How's it going traduction Turc
8,211 traduction parallèle
How's it going?
- Nasıl gidiyor?
So how's it going, Phebes?
- Orada durum nasıl Phebes?
- HOW'S IT GOING, JOE?
- Nasıl gidiyor Joe?
- How's it going?
Nasıl gidiyor?
- Hey, Helen, how's it going?
- Selam Helen. Ne var ne yok?
- How's it going?
- Nasıl gidiyor?
How's it going?
Nasıl gidiyor?
How's it going?
Nasılsın?
How's it going, sweetheart?
Nasıl gidiyor tatlım?
How's it going?
- Ne haber Victor?
How's it going with your dad?
Babanla nasıl gidiyor?
How's it going out there?
Dışarıda işler nasıl gidiyor?
Think about how well it's going to handle.
Halletmek ne kadar kolay olacak bir düşün.
♪ Oh, baby, you... ♪ [woman] Hey, how's it going?
Hey, n'aber?
- Hey, how's it going?
- Nasılsın?
Whoo, how's it going, buddy?
Nasıl gidiyor dostum?
Do you know how long it's been going on?
Ne kadar süredir devam ettiğini biliyor musun?
- How's it going?
- Ne haber?
- Hey, Ben, how's it going?
- Selam Ben, nasılsın?
How's it going ah, the principal.
Nasıl gidiyor? Müdürüm...
How's it going, Nelson?
Nasıl gidiyor, Nelson?
- How's it going?
- Nasılsın?
Hey, man, how's it going?
Hey dostum, nasılsın?
Hey, how's it going?
Hey, nasıl gidiyor?
- How's it going?
- NasıI gidiyor?
- Hey, how's it going?
- Nasıl gidiyor?
How's it going, man?
Nasılsınız?
How's it going?
Nasılsınız?
How's it going, my man?
Nasıl gidiyor, dostum?
- How's it going?
- N'aber?
How's it going?
Nasılsın, ahbap?
Mmm. How's it going with Adam?
Adam'la nasıl gidiyor?
Hi. How's it going?
- Merhaba.
Hey, how's it going?
Nasıl gidiyor?
It's just... My head keeps on going back to when we were out in LA partying and saying how fucking stupid it was, right?
Sadece Los Angeles'ta, beraber eğlenirken bunun ne kadar saçma bir fikir olduğunu konuşmuştuk.
But mostly... You have no idea how hard it was for me to be stuck over there knowing... what you were going through back here.
Ama en kötüsü de orada sıkışıp tekrar geri dönmenin benim için ne kadar...
Hey. How's it going?
- Selam, nasıl gidiyor?
How's it going over there?
Orası ne durumda?
- Hey, Street, how's it going?
Street nasıl gidiyor?
Today I'm going to show you how it's really done.
Bugün size bu işin nasıl yapıldığını göstereceğim.
How's it going, mate?
Nasıl gidiyor dostum?
- Well, that's how it's going.
- Ama böyle olacak.
Hey, how's it going?
Merhaba, ne yapıyorsun?
But, I'm not really sure how it's going to look with my spacesuit on.
Yine de uzay giysim üzerimdeyken nasıl görüneceğinden gerçekten hiç emin değilim.
At some point, everything's going to go south on you. Everything's going to go south and you're going to say "This is it." That is how I end.
Gün gelecek her şey kötü gitmeye başlayacak her şey kötü gitmeye başlayınca buraya kadarmış, sonum böyleymiş diyeceksiniz.
Raylan? How's it going, amigo?
- Nasıl gidiyor amigo?
- So, how's it going?
- Eee, ne var ne yok?
- How's it going?
- Merhaba...
- Hey, Sue, how's it going?
- Hey, Sue, nasıl gidiyor?
So that's how this is going to be, is it?
Artık böyle olacak yani, öyle mi?
How's it going, Bu "?
Nasıl gidiyor Bu?