How's that working out for you traduction Turc
153 traduction parallèle
How's that Cierra working out for you?
Nasıl, şu Ciera işinize yaradı mı?
How's that pig-in-the-blanket working out for you?
Domuzlu sigara börekleri * nasıl olmuş?
How's that working out for you?
Bu ne kadar işine yarıyor?
How's that vegetarian pizza working out for you?
Senin için hazırlanmış vejetaryen pizzan nasıl?
How's that working out for you?
Bu sizi nasıl etkiliyor?
Hey, how's that pretzel working out for you?
Krakerin nasıl? - İyi.
- How's that working out for you?
- Peki kolay oldu mu?
And how's that working out for you?
İşe yarıyor mu peki?
How's that working out for you?
Bebeklik nasıl gidiyor?
How's that working out for you?
Sen de nasıl oldu?
So, uh, how's that uniform working out for you?
Ya, sen nasıl görüyorsun bu üniforma olayını?
- And how's that working out for you?
- Peki sonuç nasıl?
- How's that working out for you?
- Senin için nasıl gidiyor?
How's that working out for you, son?
Bu nasıl hesaplaşma, evlat?
- How's that working out for you?
- Senin bir işine yaradı mı?
How's that working out for you?
İşinden memnun musun?
How's that working out for you?
Nasıl yürüyor peki senin için?
Oh. Wow. How's that working out for you?
Yeni hayatın nasıl, alışabildin mi?
And how's that working out for you? I stopped by your room,
Peki sana ne gibi faydası dokunuyor?
How's that casual-dating thing working out for you?
Onunla bununla çıkma işleri nasıl gidiyor?
- So how's that working out for you?
- Evet.
How's that working out for you?
Peki bu senin ne işine yarıyor?
How's that working out for you?
Nasıl gidiyor bu arayış?
- How's that working out for you?
- İşe yarıyor mu bari?
HEY, HOW'S THAT 428 DI-CAD WORKING OUT FOR YOU?
428 Dicad'la aran nasıl?
How's that flash screen working out for you?
Size gösterdiğim ekran nasıl çalışıyor.
He's never had to earn a dime, and how do you think that's working out for him, mom, huh?
Peki bu onun açısından nasıl sonuçlandı, ha?
How's that working out for you?
Bu, işinize yaradı mı?
Yeah, how's that working out for you?
Evet, nasıl gidiyor? Aslında bence gayet iyi.
- How's that working out for you?
- Nasıl gidiyor peki?
- How's that working out for you?
- Senin için nasıl gidiyor peki?
Oh, right. How's that working out for you?
Pekâlâ, o işler nasıl gidiyor?
- How's that plan working out for you?
Planın nasıl işliyor?
The whole, uh, jumping-to-conclusions thing before getting the full story - how's that working out for you?
Hikayeyi ayrıntılarıyla dinlemeden önce doğrudan sonuç bölümüne atlamanın sana bir faydası oluyor mu?
How's that working out for you?
Nasıl halledildi?
- How's that working out for you?
- İşine yarıyor mu bari?
AND HOW'S THAT WORKING OUT FOR YOU?
Peki işe yarıyor mu?
How's that working out for you?
Peki ne görüyorsun?
How's that working out for you?
Onunla yaşayan benim. Bir sonuca varabiliyor musun?
" Hey, how's that homelessness working out for you?
"Hey, evsizlik nasıl gidiyor?"
How's that working out for you so far?
Şimdiye kadar, koruma işi nasıl gitti?
How's that working out for you?
Sizin işler nasıl gidiyor?
How's that working out for you?
Seviyor musun peki?
How's that whole thing working out for you? What whole thing?
Durumlar nasıl bakalım?
How's that working out for you?
Sana ne gibi faydası var bunun?
How's that working out for you?
Nasıl bir duygu peki?
How's that working out for you?
Sen de işe yaradı mı?
So, how's that class favorite thing working out for you?
Sınıf gözdesi olma işi nasıl gidiyor?
- How's that working out for you?
Her şey yolunda gidiyor mu?
How's that working out for you?
Peki nasıl gidiyor?
How's that working out for you?
Herşey istediğin gibi oldu mu?