky.
Bu harika bir şey. Okulu kırmak gibi.
Looky, looky, I got Hooky.
Bak sen! Hook'u yakaladım.
It's the first day I've played hooky in two years.
İki yıldır ilk defa okulu asıyorum.
Is yours a hooky or a knobbly?
Sizinki okul kaçağı mı yoksa yumru gibi mi?
Playing hooky?
Okulu mu astın sen?
- Haven't you ever played hooky, Lois?
- Hiç kaçamak yapmadın mı, Lois?
Besides, what is so great about playing hooky?
Bunun yanında, kaçamak tapmanın nesi harika?
- So now you want to play hooky?
- Şimdi de kaytarmak mı istiyorsun?
Not playing hooky from school, are we?
Okulu kırmadın, değil mi?
Can't let Dad see me playing hooky!
Okulu astığımı babam görmemeli.
Bart Simpson, for the heinous crime of hooky... I sentence you to a lifetime of hard labor in the cafeteria.
Bart Simpson, okuldan kaçma yüz kızartıcı suçundan dolayı seni ömür boyu kafeteryada ağır çalışmaya mahkum ediyorum.
If I ever catch you playing hooky, I'll put a cap in your ass.
Eğer seni silahla oynarken görürsem, kıçını tekmelerim.
Hooky, give me my shit.
Hooky bana eşyalarımı ver.
Isaiah? Mine's Hooky.
- Isaiah benimki de Hokky.
Not in the mood to play hooky?
Oynaşma havanda değil misin?
Playing hooky?
Okuldan mı kaçıyorsun?
Fathers sneaking away from work, and kids playing hooky from school.
Babalar iş yerlerinden erken çıktı, çocuklar okulu astı.
You caught me playing hooky.
Beni işten kaytarırken yakaladın.
Hey, how about you play hooky and we go score ourselves a cappuccino?
Hey, peki ya Hokeyde bir Capuccino için mi sayıya gidersin?
- Yeah, we'll play hooky.
- Evet, işi asalım.