How's that possible traduction Turc
510 traduction parallèle
- How so? - She won't be afraid anymore. She may be able to accept her ability to see spirits, or... it's possible that she may even lose that ability.
- Bundan böyle korku duymayacak ve hayaletleri görme yeteneğini belki kabul edecek belki de kaybedecek.
It's possible that it was my ability to see the ghosts that enabled me to recognize how special you are to me at a first glance. And thus, I was to able to grab onto you.
Hayaletleri görebilme yeteneğim sayesinde benim için özel kişiyi ilk karşılaşmada fark edebildim.
How that's possible, don't ask me.
Bu nasıl oluyor bilmiyorum.
How is it possible that you want to invest in Kristo's Enterprises... and at the same time you're backing Harry Fabian?
Nasıl oluyor da Kristo Şirketlerine yatırım yapmak isterken aynı zamanda Harry Fabian'a arka çıkabiliyorsunuz?
Could it be possible that I misunderstood how you feel?
Ne hissettiğini yanlış anlamış olmam mümkün mü?
I don't see how that's possible.
Böyle bir şeyin olabileceğini anlayamıyorum.
How's that possible, Rocco?
Bunları söyleyen sen misin?
But how's that possible?
Ama bu nasıl mümkün olabilir ki?
You still believe that it's possible to unite mankind when already you see how the few idealists who did join together in the name of harmony are now out of tune and would like to kill each other over trifles?
Hâlâ insanlığı birleştirmenin mümkün olduğuna inanıyor musun uyum aşkıyla birleşen bir avuç idealistin artık ne kadar uyumsuz olduğunu ve ne sudan sebeplerle birbirlerini öldürmek istediklerini görmene rağmen?
If you are so well-informed, how's it possible that you don't know which bank they plan to rob?
Bu kadar ayrıntılı bilgi aldıysanız hangi bankayı soyacaklarını neden bilmiyorsunuz?
How's that possible?
Bu mümkün değil?
... contradictory so let's take... something... which makes it possible... to bring out the contradictions... show how we're trying... to clear up the situation.... that oppresses us...
... çelişkili o halde başka bir şeyi ele alalım... Çelişkileri ortaya çıkartabilecek bir şeyi. Bize baskı yapan durumu aydınlatmak için nasıl çalıştığımızı gösterelim.
How is it possible for one so young to have experienced that?
Bu yaştaki genç bir çocuk nasıl olur da bunları yaşamış olabilir?
How is it possible that there's no other witnesses to be found,
Mocenigo'dan başka tanıkların bulunmaması
I don't see how that's possible, since you ruined it with milk.
Sütle mahvettiğine göre nasıl güzel oluyor anlamıyorum.
- How's that possible, Mr Poinsot?
Bay Poinsot nasıl olur? - Beni bağışlayın.
You know, Crockett, I've been doing some thinking about that possible leak, and, uh, well, how well do you know this Lieutenant Rodriguez?
Biliyor musun, Crockett, şu bölümdeki sızıntı olayı biraz kafamı kurcaladı... Şu Teğmen Rodriguez'i ne kadar iyi tanırsın?
I don't see how that's possible.
Bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.
How could he do that? It's not physically possible.
- Bu fiziksel olarak mümkün değil.
But how is that possible, since he's been marauding 20 years and you only left me five years ago?
- Ama bu nasıl mümkün olabilir ki? 20 yıldan beri yağmalamaya devam ediyor ama sen beni terk edeli sadece 5 yıl oldu.
I'm trying to understand why or how that's possible.
Bunun neden veya nasıl mümkün olabildiğini anlamaya çalışıyorum.
How's that possible?
Bu nasıl mümkün olabilir? Algılayıcılarda arıza mı var?
I know this is not the best moment possible, but you see that's how it is with business
Şuan doğru zaman değil ama iş iştir.
- How's that possible?
- Bu nasıl mümkün olabilir?
How is it possible that she's gone?
Yok olması mümkün mü?
How's that possible?
İnanılmaz. Nasıl olabilir?
- How's that possible? Remember last year when some guy stole my briefcase with my manuscript in it?
Geçen sene içinde yazılarım olan valizim çalınmıştı, hatırlıyor musun?
But how is that possible? There were only seven or eight people at the bar. I bet it's the cashier's fault, the witch!
Ama bu nasıl mümkün olabilir orada yedi veya sekiz kişi vardı bahse girerim bu kasiyerin hatasıdır.
Sister, I can't imagine how you feel right now. But it's very important that we learn as much about what happened as possible, so we can get this information out over the police radio.
Rahibe, nasıl hissettiğinizi hayal edebiliyorum ama neler olduğu hakkında mümkün olduğu kadar fazla bilgi alabilmemiz çok önemli.
How's that possible?
Bunu nasıl yapıyorsunuz?
I don't know how that's possible.
Bu nasıl mümkün olacak, bilmiyorum. Ona sen söyle tatlım.
- How do you know that's possible?
- İşe yarayacağını nereden biliyorsun?
- How's that possible?
- Bu nasıl olabilir ki?
Given the degree of fragmentation you're talking about, I don't see how that's possible.
Bahsettiğiniz bu derecede ki parçalanma için, mümkün olabileceğini zannetmiyorum?
Well, how is that possible? It's Kevin, isn't it?
- Peki bu nasıl mümkün olur?
I don't see how that's possible.
Bu mümkün değil.
How's that possible?
Bu nasıl mümkün olur?
How's that possible?
Bu nasıl olabilir?
I suppose I can see how that's possible, given the circumstances.
Sanırım, şartların verdiği olasılığı görebiliyorum.
Don't see how that's possible.
Bu bence mümkün değil...
- So do you, man. - How's that possible?
- Bu nasıl olabilir?
" but I don't understand how that's possible.
"ama bunun nasıl mümkün olduğunu anlamıyorum".
But unless we have hiked 3, OOO miles north, I do not see how that's possible.
Machu Picchu'daki tapinaklara ne demeli?
- How's that possible?
— Bu nasıl mümkün olur?
How's that possible?
Bu nasıl mümkün olabilir?
If, as you claim, you left one with Carl how's that possible?
Eğer söylediğiniz gibi, bir tanesini Carl'ın teknesinde bırakmışsanız bu nasıl mümkün olabilir?
How...? How's that even possible?
Bu nasıl mümkün olabilir?
How's that possible?
Bu nasıl mümkün olabilir ki?
How's that possible?
Nasıl mümkün olabilir?
How is it possible, my dear ladies... that Ricard is one of God's given drinks only in France... like coconut milk is the premier cru where you come from?
Nasıl mümkün olabilir, sevgili hanımlar bu Ricard sadece Fransa'da bulunan, Tanrı'nın bize bahşettiği hindistan cevizi sütlü içeceklerden biridir.
- How's that possible?
- Bu nasıl olur?
how's that 1442
how's that feel 73
how's that working out for you 61
how's that sound 140
how's that work 32
how's that going 155
how's that going for you 24
how's that even possible 34
how's that working for you 16
possible 255
how's that feel 73
how's that working out for you 61
how's that sound 140
how's that work 32
how's that going 155
how's that going for you 24
how's that even possible 34
how's that working for you 16
possible 255
how's your mum 19
how's your day going 43
how's it going so far 18
how's it going over there 27
how's it going 3026
how's everything 95
how's everything going 48
how's it hanging 125
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's your day going 43
how's it going so far 18
how's it going over there 27
how's it going 3026
how's everything 95
how's everything going 48
how's it hanging 125
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's the ankle 16
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's the weather 17
how's it going there 22
how's your dad 66
how's your sister 27
how's your daughter 24
how's your mom 94
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's the weather 17
how's it going there 22
how's your dad 66
how's your sister 27
how's your daughter 24
how's your mom 94