How could you possibly know that traduction Turc
130 traduction parallèle
How could you possibly know that the railroad was coming this way?
Demiryolunun buraya geleceğini nasıl biliyor olabilirsiniz?
How could you possibly know that we'll make it?
Başarabileceğimizi nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know that, Blackadder?
Bunu sen nereden biliyorsun, Blackadder?
How could you possibly know that?
Bunu bilmen nasıl mümkün olabilir?
- How could you possibly know that?
- Bunu nereden biliyorsun ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebildin ki?
How could you possibly know that?
- Bunu da nereden çıkardın?
How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nerden biliyorsunuz?
- How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know that?
Bunu nereden biliyorsun? Gerçekten.
How could you possibly know that incantation?
Bu büyüyü nasıl olur da bilebiliyorsun?
- How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Peki nasıl oluyor da bunları bilebiliyorsun?
And how could you possibly know that?
Nasıl kesin konuşabiliyorsun?
Daniel, how could you possibly know that?
Daniel, bunu nasıl bilebilirsin ki?
No. Then how could you possibly know that Mr. Moya... wasn't just leaning out the door in an attempt... to show his friend the sweat suit?
O zaman Bay Moya'nın sadece kapıya doğru uzanıp arkadaşına eşofmanı göstermediğini nereden biliyorsunuz?
How could you possibly know that? I emailed photos of them to the manager.
Çünkü fotoğraflarını otel müdürüne e-posta ile yolladım.
How could you possibly know that?
Nereden bileceksin ki?
Okay, but how could you possibly know that I had eggs for breakfast this morning?
Peki bu sabah kahvaltıda yumurta yediğimi nereden bilebilirsin ki?
Oh, and how could you possibly know that?
Ah, nasıl olur da bunu bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Nasıl oluyor da bilebiliyorsun bunu?
- How could you possibly know that?
- Nasıl oluyor da bunu bilebiliyosun?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl oluyor da biliyorsun?
How could you possibly know that by just looking at his dead body? I -
Bunu sadece cesedine bakarak nasıl anlayabildin?
How could you possibly know that?
Sen bunu nereden bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bilebiliyorsun ki? Bana anlattı.
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bildin?
- How could you possibly know that?
- Nereden biliyorsun?
Dad, how could you possibly know that?
Baba, bunu nasıl biliyorsun?
How could you possibly know that?
Nereden biliyorsun ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bileceksin ki?
Well, how could you possibly know that?
Onu nereden bilebilirsin?
I mean, how could you possibly know that?
Demek istediğim, bunu nasıl bilebilirsin ki?
And how could you possibly know that?
Peki siz bunu nereden biliyorsunuz acaba?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl biliyor olabilirsin?
How could you possibly know from that diary that man was your father?
O adamın baban olduğunu... o günlükten nasıl anlamış olabilirsin ki?
How could they possibly know that you're home?
Evde olduğunu nasıl bilebilirler ki?
How could you possibly know about that?
Bu şeyi bilmen nasıl mümkün olabilir ki?
How could I possibly know that sometimes it just makes you want to scream hit somebody sit out at the end of a dock and cry?
Nasıl olur da bilebilirim ki bazen çığlık atmak istemeni birine vurmanı iskelenin ucunda oturup ağlamanı sağlamasını.
Now, how could you possibly know about that already?
Bunu... nereden haberini aldın hemen?
I still don't understand how could you possibly know... that Elliot would kill me?
Hala Elliot'un beni öldüreceğini nasıl bildiğini anlayamıyorum?
How could i possibly know that that one incident would mean anything to you?
Bu kazanın senin için önemli olacağını nerden bilebilirdim.
How could you possibly know that for the first time in my college career I was going Greyhound?
Yani kolej boyunca ilk kez Greyhound'a gittiğimi nasıl oldu da bilebildin?
How could you possibly know all that?
Bunu nasıl biliyorsun?
- How could you possibly know all that.
Tüm bunları bilmem nasıl mümkün olabiliyor?
How could you possibly know about that?
Bunu nasıl bilebilirsin?
Do you have any idea how frustrating it is to know that you are the only man who could ever possibly understand me?
Beni anlayabilecek tek erkeğin sen olduğunu bilmenin ne kadar üzücü olduğunu tahmin edebiliyor musun?
I don't know how that sentence could possibly confuse you but to elaborate, I am going to the Arctic Circle with Leonard, Wolowitz, and Koothrappali.
Bu cümlenin kafanı nasıl karıştırdığını anlayamıyorum ama bil diye söylüyorum, Leonard, Wolowitz ve Koothrappalli ile birlikte Kuzey Kutup Dairesi'ne gidiyorum.