English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'll call them

I'll call them traduction Turc

642 traduction parallèle
I'll make a speech and tell them about Kong, Darrow Driscoll. When I call you, come take pictures.
Bir konuşma yapıp onlara Kong, Darrow ve Driscoll'dan bahsedeceğim.
I'll call them.
Onları çağırıyorum.
No, but I'll do it now and call you as soon as I have them.
Hayır, ama hemen imzalatacağım ve sizi arayacağım.
I'll call the Kenworthys and tell them we won't be over.
Kenworthy'leri arayıp, gelemeyeceğimizi söyleyeceğim.
I'll call them in.
Onları çağıracağım.
"I'll call them back"
"Geri çağırayım onları"
- If anyone calls while I'm bathing... take the number, tell them I'll call right back.
Ben banyoda iken arayan olursa, numarayı al ve arayacığımı söyle.
I'll call the Grendon and tell them we're not coming.
Grendon'ı arayıp gelmeyeceğimizi söyleyeyim.
Call them, but I'm warning you, I'll tell them everything!
Ara onları, ama seni uyarayım, Onlara her şeyi anlatacağım.
I'll give them what you call my alibi.
O zaman ben de kendi masumiyetimi kendim anlatırım.
Tony... if they call, I'll have to give it to them.
Ararlarsa, parayı vermek zorunda kalırım.
I'll call them this minute.
Onları hemen arayacağım.
I'll call them.
Onları çağıracağım.
I'll call them if you want, if you say so.
İstiyorsan, öyle diyorsan onları ararım.
I'll call them.
Şarap ikram ederdik.
I'll be very happy to call them.
Memnuniyetle ararım.
Call the office and tell them I'll be a little late?
Büroya, gecikeceğimi bildirin.
- I'll call them immediately.
- Ben şimdi onları arayacağım.
You keep an eye on them, I'll call Cookie.
Sen onlara göz kulak ol. Ben Cookie'yi arayacağım.
"Say anything else about the'good old days', as you call them and I'll split your stupid head open".
"Bir daha eski güzel günlerden bahsedersen o aptal kafanı ortadan ikiye yararım." dedim.
In a minute I'll go out in the hall and call them.
Birazdan koridora çıkıp onlara sesleneceğim.
I'll call the school and tell them we'll be there in the morning.
Okula telefon açıp, yarın sabah orada olacağımızı haber vereyim.
Now I'll call them my sons, as you wanted me to, you taught me that too.
Senin o Sakson derebeylerine. Şimdi onları "oğullarım" diye çağıracağım. Aynen benden istediğin gibi.
Next time I want them to talk or do anything, I'll call you.
Onları konuşturmak veya bir şey yapmalarını istersem sizi çağırırım.
I'm leaving you all, but don't let them know, or they'll call it off again and all will be lost.
Ayrılıyorum sizlerden. Ama bunu bilmesinler yoksa düğünü iptal ederler ve her şey heba olur.
- I'll deal with them after roll call.
- Onlarla içtimadan sonra ilgilenirim.
I'll call the embassy and tell them, but I'd better drop you off first.
Elçiliği arayıp onlara ben söylerim, ama önce seni bıraksam daha iyi.
As soon as I get them, I'll call you.
Aldığım zaman sizi ararım.
I'll pay them a call.
Onları ziyaret edeceğim.
I'll call them back.
Sonra ararım.
I'll call the registry and have them send another nurse.
Haber vereyim de başka bir hemşire göndersinler.
I'll call your mother and father... and tell them to meet the bus. Listen.
Dinle.
I think you've answered enough questions, and I'll call them and I'll tell them you're with me.
Sanırım yeteri kadar soru yanıtladın, ben onlara telefon edip, benimle olduğunu söylerim.
I'll call them.
Onları arayacağım.
I'll call them.
İzin ver de polisi arayayım.
I'll tell them you're eating and to call later.
Yemek yediğini ve sonra aramalarını söyleyeceğim.
- All right, I'll call them.
- Tamam, arayacağım.
I'll call them right now if you want me to.
İstersen hemen çağırayım.
I'll call them.
Hemen çağırıyorum.
I'll call someone and have them fix it.
Poster gibi bir şey.
Now, I'll get the police on the phone and give them our good news, and call Miss Rainbird and give her the bad.
Polisi arayıp iyi haberleri Bn. Rainbird'ü arayıp kötü haberi vereceğim.
I'll make a call to all of them immediately.
Hemen hepsine telefon edeceğim. Sana Kitty'nin kim olduğunu göstereceğim!
I'll call them.
Onları ben arayım.
OK, I'll give them a call!
Öyleyse onlara telefon et!
I'll make a phone call and give them orders.
Bernadette, hemen telefon açıp talimat vereceğim.
Don't worry, I'll call them for you.
Merak etme! Senin için onları ararım!
I'll call my news department and tell them about the documents.
Haber kanallarımı arayıp onlara belgeler hakkında bilgi vereceğim.
Call them, I think they'll come in with us. With them in, it's all over.
Onları arayın, Onlar ile herşey bitti.
I'll call payroll and have them get your severance pay ready.
Muhasebeyi ariyacaim ve senin isten ayrilma tazmintini pesin vermelerini isteyecegim.
I'll call them just as soon as I finish with that shower on 23.
23 numaralı dairenin duşuyla ilgilenir ilgilenmez onları çağıracağım.
I'll go and call them up.
Evet. Birkaç banyo refakatçisi bayan biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]