I'll be honest with you traduction Turc
290 traduction parallèle
Now, I'll be honest with you.
Dürüst olacağım.
I'll be honest with you.
Sana karşı dürüst olacağım.
I'll be perfectly honest with you...
Seninle çok açık konuşacağım...
I'll be honest with you, Stephen.
Sana karşı dürüst olacağım, Stephen.
I'll be honest and open with you, as I always am.
Size karşı, her zaman olduğum gibi, dürüst olacağım.
- I'll be honest with you.
- Size karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, miss, I just can't stand no more of this. I just ain't used to it, that's all.
Dürüst davranacağım, ben buna daha fazla dayanamayacağım çünkü bu tür şeylere alışık değilim.
Jeff, I'll be honest with you.
Jeff, sana dürüst davranacağım.
I'll be honest with you.
Size karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Gracchus.
Sana karşı dürüst olacağım, Gracchus!
I'll be honest with you. You know what's good about this song?
- Bu şarkının nesi güzel, biliyor musun?
I'll be absolutely honest with you.
Seninle açık konuşacağım.
I'll be honest with you.
Açık konuşacağım.
After I pay the ransom, what are the chances of getting my husband back? I'll be honest with you.
- Fidyeyi ödesem de, kocamın hayatta kalma şansı var mı?
Professor, I'll be honest with you.
Profesör, size açık konuşayım.
I'll be very honest with you.
Size karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you.
Size dürüst olacağım
I'll be honest with you. I'm happy.
Çok dürüst olacağım.
I'll have to be honest with you...
Fakat size karşı dürüst olmalıyım
I'll be perfectly honest with you, David.
David sana karşı dürüst olacağım.
- But I'll be honest with you.
- Ama sana karşı dürüst olacağım.
OK, I'll be honest with you
Tamam, sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Mr. Hicks. I couldn't take your farm.
Dürüst olursam Bay Hicks, çiftliğinizi alamam.
All right. I'll be honest with you, man.
Sana karşı dürüst olacağım, dostum.
I'll be honest with you...
Sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you.
Seninle açık konuşacağım.
Now, I'll be honest with you, and hey, honest is what I do best.
Gerçekten çok seviliyor. Size karşı dürüst olacağım.
I don't think this is gonna work out, and I'll be honest with you,
Hayır bence bu iş iyi sonuçlanmayacak. Size karşı dürüst davranacağım.
Well, I'll be honest with you.
Sebebini biliyor musun, şey, tatlım
You know, it's not like I'm going to do anything with it or anything. Okay, I'll be honest with you.
- Peki, sana karşı dürüst olacağım.
Chanice, I'll be honest with you.
Chanice, sana doğrusunu söyleyeyim mi?
I'll be honest with you.
Sizinle açık konuşacağım.
I'll be dead honest with you here, son.
Bu konuda oldukça ciddiyim, evlat.
You know, I'll tell you the truth. To be honest with you.
Sana gerçeği söyleyeceğim.
I'll be honest with you. Ever since my brother passed away, I'm having a bit of trouble sleeping.
Kardeşim öldüğünden beri uyku sorunu çekiyorum.
I could use a good ass kicking, I'll be very honest with you.
Aslında bence de, kıça iyi bir tekme faydalı olabilir.
I'll be honest with you.
cik konusacagim.
I'll be honest with you.
Bu akşam harika vakit geçirdim ve seni öpmeyi çok istiyorum. Sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Commander.
Size karşı dürüst olacağım yarbay.
i'll be honest with you.
Açık konuşacağım.
All right, I'll be honest with you, okay.
Pekala, seninle dürüst konuşacağım.
I'll be honest with you too.
Hayır, ben de sana dürüst olacağım.
I'll be honest with you, mate.
Seninle açık konuşacağım dostum.
Your son will do his part if he wants to stay on board. I'll be honest with you.
Oğlunuz da bu gemide kalmak istiyorsa üzerine düşeni yerine getirecek.
All right, Marcie, I'll be honest with you.
Tamam, Marcie, sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Bean.
Sana dürüst olacağım, Bean.
Look, you know, you seem to want honesty... so I'll be honest with you.
Bak aslında sen dürüstlük istiyorsun. O yüzden dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Bob.
Sana karşı dürüst olacağım, Bob.
I'll be honest with you, Miss O'Connor,
Size karşı dürüst olacağım Bayan O'Connor,
It could be anywhere. I'll be honest with you.
Bana kalırsa her hangi bir bank olabilir bu.
I'll be honest with you, deac.
Dürüst olacağım, Deac.