English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / How'd you get in here

How'd you get in here traduction Turc

277 traduction parallèle
How'd you get in here?
İçeri nasıl girdiniz?
How'd you get in here anyway?
Buraya nasıl girdiniz ki?
How'd you get in here?
Nasıl girdin içeri?
Good. If anybody on the field or off the field tries to engage you in conversation as to why you're here, no matter how innocently, I want you to get his name and give it to me and I'll turn it over to the FBI.
Birisi sizinle üste veya üs dışında niye burada olduğunuz hakkında konuşmaya çalışırsa ne kadar masum görünürse görünsün hiçbir önemi yok derhal adını bana vereceksiniz ve ben de derhal FBI'a havale edeceğim.
How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you like to come over here and sort of get acquainted early in the morning?
Sabahın bu saatinde, yanıma gelip birbirimizi daha yakından tanımaya ne dersin?
- How'd you get in here?
- Sen buraya nasıl girdin?
HOW'D YOU GET IN HERE?
- İçeri nasıl girdin?
How'd you get in here?
İçeri nasıl girdin?
- How'd you get in here?
- Buraya nasıl girdin?
Hey, how'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
Mr. Roberts. How'd you get in here?
- Bay Roberts, nasıl gelebildiniz?
- How'd you get in here?
- Nasıl Buraya?
How'd you get in here anyway?
İçeri nasıl girdin?
Max! How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get this in here?
- O buraya nasıl geldi?
How'd you get in here?
Nasıl girdin buraya?
How'd you get in here?
Nası girdin buraya?
No wonder I got a fumigation alert. How'd you get in here?
Tevekkeli ilaçlama ihbarı yapılmış.
Hey, buster, how'd you get in here?
Hey ahbap, nasıl girdin içeri?
- How'd you get in here?
- Buraya nasıl girdin sen?
How'd you get in here, Ike?
Buraya nasıl girdin, Ike?
How'd you get in here?
Kimsin sen? İçeri nasıl girdin?
How'd you get in here?
- İçeri nasıl girdin? Sen olduğumu söyledim çok aptal göründüm ve inandılar. - Kolay.
How'd you get in here?
- Buraya nasıl girdin?
- Hey, how ´ d you get in here?
- Hey, buraya nasıl girdin?
How'd you get in here?
Buraya nasıl girebiliyorsun?
- How'd you get in here?
- Buraya nasıl girdiniz?
Hey. How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get in here?
Buraya nasıI girdin?
- How'd you get in here?
- İçeri nasıl girdin?
- How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get in here?
Buraya nasıl girdiniz?
How'd you get in here?
Sen nasıl girdin?
O-o-oh. What? How'd you get in here?
Nasıl içeri girdiniz.
How'd you get in here?
buraya nasıl girdin?
How'd you get in here? I don't have to ask you that question.
Asıl onu benim sana sormam gerekiyor.
How'd you get her in here without her noticing it wasn't there?
Askının yokluğunu fark ettirmeden onu nasıl içeri aldın?
WHO THE HELL ARE YOU? HOW... H-HOW'D YOU GET IN HERE?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get in here?
Sen buraya nasıl girdin?
How'd you get in here?
- Evet. Buraya nasıl girdin?
How'd you get in here, Nick?
Buraya nasıl girdin, Nick?
She didn't know. How'd you get in here?
Ona baktığımızın ; farkında değil.
How'd you get in here?
- Ben mi korkuttum?
How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin? Jack, geleceğini biliyor muydun?
- How'd you guys get in here?
- Buraya nasıl girdiniz?
How'd you get in here?
- Aslında şu anda bir iş üstündeyiz.
- How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin.
This is a private club, how'd you get in here?
- Burası özel bir kulüptür. Nasıl girdin?
How'd you get in here anyway?
Sen nasıl girdin zaten buraya?
HOW'D YOU GET IN HERE?
İçeri nasıl girdin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]