English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'll see you out

I'll see you out traduction Turc

625 traduction parallèle
"If I ever see you again, I'll rip out your eyes and pluck off your ears."
"Seni bir daha görürsem, gözlerini oyup, kulaklarını koparacağım."
I'll see you out.
Sizi geçireyim.
You'll see what I'm going to bring out
Ne yayımlayacağımı göreceksin.
- I'll see you out.
- Seni geçireyim.
- I'll see that you find out.
- Öğrenmeni sağlarım.
I'll see you out there.
Orada görüşürüz.
- I'll see you out.
- Sonra görüşürüz.
Then I'll see to it that you can't go out to them.
Bunu göreceğim, dışarı gidemezsin.
I'll see you out on the floor.
Seni zeminde göreceğim.
Can't you see I'll go out of my mind if I have to sit by and watch other people make love?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
You can make out a list for all the things you need, and I'll go and see if I can get a magnetometer for you.
İhtiyacınız olan şeylerin listesini yapabilirsiniz, Ve ben de sizin için bir manyetometre bulabilecek miyim bakayım.
But I'll see you before I go... and tell you what I find out from old Jim Horton.
Ama gitmeden sana uğrayıp yaşlı Jimmy'den neler öğrendiğimi anlatacağım.
I'll see if I can smoke him out for you.
Bakalım onu senin için ortaya çıkarabilecek miyim.
I'll give you the letter to see the bishop... but only after you've straightened yourself out... with the sisters.
Size, onu görmeniz için bir mektup vereceğim. Ama mektubu, siz rahibeleri görene kadar veremem. İşte geliyorlar.
They figure you don't want me around, you don't want to see me, and if I go away for a while, maybe I'll get all this out of my mind.
Beni etrafında istemediğini, beni görmek istemediğini ve kısa süreliğine uzaklaşırsam tüm bunları aklımdan çıkaracağımı düşünüyorlar.
Well, I... I suppose I'll find out sooner or later, but just what exactly did you want to see me about? George, now that's just what I like so much about you.
Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz?
I'll be coming out to see you regular, James.
Ziyaretine sık sık geleceğim James.
I'll see that you get the first copy, fresh out of the typewriter.
Daktilodan çıkan ilk kopyayı senin almanı sağlarım.
I'll see you on the way out.
Dışarı çıktığımda görüşürüz.
Once I step out of this house, you'll never see me again.
Bu evden dışarı çıktıktan sonra beni bir daha görmeyeceksiniz.
If you don't mind, I'll just run out and see to them.
Kusura bakmazsanız çıkıp bir göz atacağım.
I'll check the hotel these matches came from. And me? See if you can tough it out in there.
Ben şu otele bakacağım Burada biraz daha kal.
You cannot fight what you cannot see. I'll go out against them as I did before.
Eskisi gibi karşı duracağım onlara!
It's a good thing I decide to come back and see that you are all right, otherwise you'll be out on the streets again
Nereye gidiyorsun böyle?
If I ever see you running over a cat, I'll kick your teeth out.
Bir daha kedi ezdiğini görürsem, dişlerini sökerim.
I'll see you tomorrow, Myrtle, out at the nuthouse.
Yarın tımarhanede görüşürüz Myrtle.
If I see you up here again, I'll kick the guts out of you.
Eğer seni tekrar burada görürsem canına okurum.
Never mind, I'll see you out myself.
Neyse, sizi kapıya kadar geçireyim.
I'll see you out
Seni geçireyim.
I'll see you out.
Sizi kapıya kadar geçireyim.
I'll see you out.
Gerek yok.
But if you think you'll need the fourth... I'll see how it works out.
Fakat dördüncüyü de istediğini düşünüyorsan... sonucunu göreceğim.
I'll see you on my way out, Rogers.
Dışarı çıkarken görüşürüz, Rogers.
- I'll see you out, Inspector.
- Sonra görüşürüz Müfettiş.
I * ll see you out, Inspector.
Dışarıda görüşürüz müfettiş.
I'll take care of your mother... if, when I get out I pull off that job, you'll see...
Annene ben bakarım... Şuradan bir çıksam görürdün o zaman...
Why don't you sit down and I'll see if I can straighten this out?
Oturmazmısınız, bende bunu düzeltmeye çalışacağım.
Why don't you make out a shopping list and I'll see what's left at the market?
Neden bana bir alışveriş listesi hazırlamıyorsunuz, efendim? Çarşıdan neler alabileceğimi görelim.
You and I will know you're out of breath, but she'll think it's very sexy, you see?
İkimiz de nefessiz kaldığınızı bileceğiz, ama kıza çok seksi gelecek bu, oldu mu?
I figure you'll wanna see that Melinda and her daughter get out.
Ben senin Melinda ve onu kızını görmek isteyeceğini sanıyorum.
You just relax and stretch out on the seat, if that will make you feel better and I'll see what I can do about changing the tire.
Rahatla, kendini daha iyi hissedeceksen koltuğa uzan. Ben de lastiği değiştirmek için ne yapabilirim... bir bakayım.
Get out, all of you. I'll see her privately.
Dışarı çıkın, hepiniz.
- I'll come to see you. To find out.
- Öğrenmek için seni görmeye geleceğim.
I can see what lies ahead. It'll amuse you. What more do you want out of life.
Sana, içinde yaşadığın şu güzel anlar ve geleceğin hakkında birşeyler söylemek isterim.
You know, sometimes when I see a sad movie, I want to see the end again, just hoping it'll all come out better the second time.
Bazen acıklı bir filmin sonunu tekrar göresim gelir, ikinci seyredişimde daha iyi biter umuduyla.
Come on, I'll see you out.
Gel, sana eşlik edeyim.
Now, don't you see me out to the door. I'll see you later, honey, okay?
Sen hiç kalkma şekerim.
I'd love to stay and see how she works out but... I'm afraid you'll have to.
Burada kalarak bayan arkadaşınızın gelişimini izlemek isterdim. Korkarım ki kalmak zorundasınız.
- You'll be sorry for this, you wait... and I'll see you later in an alligator! Now get out of my home!
- Şimdi evimden çık!
Now, like I said, if you just comb it out every morning, you'll keep the line and still have plenty of movement round the face, you see what I...
Şimdi. Dediğim gibi, her sabah tararsanız şekli asla bozulmaz. Yüzünüze ayrı bir hava getirdi.
I'll see you out
sonra görüşürüz

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]