I'll let you get back to it traduction Turc
46 traduction parallèle
Okay, girls, let's get this gear on your back, and I'll show you how to use it.
Tamam kızlar, malzemeyi takalım size kullanmasını öğretirim.
Tell me how I can find her and I'll let you get back to your ship before it's destroyed!
Bana kız kardeşimin yerini söylersen, gemin yok edilmeden önce ona ulaşmana izin veririm!
I'll let you get back to it.
Seni rahat bırakacağım.
Thank you. I'll let you run it past her, and get back to me whenever.
Sen bunu Rory'ye sor ve istediğin zaman yanıtını ver.
I'll let you get back to it.
Bırakayım da işine dön.
I want to help. Let me think about it, and I'll get back to you.
Sana yardım etmek isterim.
well, I'll let you get back to it.
Pekâlâ, devam edin öyleyse.
Well, I'll let you get back to it.
Bırakayım da işine geri dön.
And if you just let me get back down to my boat all right, before my books rot, I'll prove it.
Eğer kitaplarım çürümeden teknemin yanına dönmeme izin verirsen, bunu sana kanıtlarım.
Let's get back to work. You dictate during the day, and I'll transcribe it all at night, meantime you'll work on the new part.
Gün boyunca dikte edersiniz ve ben de bütün gece boyunca uyarlarım böylece sen de yeni kısım üzerinde yoğunlaşırsınız.
Let me run it by the boss. I'll get back to you.
- Patrona bir sorayım da sana dönerim tekrar.
I'll let you get back to... whatever it was you were doing.
Ben seni bırakayım da artık her ne yapıyorsan işine geri dön.
- Oh. Well, I'll let you get back to it.
Müsaade edeyim de işinin başına dön.
Let me think about it and I'll get back to you. "
Bir düşüneyim sana dönerim " dersin.
Okay, let me think about it and I'll get back to you.
Tamam. Bir düşüneyim sana döneceğim.
Let me talk it over with my partner and my client. I'll get back to you in an hour.
Ortağım ve müvekkilimle konuşup bir saat içinde sizi ararım.
I'll let you get back to it.
İçmeye devam edebilirsin.
I'll let you get back to it.
Seni çok tutmayacağım.
But, uh, I'll let you get back to it.
Ama, işine engel olmayayım.
I'll let you get back to it.
Bunu geri almak izin vereceğim.
I thought maybe you'd want to pray for his family, but you're running a country. I'll let you get back to it.
Bugün büyük bir adamın öldüğünü bilmek isteyeceğini ve ailesi için dua etmek isteyeceğini düşünmüştüm ama sen ülke yönetmekle meşgul olduğun için ben seni işinden alıkoymayayım.
Let's just get you back to the tent and I'll come back here and see if I can fix it, okay?
Seni çadıra götürüp ben geri geleceğim ve tamir etmeyi deneyeceğim, tamam mı?
Anyhow, I'll let you get back to it. Sorry again to interrupt.
Neyse, rahatsız etmeyeyim.
I'll let you get back to- - No, no, it's okay, that's - thank you for telling me and...
- Seni rahat bırakayım da dön... - Yo, yo, sorun değil... Bana söylediğin için teşekkür ederim.
I'll let you get back to it.
Sen yaptığın işe geri dön.
I'll be back tonight with my associates to get all this stuff, and if you don't like it, let me remind you.
Bu gece ortaklarımla bunları almak için geri döneceğim. Ama bu hoşunuza gitmezse size şunu hatırlatıyım :
In the meantime, I'll let you get back to it.
Kısa sürede ihtiyacınız olanı size sağlarım.
Just let me confirm it with the doctor, and I'll get right back to you.
Doktordan onayı alır almaz, sana geri döneyim, olur mu?
I'll let you get back to it.
Bırakayım da geri dön.
I'll let you get back to it.
- Bırakayım da işine dön sen.
Case in point, I'm sure you're all very busy, and you have much better things to do than to listen to me up here, so I'll let you get back to it.
Buna örnek olarak, eminim hepiniz çok meşgulsünüzdür ve burada beni dinlemekten ziyade yapacak daha önemli işleriniz vardır.
I have a doctor's appointment. I'll let you guys get back to it.
Doktor randevum var, sizi rahat bırakayım.
I guess I'll let you get back to it.
Bırakayım da çalışmana geri dön.
Oh. ( laughs ) Well, I'll let you get back to it.
Neyse ben seni işinden alıkoymayayım.
Well, I'll let you get back to it.
Rahat bırakayım da işine geri dön.
Okay, let me look into it, and I'll get back to you.
Tamam, izin verin bunu araştırayım ve size geri döneyim.
And I'll let you guys get back to it as soon as you tell me why my missing girl just tagged the three of you here with her?
Herhalde, arkadaşınız hastanede yatmış, hayata tutunmaya çalışırken, sizin böyle bir eğlence düzenlemiş olmanız içinizi epey burkuyordur.
So, I'll tell you what, if I want to take something to get remotely rid of all this shit I have got on my back, then just be a mate and let me do it cos that's what I'd do for you cos I know what you're doing.
Bak sana ne diyeceğim, tüm bu pislikten kurtulmak için bir şeyler almak istersem arkam sağlam, yani dostum olun ve bana izin verin çünkü ben sizin için bunu yapardım çünkü ne yaptığını biliyorum.
I'll let you get back to it.
Ben gideyim siz de işinize kaldığınız yerden devam edin.
I'll let you get back to whatever it is you were doing.
Her ne yapıyorsan geri dön madem.
Well, maybe when I... get back to the Island in a couple days, you'll let me make it up to you.
İki gün sonra adaya dönünce hatamı telafi edebilirim belki.
I'll let you get back to it.
Geri dönmene izin vereceğim.
So I'll let you get back to it.
Konuşmayı sonlandırıp işimize bakalım.
Well, let me run it past my business partner and I'll get back to you.
İş ortağıma danışayım, sonra size dönerim. Tamam mı?
We'll get your tests back soon, and I would tell you not to have sex before then, but let's face it... lightning ain't gonna strike twice, is it?
Test sonuçları hemen çıkar. Sana sonuçları almadan seks yapma derdim ama dürüst olalım, şans kapıyı iki defa çalmaz, değil mi?
I'll let you get back to it, then.
Seni rahat bırakayım.