Humankind traduction Turc
337 traduction parallèle
Don't misunderstand. I am well aware that in the past, you were fighting for humankind.
Geçmişte insanlık için savaştığınızı biliyorum.
Humankind has given up on its evolutionary progress.
İnsanoğlu evrimsel ilerleme sürecinden vazgeçti.
If humankind can acquire the same powers through forced evolution, The Blessed are no longer fit to serve as the lords of creation.
Eğer insanlık, Zorunlu Evrim ile aynı güçlere sahip olursa Kutsallar kainatın efendisi olamaz.
"You know, David, if I could send a message to humankind, " l would like to send them a New Year's greeting. "
Biliyor musun David, eğer insanlığa bir mesaj gönderebilecek olsam onlara yeni yıl tebriği gönderirdim.
Being a guide to humankind makes us blind to charity sometimes.
İnsanlara rehberlik etmek hayırseverliğe karşı bizi körleştiriyor... bazen.
And being as human as all humankind
Diğer tüm insanlar gibi biz de
It will come from the ocean to feed on humankind to survive.
Hayatta kalmak için, okyanustan çıkıp insanoğlunu yemeye gelecek.
It could totally destroy humankind!
İnsanoğlunu tamamen yok edebilir!
... far from the scurry and strife of humankind.
İnsanlığın telaş ve kavgasından uzakta.
Ethically, as well as technologically...... they were a million years ahead of humankind...... for in unlocking the mysteries of nature...... they had conquered even their baser selves.
Teknolojik açıdan olduğu kadar ahlaken de insan ırkından bir milyon yıI ileride imişler. Çünkü doğanın esrarını çözerken kendi aşağı benliklerini bile fethetmişler.
Humankind is at my mercy.'
İnsanlığın geleceği benim ellerimde.
To this idea of love, all humankind is created and called.
Bu aşk, kainatın ve yaratılışın özüdür.
The fate of humankind is at stake.
- İnsanoğlunun geleceği tehlikede.
The planet is ideal for humankind. Your wanderings are over.
Yanıklar iyileşiyor, ama silindirik nesnenin yarattığı komanın nedenini bulamıyoruz.
Excuse me, but humankind does like to have a look around before it calls a place home.
- Hafıza geliştiricisi mi? - Onu bir teknisyen tuttu. Tuttu mu?
If this is the only solution, humankind must stop and question the whole meaning ofjustice.
Tek çözüm buysa insanoğlu bir durup, adaletin anlamını sorgulamalıdır.
both the fire demons in the bowels of the earth and, up high, the humankind
toprağın barsaklarındaki yanan şeytanların ve, yükseklerde insanoğlu
If any of this ever got out we'd have humankind bulldozing their way down here to blow the place apart.
Bunlardan biri dışarı çıkacak olursa bizi ezmek isteyen insanlar dolar buraya. bizi burdan uçurmak için.
Humankind die one way, we another.
İnsanoğlu şu ya da bu şekilde ölüyor.
Let's hope, they will awake alive in 3 years and it'll be a proof of the victory of the humankind over the nature.
Umalım da, 3 yıl sonra canlı uyansınlar ve bu, insanoğlunun doğaya karşı zaferinin kanıtı olsun.
I, a modest biologist, shall be able to help humankind
Ben, mütavazı bir biyolog olarak insanlara yardım edebilmeliyim.
The last step might be small step of the man, but it will be enormous for the whole humankind.
Son adım, erkekler için küçük, ama insanoğlu için devasa olacak.
It's realised in the whole of humankind, meaning in the community of man with man.
Bu insanlığın tamamını özgür bırakmak anlamı toplumdaki adamdır.
Please allow me to present to you a small defense of humankind as a biological species.
Lütfen biyolojik bir tür olan insanoğlunun savunmasını size sunmama izin verin.
Oh, Clara. Do you intend to separate from humankind too?
Sen de insanlığa ayrılmak niyetinde misin?
Beyond the land of Utgard home of the race of trolls whom men called giants the lords of darkness and chaos... land of humankind.
Utgard diyarında insanların dev adını verdikleri troll ırkı karanlığın ve kaosun efendileri yaşardı... Utgard'ın ardında Midgard yatardı, insanların diyarı ;
I think spokesmen ought to be spokesperson. I think chairman ought to be chairperson. I think mankind ought to be humankind.
Bence "adamakıllı" yerine "insan gibi" "adamsan" yerine "insansan" "insanoğlu" yerine "insan soyu" demeliyiz.
If you ask me, humankind has freedom... a freedom fraught with paradoxes.
Bana sorarsanız, insanoğlunun özgürlüğü vardır... Ama paradokslarla dolu bir özgürlük.
We're trying to save humankind,
Biz insan ırkını kurtarmaya çalışıyoruz,
Think of themselves as protectors of humankind.
Kendilerini insan ırkının koruyucusu sanıyorlar.
They have to be stopped, before they start a war between cyborgs and humankind.
Cyborg ve insanlar arasında bir savaş... başlatmadan önce, durdurulmalılar
Princess! Ready to help me destroy humankind?
İnsan türünü imha etmede bana yardım etmeye hazır mısın?
Humankind must be forced to serve the planet instead of its own appetites.
İnsanoğlu gezegene kendi arzuları dışında hizmet etmeye zorlanmalı.
Many questions must be answered if we are to ensure a secure future for humankind.
İnsanlığın geleceği için cevaplanması gereken daha çok soru var.
You've cast your lot with humankind.
Bugün insanlığı kurtardın.
You are the living embodiment of all that is evil and unjust in humankind.
Sen bütün insan irkinin kötü düsüncelerinin cisimlesmis halisin.
The regeneration and salvation of humankind.
İnsanlığın iyileştirilmesi ve kurtarılması.
Perhaps it's powerful enough to heal humankind.
Belki tüm insanlığı iyileştirecek kadar güçlüdür.
Too long have we suffered under the oppression of humankind.
İnsan ırkının baskısı altında çok fazla ezildik.
I'd like to believe humankind capable of such altruistic behaviour.
İnsanoğlunun da böyle bir fedakârlığa eğilimli olduğuna inanmak isterim.
You know, I'm forever amused by these people from the Christian Right who thank God for everything good and blame humankind for everything's that bad.
Biliyor musunuz, radikal Hıristiyanlar beni çok eğlendiriyor. İyi şeyler için Tanrı'ya şükredip... kötü şeyler için insanlığı suçluyorlar.
All of your tests indicate that you have the most advanced intellect... in the history of humankind.
Test sonuçlarına göre... dünya tarihinde zekası en gelişmiş insansın.
For generations now, humankind has had more than enough food and yet, you go about your eating as if you were afraid someone was going to come along and snatch away your plate.
Birkaç nesilden beri insanoğlunun gereğinden fazla yiyeceği olmasına rağmen sanki birisi gelip önünden yiyeceğini alacakmış gibi yemeğine girişiyorsun.
humankind was about to face its greatest trial. the massive meteor from space slammed into the continent of Antarctica.
Ve böylece insanoğlu en büyük imtihanıyla yüz yüze geldi. 20. yüzyılın son yılında uzaydan gelen büyük bir meteor Antarktika kıtasına çarptı.
Thieves and cutpurses, the dregs of humankind, all mixed together in a shallow, drunken stupor.
Hırsızlar ve yankesiciler, insanlığın tortuları... Hepsi sığ, sarhoş bir uyuşukluk içinde bir arada.
"IF IN THE ACT OF CREATING HUMANKIND " GOD MIRRORED IN US HIS IMAGE, "WE AND HE ARE THEREFORE EQUAL IN THE STRUGGLE FOR RATIONAL KNOWLEDGE- -"
İnsanlığı yaratırken Tanrı kendi imgesini kullansaydı Tanrı ve bizler rasyonel açıdan onunla eşit olurduk.
HUMANKIND. "
İnsanız.
Crisis for humankind.
İnsanlık için bir kriz.
In God's good time, nature's own energies will come to humankind for a better and a richer life.
Gel buraya, zeki çoçuğum. - Bugün günlük işlerime yardım eder misin?
That is how we became Humankind.
O bildiğimiz insandı.
You were always a man who loved flowers and loved humankind.
Her zaman insanları ve çiçekleri seven bir adamdın.
human 499
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20