I'll get the money traduction Turc
467 traduction parallèle
I'll get the money to you in just a little while.
Kısa sürede parayı bulurum.
I'll get the money to you in a while.
Kısa sürede parayı bulacağım.
"I'll get the money from the hotel safe."
" Otel kasasından parayı alayım.
I'll get the money from the safe.
Kasaya gideyim.
First I said I don't know where you'll get the money to live in Chicago.
Az önce Chicago'da yaşayacak parayı nereden bulacağını sordum.
I'll give Horace 40 percent... instead of the thirty-three and a third he really should get... provided he's home and his money is up within two weeks.
Horace'a gerçekte hak ettiği yüzde otuz üç payın yerine yüzde kırk vereceğim. Tabii iki hafta içinde parası hazır halde eve dönmesi şartıyla.
Soon I'll have money, and I'll be able to give the gentleman with the monocle the slip... till I get on board a liner.
Yakında param olacak, ve tek gözlüklü beyefendiyi, gemiye bininceye kadar atlatacağım.
You find Red and get the horses, I'll go pick up some money.
Sen Red'i ve atları getir. Ben de para alayım.
The way they don't do things! The way they'll write anything just to get it down on the sales sheet. And I'm the guy that has to sit here up to my neck in phony claims... so they won't throw more money out the window than they take in at the door.
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
You'll see the money the moment i get the chart.
Haritayı aldığım an paranı göreceksin.
I'll get you the money some way...
Sana o parayı bir şekilde bulacağım...
I presume you think that if you murder me here your sailor friend will get the blame, and you'll be free to spend my money.
Herhalde şöyle düşünüyorsun : Beni burada öldürürsen... suç denizci dostunun üstüne kalır, sen de dışarıda paramı harcarsın.
I'll get you the money, and you're out.
Sana paranı vereceğim ve ayrılacaksın.
If I ever get any fresh money, I'll come and bring you back to The Furies.
Eğer bir şekilde o parayı bulursan, burayı gelip seni The Furies'e geri götüreceğim.
I'll tell you when the money's gonna get here, if it'll satisfy you.
Eğer sizi tatmin edecekse paranın ne zaman geleceğini söyleyeyim.
I'll get the money. Meet me at the signpost in the forest at 9 : 00 tonight.
para getireceğim. saat 9 : 00'da ormandaki yön tabelasının orada buluşuruz.
I'll sell everything to get the money.
Parayı bulmak için her şeyi satacağım.
I'll get the money and bring it round tonight
Parayı sana bu gece getiririm.
I'll take it back to the store to get my money back.
Yarın dükkâna geri götürüp paramı geri alırım.
I'll get the money.
Parayı getireceğim.
All right, you wait here, I'll go get the money.
Pekala burada bekleyin, ben paranızı getireyim.
I'll get the money.
Para bulacağım.
By the time I give him the money, I'll be lucky if I get $ 20.
Parayı verinceye değin 20 dolar alırsam şanslı olacağım.
I'll find a job and... get the money back. Only don't leave.
Bir iş bulup paranı veririm.
Tomorrow, as soon as we get the money, we'll split and I'll never see her again!
Yarına kadar nasıl olsa parayı almış olacağız. Ayrılırız olur biter. Bir daha görüşmeyiz.
I'll get the money from the States in a few days.
Birkaç gün içinde parayı Amerika'dan alabilirim.
I'll be able to get the money on that little bauble.
Bu küçük değersiz şey için para bulabilirim.
And if I get the money, I'll let her go.
Ve parayı alırsam, onu serbest bırakacağım.
I'll give you all of the money I've got, that's one and four pence ha'penny, if you'll stop this third degree and let me go inside and get me breakfast.
Bu 3. sınıf gösteriyi keser,.. ... içeri geçip kahvaltıma devam etmeme izin verirsen sana bütün param olan 1 şilin 4 peniyi veririm.
To think things were going so well. Where'll I get the money to cover my losses?
Her şeyin iyi gittiğini farz etmek bana yatırımımı geri getirecek mi?
I'll get the money.
Çok iyi. Parayı getireyim.
She'll want to get as far as she can from that money'cause I got the key to the locker.
Paradan mümkün olduğunca uzağa gidecektir çünkü kasanın anahtarı bende.
If you promise to stay away from those gangsters... I'll get you the money.
Bana bir daha bu gangsterlerden uzak duracağını söyle sana parayı vereyim.
I'll come up with the money to get you out of here, so please...
Para bulup geri dönceğim ve seni buradan çıkaracağım, o yüzden lütfen...
When I get to Mexico City, I'll send you the money.
Meksiko şehrine vardığımda size parayı gönderirim.
I want my money, I want the papers I signed, then I'll get out and you two clowns can have your little laugh.
Paramı istiyorum, imzaladığım kağıtları istiyorum, sonra dışarı çıkacağım ve siz iki palyaço küçük bir kahkaha atabilirsiniz.
I'll buy you the house, even though I don't know where we'll get the money.
Parasını nereden bulacağımı bilemesem de, sana o evi satın alacağım.
You give us the money, and I guarantee you I'll get you a gold medal at the Olympics. Maybe two.
Bize para verin ben de size Olimpiyatlarda bir, belki de iki tane altın madalyayı garanti ederim.
But I'll get the money, my mother and sister will send it to me...
Ama parayı bulacağım. Annem ve kızkardeşim gönderecek...
Except iff you don't have the money, or iff I ain't back in 18 minutes ffrom now, or iff somebody tries to ffollow us, or tries to stop us leaving'affter we get the money, we'll kill that little boy.
Yalnız para yoksa veya 18 dakikada orada olmazsam, veya bizi takip eden ya da parayı aldıktan sonra durduran olursa, çocuğu öldüreceğiz.
You get me the real money and I'll bring you the real diamonds.
Gerçek parayı ver, ben de gerçek elmasları vereyim.
I'll pay for the damages, please let me go I'll get Misai to bring you the money
hasarı öderiz, affet lütfen size Misai'yi ve parayı veririm
I'll notify the board as soon as I get to Chicago and have them wire you the money immediately.
Chicago'ya gider gitmez yönetim kurulunu haberdar edeceğim ve derhal parayı sana havale ettireceğim.
So I'll get the money. Yeah.
Bulurum ben de.
Let me go and I'll get the money.
Gitmem için bana izin ver, ben vereyim parayı.
I'll get in touch with you when I need the money!
Paraya ihtiyacım olduğunda, senin yanına geleceğim!
I'll get the money, Pa.
Ben parayı alayım baba.
I'll get back the money he took.
Götürdüğü parayı geri alacağım.
If you don't get all the money in three days, I'll have you hanged!
Eğer üç gün içinde parayı toplayıp teslim etmezsen işin biter!
I'll get the money.
Parayı ben bulurum!
I'll get the money.
Parayı getiririm.
i'll get it 1406
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get out of your hair 27
i'll get over it 38
i'll get it done 26
i'll get you 212
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get out of your hair 27
i'll get over it 38
i'll get it done 26
i'll get you 212