I'll see what i can do traduction Turc
1,588 traduction parallèle
I'll see what I can do.
Bakalım neler yapabileceğiz.
But I'll see what I can do.
Ama bakalım ne yapabileceğim.
Okay, I'll see what I can do.
Tamam, deneyebilirim.
- All right, I'll see what I can do.
- Tamam, görelim bakalım, ne yapacaksın.
- Yes, I'll see what I can do.
- Evet, elimden geleni yaparım.
I'll see what I can do.
Ayarlamaya çalışacağım.
Alright, I'll see what I can do.
Tamam, bir deneyeyim.
Here, I'll see what I can do.
Burada ne yapabileceğimi görebiliyorum.
I'll see what I can do.
Ben de neler yapabileceğime bakayım.
- I'll see what I can do. Hurry.
- Bakayım ne yapabileceğim.
I'll see what I can do.
Bakayım ne yapabileceğim.
I'll see what I can do.
Ne yapabilirim bir bakacağım.
I'll see what I can do.
Bir ara düşünürüm.
There is only one thing you can be certain of, and that's if you don't do exactly what I say, you'll never see or hear from either one of us again.
Emin olabileceğin tek bir şey var, o da, eğer dediklerimi harfiyen uygulamazsan, ne bizi tekrar görecek, ne de bizden tek bir kelime duyacaksın.
I'll see what I can do.
Ne yapabilirim bir bakarım.
Okay, I'll see what I can do, but don't get your hopes up, okay?
Tamam ne yapabileceğime bakayım, ama çok umutlanmayın tamam mı?
All right, I gotta pull a couple of old boxes, but I'll see what I can do.
Eski kutuları aşağı indirmem gerekecek ama elimden geleni yaparım.
- I'll see what I can do.
- Bir çaresine bakarım.
I'll see what I can do.
Elimden geleni yapacağım.
I'll see what I can do, but I'm not exactly running the show.
Neler yapabileceğimi göreceksin,... ama bu kesinlikle bir gösteri olmayacak.
I'll see what I can do.
- Elimden geleni yapacağım.
I'll see what I can do.
Ne yapılabileceğine bakarız.
In the meantime, I'll see what I can do about getting you what you need.
Bu sırada, ben de sana ihtiyacın olanı getirmek için elimden geleni yapayım.
Yeah, I'll see what I can do, Don.
Ne yapabileceğime bir bakarım, Don.
I'll see what I can do.
AnlaşıIdı. Bakalım ne yapabilirim.
I'll see what I can do.
Elimden geleni yaparım.
I'll see what I can do.
Bir şeyler yapmaya çalışırım.
I'll see what I can do.
Bakalım ne yapabileceğim.
I'll see what we can do.
Bakalım ne yapabilirim.
I'll see what I can do.
Anladım Gia. Ne yapabileceğime bakarım.
I'll see what I can do.
Ne yapabileceğime bakarım.
Well, I'll see what I can do About that. OK?
O konuda bir şeyler yapmaya çalışırız, tamam mı?
All right, I'll see what I can do.
Tamam, elimden geleni yaparım.
I'll see what I can do.
Bir çaresine bakarım.
All right, I'll see what I can do.
Pekala, bakalım neler yapabilirim.
- I'll see what I can do.
- Elimden geleni yapacağım.
If I don't have the money I want, you'll see what I can do!
İstediğim parayı almazsam, neler yapabileceğimi o zaman görürsün.
I'll see what I can do.
Ne yapabileceğime bir bakayım.
I'll see what I can do.
Bir çaresine bakacağım.
I'll see what I can do, Nathan.
Ne yapabilirim bakacağım, Nathan.
- I'll see what I can do. - Hey, Nick.
- Ne yapabileceğime bir bakayım.
Well, then I'll see what I can do.
Peki, o zaman ne yapabileceğime bakacağım.
- I'll see what I can do.
- Ne yapacagıma bir bakayım.
I'll speak with the ambassador, see what I can do.
Başkonsolosla konuşup, ne yapabilirim bir bakacağım.
- -But I'll see what I can do.
- Ama neler yapabileceğime bir bakarım.
I'll see what I can do.
Ne yapabiliyorum, göreceğiz.
I'll see what I can do, sir.
Elimden geleni yaparım, efendim.
I'll see what I can do.
Bir şeyler yapmaya çalışacağım.
Fine. I'll see what I can do.
Pekâlâ, elimden geleni yaparım.
We're driving out for the last water collection, I'll see what I can do.
Son kez su almak için dışarı çıkacağız, elimden geleni yaparım. - Teşekkürler.
I'm busy tonight with some things in town, but in the morning, I'll see what I can do.
Bu akşam kasabada işlerim olduğundan meşgulüm....... ama sabah ne yapabilirim bir bakarım.