English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Hypothetically

Hypothetically traduction Turc

677 traduction parallèle
Hypothetically speaking...
Varsayımsal olarak konuşuyorum...
Hypothetically, would not Captain Smith begin to hate Lieutenant Commander Jones once he learned that Lieutenant Commander Jones hated and detested him?
- Kuramsal olarak. Şimdi Kaptan Smith Binbaşı Jones'un eskiden kendisinden nefret ettiğini öğrense ondan nefret etmez mi?
- Hypothetically, Mr. Spock. Hypothetically, Miss Shaw.
- Sadece varsayım olarak, Bayan Shaw.
If I were a murderer - hypothetically speaking - it'd be made to order.
Ben katil olsaydım-kuramsal olarak - burası biçilmiş kaftan olurdu.
If you were a murderer - hypothetically, like you say you wouldn't tell this to the police.
Katil olsaydınız, dediğiniz gibi-kuramsal olarak -... -... bunu polise söylemezdiniz!
Captain, without being an alarmist... we're sailing on a ship that might hypothetically be blown up.
Kaptan, kimseyi telaşlandırmak istemem ama hepimiz patlamak üzere ayarlanmış bir gemide seyahat ediyoruz.
Well, if we're speaking hypothetically... nothing of an accidental nature could occur until after the birthday.
Varsayımsal olarak konuşuyorsak... doğum gününden önce başına herhangi bir kaza gelemez.
You know, Nick... hypothetically, I'd go absolute halves with you.
Biliyor musun Nick... varsayımsal olarak, parayı seninle yarı yarıya bölüşürdüm.
Okay, if you get in the car and there's music playing in the car, hypothetically....
Tamam, eğer arabaya binersen ve arabada müzik çalıyorsa, farz edelim ki,...
In the unlikely event that you'd ever succumb to a momentary temptation, I would prefer, hypothetically, to remain oblivious.
Senin bir anlık arzuya yenik düştüğün zamanlarda bense ilgisiz kalmayı tercih ederim.
I want you to know that I thought they were talking hypothetically. Until they found the first survivors.
Şunu bilmeni isterim ki, varsayıma dayalı konuştuklarını sanıyordum ta ki onlar ilk kurtulanları bulana kadar.
Just hypothetically, what if he was a virgin?
Sadece teorik olarak, ya bakir ise?
hypothetically, what could happen to this individual?
Teorik olarak, Bu kişiye ne olur?
well, hypothetically, he could have his legs broken.
Şey, teorik olarak, Bacakları kırılabilir.
- We were speaking hypothetically.
- Ben varsayımlardan bahsediyordum.
- Hypothetically speaking?
- Varsayımlı olarak mı konuşuyoruz?
- Hypothetically speaking.
- Varsayımlı olarak konuşuyoruz.
Just hypothetically, if you happened to sleep with me, afterwards, would you think that it was great?
Sadece teorik olarak Benimle uyusaydın. Sonrasında bunun harika olduğunu düşünür müydün?
Now, I know I was the one who put forth the original idea of opening the package, but I was speaking hypothetically.
Şimdi, orijinal fikiri ortaya koyan bendim biliyorum. Paketi açma, ama varsayımsal olarak konuşuyordum.
No, I'm just sayin'. Hypothetically.
Demek istediğim, mesela.
If we're speaking hypothetically.
Tabi varsayım yapıyorsak.
Hypothetically...
Varsayımsal olarak...
Hypothetically speaking.
- Varsayım yapıyorum.
I just meant hypothetically.
Hayır, hayır, hayır. Varsayalım ki, diye söyledim.
Hypothetically, why won't I be married when I'm 40?
Peki, varsayalım ki, 40 yaşına geldiğimde neden evlenmemiş oluyorum ki?
Right, and hypothetically, if we could modify the deflector array to emit phased neutrinos, we could create a big enough bubble.
Varsayalım, eğer saptırıcı anteni nötrinyoları göndermek üzere modifiye edebilirsek, büyük bir kabarcık yaratabiliriz.
Because if there was something hypothetically bothering you you would tell me.
Çünkü eğer herhangi bir şey canını sıkıyor olsaydı bundan bana bahsederdin.
Suppose... hypothetically of course...
Sanırım... varsayımsal olarak elbette...
So hypothetically if I were at Finch's Bar on Dearborn tonight at 6 : 30 and you just happened to come in and have a drink that would be legal, right?
Varsayımsal olarak... ... eğer 1 8 : 30'da Dearborn'daki Finch Bar'da olsaydım... ... ve sen de bir içki içmeye gelseydin...
Hypothetically. If I weren't your doctor.
Varsayımsal olarak, eğer doktorun olmasaydım, evet.
And Jerry Braun shouldn't be crucified because of what might hypothetically happen if you don't condemn him on some legal principal when morally, it's not so simple.
Jerry Braun varsayımsal olabilecek şeyler nedeniyle çarmıha gerilmemeli. Bazı yasal dayanaklara göre onu suçlu bulmazsanız da ahlaken, o kadar basit değil.
It's just hypothetically.
Varsayım olarak.
Uh, we asked the Sagan Institute to imagine a... greeting from Earth if they could hypothetically get it to a distant world.
Uh, Sagan Enstitüsü'ne Dünya'dan bir kutlama görüntüsü yapmalarını istedik eğer "kuramsal olarak" başka bir dünyaya gitselerdi.
I'm just sayin', hypothetically, if some woman wanted to have kids and their husbands weren't capable, and everybody was happy, and nobody got hurt, hypothetically, where's the crime?
Tek söylediğim, teorik olarak bazı kadınlar çocuk sahibi olmak istedilerse, kocaları da yeterli değildi ve herkes mutlu ve kimsenin canı yanmadı yani teorik olarak, suç olan ne?
- Just hypothetically, Ray, all right?
Varsayalım, Ray, tamam?
Let me ask you one. - Hypothetically.
- Hipotez olarak.
How might that scenario, purely hypothetically... how might that scenario appeal to you at this juncture?
Senaryo tamamen hayali olabilir, veya onun için senden yardım alabiliriz.
But hypothetically, how long would it take you to deploy?
Bunu halletmen ne kadar zaman alacak?
What if I said that, I mean hypothetically, that you're part of this whole cover up?
Ama aynı zamanda diyebilirim bu olayda, sen komplonun bir parçasısın.
One could hypothetically imagine.
Elbette sadece akıI yürütüyorum.
What would happen- - hypothetically- - if someone were to shut down the refineries?
Ne olur varsayımsal olarak eğer birileri rafineriyi kapatacak olursa?
Okay, so let's say, hypothetically, I'm not exactly who I said I was.
Tamam, itiraf ediyim, tam olarak söylediğim kişi değilim.
- Well, hypothetically speaking, if he were gay... how would that make you feel?
Tamam, diyelim ki Jack eşcinsel. Bu konuda ne hissederdin?
And that's when I started to totally rearrange my schedule... just hypothetically at first.
İşte o zaman derslerimi tekrar gözden geçirmeye başladım önceleri sadece bir fikir olarak.
So how do we break in, hypothetically?
Varsayalım, içeri nasıl gireceğiz?
Hypothetically.
Varsayalım.
Hypothetically, if one develops romantic feelings for another person, how does one usually go about expressing them? It's for one of Seven's social lessons.
Varsayalım, birisi bir başkasına romatik duygular besliyorsa, o birisi genelikle duygularını ona nasıl ifade eder?
I can't even get a gay guy to hypothetically marry me.
Gay birini bile teoride benimle evlenmeye ikna edemiyorum.
Just say, hypothetically, okay, what if they have a good personality?
Bu kimin umurunda? Şunu açıklığa kavuşturalım, iyi karakterli olurlarsa ne olur?
Hypothetically?
Oylesine mi?
Hypothetically speaking, of course.
Varsayım olarak söylüyorum tabi ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]