I'll get it done traduction Turc
200 traduction parallèle
I'll dig him up but we'd better get it done before Calvin Wiggs gets the state police snooping around here.
Calvin Wiggs eyalet polisini buraya getirmeden önce işi bitirmeliyiz.
When it's done, drive over in your big car,... pull up in front of me, and I'll get in next to you.
İşin bittiğinde arabayla oraya gel. Yolun karşında dur, yanına oturacağım.
I'll get it done tonight and bring it over to you.
Bu gece yapacak ve sana getireceğim.
If I can't do my own work, with my own hands, it'll never get done.
Eğer ben kendi elimle kendi işimi yapamazsam, o iş asla bitmiş sayılmaz.
- Be quiet! And if you won't help me, I'll never get it done.
Eğer bana yardım etmezsen, bunu asla yapamam.
I'll try to get it done.
Sabaha yetiştirmeye çalışacağım.
I'll find a way to get the ones who done it.
Yapanları bulmanın bir yolunu bulurum.
Soon as they get through with the psychiatric check-in, I'll get it done.
Psikolojik kontrolden geçer geçmez bunu hallederim.
Stop! Or I'll never get it done!
Yoksa asla bitiremeyeceğim.
It's going to mean an all-night effort to get it installed, but at least it'll be done for the opening.
Yetiştirilmesi için bütün gece uğraşıIması gerekecek ama hiç değilse açıIışa hazır olacak.
I'm going to take Roger Montalvo's signed statement in my pocket I'll get it done right here.
Roger Montalvo'nun yazılı ifadesini alacağım. Meseleyi burada halledeceğim.
I know, I'll get it done in two.
Biliyorum, 2 saatte bitireceğim.
Pay for the welding too. I'll go get it done.
Kaynağı da sonra ödersin, Ben gidip tamirata başlayım!
You don't understand it now, but later, when you get home, with your dad, you'll hate me for all the things I've done to you.
Şimdilik anlamıyorsun ama sonra, babanla eve döndüğünde sana yaptığım her şey için benden nefret edeceksin.
If you don't get it done, I'll resign.
Eğer bu işi yapmazsan, istifa edeceğim.
Lord whatever I've done to piss you off if you'd just get me out of this let me know what it was, I'll rectify the situation.
Tanrım seni kızdıracak her ne yaptıysam beni buradan kurtarırsan durumu düzeltmeye çalışırım.
I'll get it done for you tomorrow.
Senin için yıkattıracağım yarın.
I'll get it done.
HaIIedeceğim.
I'll get it done.
Halledeceğim.
Get it done in 11 hours I'll pretend I didn't see that extremely non-regulation picture in your locker. The one from your bachelor party.
Hani bekarlığa veda partisinde çektirdiğin.
It's kind of far from work but I'll get so much done on the commute.
Değil. İşe biraz uzak. Ama yolda yapacak çok şey var.
And if it don't get done, then I'll move on. And that's the last thing in the world you want me to do.
Yapılmadıysa üzerine hücum ederim ve bu da dünyanın görmek isteyeceği son şeydir.
I'll get it done with or without you.
Seninle ya da sensiz yapacağım.
- Then I'm sure she'll get it done.
Bizi kavgadan kurtardın.
But I promise it'll be done by the time you get here.
Ama söz veriyorum sen buraya gelince olacak.
sorry, took me forever to get a taxi and got stuck in a traffic jam allowme, i'll do it - nono, i'm done, go see cedric instead.
Özür dilerim, taksi bulmak saatler aldı ve trafik berbattı. Ben yapayım. - Bitirdim zaten, onun yerine git ve Cedric'i gör.
I'll get it done in a jiffy
Ben bir anda bitiririm
Now a lot of people said, "Well, it's a nice idea but it's so hard, you'll never get it done, so I don't wanna participate, I don't believe you can ever get it done."
Şimdi bir çok insan, "Harika bir şey ya ama çok zor, asla başaramazsınız... yani ben katılmıyorum, yapabileceğinize asla inanmıyorum" falan dediler
I know I'm a kind of poor substitute, but until then, we'll get it done.
Onun kadar olamadığımı biliyorum ama o zamana kadar biz bitireceğiz.
Oh I know, you'll do whatever it takes to get the job done.
Nasıl bir iş aldığını biliyorum.
But I promise it'll be done by the time you get here.
Buraya geldiğinde bunun yapılacağına söz veriyorum.
It's the only way I'll get this done.
Bu işi bitirebilmemin tek yolu bu.
I need to know that when I ask you to do something, it'll get done.
Bunu bilmem gerekiyordu sana talimat verdiğim zaman yerine getir.
- If I don't get it done, I'll be fired.
- Eğer bitiremezsem, kovulacağım.
I have a little function to go to, then I'll swing by and get it done.
Önce bir partiye gideceğim sonra da onu haklarım.
I'll get it done.
Ben hallederim.
Baby, when I get done with you... you'll give me all of it.
Bebeğim, seninle işim bittiğinde... bana hepsini vereceksin.
- You'll get it when I'm done.
- Bitirdiğimde alacaksın.
I've done everything short of bribing them... with a year's supply of beer and night crawlers... but I'll get down there and work on it.
Her şeyi denedim bir yıllık bira ve balık yemi ile rüşvet bile önerdim ama gidip biraz daha uğraşırım.
I'll get it done.
Bu işi çözeceğim.
- I'll get to it as soon as I'm done here.
Burada işim biter bitmez onunla ilgileneceğim.
THE ONE WITH, UH, MEREDITH BAXTER-BIRNEY. I'LL GET IT BACK TO YOU WHEN I'M DONE.
İçinde Meredith Baxter-Birney olanı.
And I'll get it cooked well done.
Ve gayet iyi pişirilmesini istiyorum.
I've never done it before today, but... Maybe I'll tell her when I get home, see what she says.
Daha önce hiç yapmamıştım, ama... eve döndüğümde belki anlatırım, ne diyeceğini görmek için.
If you don't get it done, I'll resign.
Eğer sende yakalayamazsan, istifa ederim.
I'll see to it that you get full recognition for a job exceptionally well done.
Bir görevi, olağanüstü bir şekilde sonuçlandırdığın için senin adına tam bir onaylamada bulunacağım.
I'd have said this earlier, but when I get done, it's likely you'll have me relieved of my position, and I didn't want that to happen while Sydney was in the field.
Bunu daha önce söylemiştim ama sözüm bitince muhtemelen beni görevden aldıracaktın ve bunun Sydney görevdeyken olmasını istemedim. O yüzden tekrar söyleyeceğim.
And hear me... because if that means I have to transfer or demote people to get it done... that's exactly what I'll do.
Beni dinle... Eğer bunun için adam sürmek, adam ayıklamak gerekirse bil ki çekinmeyeceğim. Ben de yapacağım.
I'll get you a good big Cyrenian at the market and have done with it.
Sana pazardan iri bir Cyrenia'lı alacağım. O işini görür.
I'll get started on it as soon as I'm done reading... about how Mr. Heinrick's interests include horseback riding on the beach... hot-tubbing with special friends and "sensual charades."
Bunu okumayı bitirdiğimde başlayacağım. Bay Heinrick plajda ata binmekten özel arkadaşlarla jakuziye girmekten ve "hassas dokunuşlar" dan hoşlanırmış.
I'll get it done.
Parayı hazırlatacağım.
i'll get it 1406
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get out of your hair 27
i'll get over it 38
i'll get you 212
i'll get the money 43
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get out of your hair 27
i'll get over it 38
i'll get you 212
i'll get the money 43