I'll see you around traduction Turc
1,016 traduction parallèle
I mean, yeah, I'll see you around.
Yani evet. Sonra görüşürüz.
I'll see you again, Holliday, if you're around.
Görüsürüz Holliday, tabii hayatta kalirsan.
I'll see you around.
Görüsürüz.
I'll see you around, honey.
Görüşürüz hayatım.
I'll see you around, huh?
Görüşürüz, huh?
- I'll see you around, okay?
- Sonra görüşürüz, tamam mı?
I'll see you around 5 : 00, buddy, when we go home, huh?
Saat 5 : 00 gibi görüşürüz, ahbap, eve gittiğimizde, ha?
- I tell you. lieutenant since we know the situation now. we'll just circle around here in the foothills for a couple of days like we was looking. see?
- Size diyeceğim, Teğmen şimdi durumu öğrendiğimiz için, tepenin etrafında bir daire çizerek birkaç gün daha onu arıyormuş gibi etrafa bakınırız.
Why don't you have a look around here and see if there's something that strikes your eyes. And meanwhile, I'll have my mechanic give yours the once-over.
Gözünüze çarpan bir şey var mı bakın, ben de sizinkine bir göz attırayım.
I'LL SEE YOU AROUND. NO!
Sana lazım olan iyi bir gece uykusu.
Well, I'll see you folks around.
Güzel. Daha sonra görüşürüz.
If I see you around here again, you'll get more of the same.
Seni bir daha buralarda görürsem ağzını burnunu dağıtırım.
I'll see you around, Counsellor.
Görüşürüz, Avukat.
I'll see you around.
- Görüşürüz.
I just wanted to call and tell you that you can expect the escrow to close around the 10th of February. - I'll believe it when I see it.
İşin, 10 Şubat gibi hallolacağını haber vermek istedim.
I'll see you around.
Görüşürüz. ´
I'll see you around, Grandpa.
Belki başka bir zaman, babalık.
I'll see you around.
Görüşürüz.
You do that and I'll see you around 8.
Kontrol et de 8 civarında görüşelim.
Look, I'll see you around.
Görüşmek üzere.
I'll see you around.
Sonra görüşürüz.
I'll see you around the yard.
Avlunun oralarda görüşürüz.
I'll see you around.
Görüşürüz buralarda.
I'll see you around, huh?
Sonra görüşürüz, ha?
So I'll see you around, then?
Artık görüşürüz herhalde?
- I'll see you around, Lieutenant.
- Görüşürüz, Teğmen.
While you're setting up, I'll look around, see if there are any more.
Sen hazırlık yaparken ben etrafa bakacağım.
- I'll see you around.
- Buralarda görüşürüz.
I'll see you around 12 : 30, then.
Saat 12 : 30 civarında görüşürüz.
Yeah, sure I'm inviting her. I'll see you around.
Evet, tabiki iyiyim.
- Alright, I'll see you around 2 : 00.
Tamam.Yarin saat 14 : 00 de gorusuruz.
Listen, I'll see you guys around.
Dinleyin, görüşürüz.
If I'm ever downtown... and see you dressed in one of those ridiculous outfits... bothering shoppers, and dancing around... like some sort of a fool... I'll kill you, and I mean business.
Eğer çarşıya çıktığımda seni o gülünç kıyafetler içinde... alışveriş edenleri rahatsız ederken... ve çevrede salaklar gibi... dans ederken görürsem... seni öldürürüm ve çok ciddiyim.
Now that you found me, it's buddies forever and I'll see you around.
Buldun öyleyse, Seninle sonra hesaplaşıcaz.
Maybe I'll see you around.
Buralarda görüşürüz.
- I'll see you around.
- Etrafta görüşürüz.
And when the time comes, I'll cry for her but you won't be around to see it, Mr. Smart-Ass-Moseby.
Ve zamanı gelince, onu için ağlarım ama siz bunu göremeyeceksiniz Bay ukala.
- I'll see you around.
- Görüşürüz. - Peki.
I'll see you around
Sonra görüşürüz.
Well, I'll see you around.
Peki, görüşürüz.
I'll see you around wait, guys... guys... brand new building...
- Görüşürüz. - Bekleyin çocuklar. Bu yepyeni bir bina.
I'll see you tomorrow. Around 9? Sure thing.
- Yarın saat 9 gibi görüşürüz.
I'll see you around.
Seninle görüşeceğiz.
I'll be sitting around with nothing to do and I'll pick up one of those pulp rags just to see if you got a story in it.
Yapacak birşey olmadan oturuyordum ve şu ucuz gazetelerden birini aldım, sadece senin bir hikayen var mı diye bakmak için.
I'm always around. I'll pop up and see you again soon.
Merak etme, yakında birden ortaya çıkarım yine.
You wait and see, you'll turn around a couple years, I won't even be able to keep up with you.
Bekle de gör birkaç yıl sonra sana ben bile yetişemeyeceğim.
- You know, i can give'em more blood, but... you see, you buy a lot of these, you scatter them around, and nobody'll notice you don't have enough furniture.
- Bilirsin, onlara daha fazla kan vereceğim, ama... Bunu görüyorsun, bunlardan çokça satın al, ortalığa saç, yeterli mobilyan olmadığı sürece seni kimse fark etmeyecektir.
I'll see you around sometime.
Daha sonra görüşürüz.
- I'll see you around.
- Görüşürüz.
I was thinking of hanging around and being one of those I'll-see-you-on-the-weekend dads.
Şu "hafta sonunda görüşürüz" babalarından biri olmayı düşünüyordum.
If I see you around here again, I'll call the police.
Seni bir daha buralarda görürsem, polisi çağırırım.
i'll see you at the office 23
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see you guys 49
i'll see you there 345
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see you guys 49
i'll see you there 345