I'll go this way traduction Turc
169 traduction parallèle
I'll get everything ready and I'll go this way.
Her şeyi hazır hale getirip bu taraftan gideceğim.
I'll go out this way.
Ben şuradan çıkacağım.
I'll go out this way. - Wait a minute.
- Bir dakika.
I'll go this way, you two go that way. OK.
- Ben bu yoldan gideceğim, sen oradan git.
After this, any time you want to go to her, I'll pay your way.
Bundan sonra, ona her gitmeyi istediğinde, yol paranı ben vereceğim.
I'll go this way.
Bu yoldan gideceğim.
I'll go this way.
Ben bu tarafa gidiyorum.
You go along the river, and I'll go this way, right?
Siz nehir kıyısından alt geçide doğru gideceksiniz. Ben de bu yöne tamam mı?
This way, if things go wrong, I'll take the rap alone.
Bu şekilde, eğer ki işler ters giderse, çalma işini tek başıma halledeceğim.
I'll go this way.
Ben buradan gidiyorum.
- Look that way. I'll go this way.
- Sen bu tarafa bak.Ben bu yana gidiyorum.
You go this way, I'll go that way.
Tamam.
I'll tell you what, Jim Boy, let's go over to your office and discuss this in a rational way, shall we?
Bak sana ne söyleyeceğim, Jim. Birlikte ofisine gidelim ve bu konuyu orada daha aklı selim şekilde konuşalım, olur mu?
I figure the way prices are around here, I'll go broke about 2.30 this afternoon.
Buradaki fiyatlarla öğleden sonra iki buçukta meteliksiz kalacağım.
And I'll go this way.
Ben de bu yöne.
I'll go this way.
Ben bu taraftan gideceğim.
I'll go this way.
Ben de bu tarafa.
I'll go this way.
Diğerleri benim.
I'll put it this way, dreams allow us to go quietly and safely insane every night and return us to some kind of sanity in the morning.
Rüyalar, bizim her gece sessizce ve emniyetli olarak delirmemize izin verir. Ve sabah aklımıza tekrar kavuşuruz.
You go that way, and I'll go this way.
Bu yoldan git, bende bu yoldan gideceğim.
You go that way, and I'll go this way.
Sen o taraftan git, ben de bu taraftan.
Captain, I'll go this way.
Kaptan, ben bu taraftan gidiyorum.
- I'll go out this way.
- Buradan çıkacağım.
I'll go this way!
Ben bu taraftan gideceğim!
Spread out, I'll go this way.
Dağılın, ben bu tarafa gidiyorum.
I think I'll just go this way.
Böyle gitmem gerektiğini düşünüyorum.
Get out of the way, bitch, or I'll go right through you with this.
Çekil önümden orospu! Yoksa seni de ikiye bölerim!
I'll go this way.
Bu taraftan gideceğim.
I'll go to the rest room, you go with him Please come this way
- Lavaboya gideceğim, sen onunla git. - Lütfen bu taraftan.
All right, I'll go this way.
Ben bu taraftan gideceğim.
- You go this way, I'll go that way.
- Sen bu tarafa git, bende bu yöne.
- I'll go this way. I'll go this way and check over here.
Ben de şu tarafa'burayı kolluyorum.
Listen, I'll go this way.
Ben bu taraftan gidiyorum.
You look there and I'll go this way.
Sen şu tarafa bak, ben bu yoldan gideceğim.
Going on this killing... ... don't mean I'll go back to the way I was.
Adam öldürmek için yola düştüm diye eski halime dönmeyeceğim.
I think you'll go a long way to resolving this misunderstanding. You'd be surprised what happens if people just listen without succumbing to all that pain and anger.
İnsanlar acı ve öfkeye kapılmadan dinlediğinde neler olduğuna şaşırırsınız.
I'll kill that rascal in such a way... That God will end this system of rebirth! Go!
O alçaklara öyle bir ölüm vereceğim ki Tanrı yeniden doğuş sistemini sonlandıracak!
I'll go this way.
Bu tarafa gidiyorum.
– You go that way, I'll go this way.
- Sen şu tarafa git, ben bu tarafa.
You go this way, I'll go this way, and we'll meet back here.
Sen şu yöne git, ben bu yöne. Burada buluşuruz.
Anferny, go down to the south end of the block, and I'll go down this way.
Anferny, sen güney tarafına doğru git, ben de bu taraftan gideyim.
I'll go this way.
Ben o yönde gideceğim.
You go that way, I'll go this way.
Sen o taraftan git, ben bu taraftan.
I'll go this way. [Groaning]
Çalışıyor!
No need, I'll go this way
Gerek yok, bu yoldan yürürüm.
- I'll go this way.
- Ben buradan gideceğim.
If you don't wanna go because you really don't wanna go... and not because you are in any way afraid, then this is the last time I'll mention it.
Korktuğun için değilde, gitmek istemediğin için gitmiyorsan bir daha bu konuyu açmam.
I'll go around this way.
Ben de buradan dolaşacağım.
You go this way, I'll go that way!
Sen bu yönden git, Ben bu yönden!
Let me put it this way, monkey-brain. Either you take me where I want to go, or I'll send you back to Captain Valentine in a box.
Başka türlü söylemem gerekirse maymun beyinli beni istediğim yere götürmezseniz sizi Kaptan Valentine'a kutu içinde yollarım.
I'll go this way.
Ben bu taraftan giderim.
i'll go 1832
i'll go first 231
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go tomorrow 23
i'll go check it out 35
i'll go see 33
i'll go now 83
i'll go check 56
i'll go first 231
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go tomorrow 23
i'll go check it out 35
i'll go see 33
i'll go now 83
i'll go check 56