Hunters traduction Turc
2,538 traduction parallèle
Without the skull, we can't stop Eben and the witch hunters from killing us.
Kafatası olmadan Eben ve cadı avcılarının bizi öldürmelerini engelleyemeyiz.
He said he needs it to fight the witch hunters.
Ona cadı avcılarıyla savaşmak için ihtiyacı olduğunu söylemişti.
Just that it was better for Diana, that with the witch hunters here, the strength of the circle was her best protection.
Bunun Diana için daha iyi olduğunu, cadı avcıları burada olduğu için topluluğun gücünün onun için en iyi koruma olacağını.
Ethan's turning John over to the witch hunters right now.
Ethan şu an John'u cadı avcılarına teslim ediyor.
But trusting the witch hunters- - it's reckless.
Ama cadı avcılarına güvenmek, bu düşüncesizce olur.
If the witch hunters can kill Blackwell, it's worth the risk.
Eğer cadı avcıları Blackwell'i öldürebilirse bu riske değer.
He says he needs it to fight the witch hunters.
Ona cadı avcılarıyla savaşmak için ihtiyacı olduğunu söylemişti.
If we stay away from Eben, our circle magic can stop the witch hunters.
Eğer Eben'den uzak durursak topluluk sihrimiz cadı avcılarını durdurabilir.
Our friends. Where the witch hunters are.
Dostlarımız cadı avcılarının olduğu yerde bekliyorlar.
We're only going up against the witch hunters if the skull plan falls through.
Sadece kafatası planı işe yaramazsa cadı avcılarına karşı geleceğiz.
Witch hunters have always been the best way to galvanize witches.
Cadı avcıları cadıları harekete geçirmenin hep en iyi yolu olmuştur.
You led our parents to the same ferry boat to fight the witch hunters.
Ailelerimizi cadı avcılarıyla savaşmaları için aynı feribota götürmüştün.
If you're not using the skull to kill witch hunters, what is it for?
Eğer kafatasını cadı avcılarını öldürmek için kullanmıyorsan, ne için kullanıyorsun?
You'll be able to destroy the witch hunters once and for all. And anything that stands in your way.
Cadı avcılarına ve önünüze çıkan her şeye ebediyen bir son verebilirsiniz.
Yep. Between being kidnapped by witch hunters and almost dying, you made plans?
Cadı avcılarının seni kaçırmasıyla ölümle burun buruna gelmek arasında plan mı yaptın?
- Most sex offenders are hunters. Just like any hunter, they study their prey.
Tecavüz suçluları genelde avcı gibidirler ve aynı onlar gibi avlarını iyice incelerler.
- We are bounty hunters and- - - we have a problem.
- Biz ödül avcılarıyız ve... - Bir sorunumuz var.
Join our merry band of bounty hunters... Or we turn you over to the authorities.
Neşeli, ödül avcıları grubumuza katıl, yoksa seni yetkililere veririz.
She's a little rough around the edges, but we need six hunters.
Biraz sorunlu. Fakat altı avcıya ihtiyacımız var.
So why hire six expensive bounty hunters to move cargo?
Peki, kargo taşımak için neden pahalı, altı ödül avcısını kiraladınız?
Working with a team of deadly bounty hunters, Obi-Wan travels to the planet of Naboo where the Chancellor will preside over the Festival of Light.
Amansız ödül avcısı takımıyla birlikte çalışan Obi-Wan,... şansölyenin başkanlık yapacağı, Işık festivalinin olduğu Naboo gezegenine gidiyor.
Three of the bounty hunters are disguised as senate guards.
Üç ödül avcısı senato muhafızı kılığına girdi.
Have the bounty hunters removed.
Ödül avcılarını uzaklaştırın.
Hey, bounty hunters, stop monopolizing all the transmitters.
Hey, ödül avcıları, tüm yayını tekelinize almayın.
You have been invited here because you are the best bounty hunters in the galaxy.
Galaksideki en yetenekli ödül avcıları olduğunuz için buraya davet edildiniz.
We are gonna become famous treasure hunters.
Ünlü hazine avcıları olacağız!
- See, no notes for you.
House Hunters falan izliyordum koridorun sonundaki kızlarla.
I think I also remember talking a lot, because I get a little chatty when I get nervous.
Hayır, House Hunters izledik. Yani, isteseydin yapardın. Gerçekten yani.
I also have a lot of imaginary arguments with the couples on house hunters.
Ev avcılarındaki çiftlerle de bir sürü hayali tartışmam olur.
You seen any hunters around here? No.
- Etrafta hiç avcı gördünüz mü?
The hunters are on its trail.
Avcılar iz peşindeler.
No, this organization hates hunters in general, and Omar in particular.
- Hayır, bu kuruluş genellikle avcılardan nefret eder, ve özellikle Omar'dan.
There's still vampire hunters here in Germany.
Almanya'da hâlâ vampir avcıları var.
You're one of those bloody heir hunters, aren't you?
O kanlı miras avcılarından biri değil misin?
Amongst the intrepid Higgs hunters are Jon Butterworth and his colleague Adam Davison, from University College London.
Cesur Higgs avcıları arasında... Londra Üniversitesi Kolejinden, Jon Butterworth ve meslektaşı Adam Davison da var.
Not that the Higgs hunters were deterred.
Higgs avcılarını yıldıran bu değil.
There's another group of scientists who work alongside the Higgs hunters.
Higgs avcılarıyla birlikte çalışan başka bir bilim adamları grubu daha var.
There are coral eaters, plant eaters, plankton eaters, the hunters and the hunted.
Mercan yiyenler, bitki yiyenler plankton yiyenler, avcılar ve avlananlar vardır.
But not all reef hunters are fooled.
Ancak bütün resif avcılarını kandıramazsınız.
Because of their sophisticated senses and remarkable physique, white tips are great reef hunters.
Çok yönlü duyulan ve inanılmaz fizikleri sayesinde beyaz çizgililer muhteşem resif avcılarıdır.
We expect sharks to be hunters, but after dark, the reef itself becomes one giant predator.
Köpek balıklarının avcı olmasını bekleriz ama karanlık çöktükten sonra resifin kendisi de devasa bir vahşiye dönüşür.
By day corals may be passive and plantlike, but by night they become active hunters.
Gündüzleri mercanlar pasif ve bitki gibi görünebilir ancak geceleri aktif avcılara dönüşürler.
Nowadays they're trapped accidentally in fishing nets and shark protection barriers and traditionally aboriginal hunters targeted them because they taste good, like prime beef.
Günümüzdeyse, kazara balık ağlarına köpek balığı koruma setlerine takılıyorlar Ve geleneksel yerli avcıların hedefi halindeler çünkü tadı güzel, en iyi sığır eti gibi.
Hunters, farmers, sportsmen.
Avcılar, çiftçiler, sporcular.
Since when are we bounty hunters?
Ne zamandan beri ödül avcılığı yapıyoruz ki?
Yeah. I know all about the little sweetheart deals bounty hunters make with law enforcement, Ray.
Ben kelle avcılarının hakimlerle yaptığı bütün anlaşmaları bilirim Ray.
And before that, hunters.
ve ondan önce, avcılardı.
We're hunters, Christopher. All of us.
Bizler avcıyız Christopher.
And some hunters could swallow a dozen gannets in just one gulp.
Çünkü bazı avcılar var ki tek seferde bir düzine Sümsük kuşunu yutabilir.
But wherever they go, these delicate birds fall prey to hunters of every kind.
Fakat bu narin kuş nereye giderse gitsin her türden avcıya yem olur.
The perfect meal, if only the gulls were hunters.
Martılar avcı olsalardı onlar için en mükemmel yemek buydu.