I'll see you there traduction Turc
1,421 traduction parallèle
I'll be there right away, see you soon.
Tamam.. hemen geliyorum. Yakında görüşürüz.
I'll see you there.
Orada görüşürüz.
Well then I guess I'll see you there.
O halde orada görüşürüz.
You are so funny. I'll see you there.
Çok komiksin Orada buluşuyoruz.
I'll see you there.
- Evet.Orada görüşürüz.
I'll see you there, asshole.
Orada olacağım, ibne herif.
Okay, I'll see you there.
Jumera Beach. Tamam, orada görüşürüz.
Okay, I'll see you there.
Tamam, burada buluşalım.
I guess we're gonna go have a cigarette, and we'll see you back up there in a little bit.
Galiba gidip sigara almamız gerekecek. Sonra seninle çıkışta görüşürüz.
- I'll see you there.
- Seninle orada görüşürüz
I'll see you there, but not for a long time.
Orada görüşeceğiz. Fakat çok uzun sürmeyecek.
Get out of there. I'll see you at the extraction point.
Çıkış noktasında görüşürüz.
I'll be there when you land, and we'll go see Drake together.
Ve birlikte Drake'i görmeye gideceğiz.
I'll see if there's any evidence of these nefarious Brits, but I'm warning you, if I can't, we're pleading guilty, and you're either going back to jail or if the judge shows absolutely no mercy at all, you'll be staying here with my mother.
O kötü İngilizlerin elinde delil var mı bakacağım ama seni uyarıyorum, bulamazsam, suçu kabul edeceğiz sen de ya hapise gidersin ya da hakim hiç merhamet göstermezse burada annemle birlikte kalırsın.
All right. I'll see you back there.
Tamam görüşürüz.
- I'll see you back there.
Seninle orda görüşürüz..
Do you mind talking to the mexican federales, see if they'll hold them there so i can talk to Austin?
Onları orada tutmaları ve Austin'le konuşabilmem için Meksikalı Federallerle konuşmayı düşür müydün?
- I'll see you out there. - Okay.
Sahnede görüşürüz.
Go to the hospital. I'll see you there, all right?
Hastaneye git, orada görüşürüz tamam mı?
- I'll see you guys there.
- Sizinle orada görüşürüz.
So I'll see you there?
Orada görüşürüz öyleyse?
Great. I'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
I guess I'll see you there. - Seems inevitable, doesn't it?
- Kaçınılmaz görünüyor, değil mi?
I'll see you over there.
Orada görüşürüz.
I'll see you tonight. And there's somebody that I want you to meet.
Şehirdeki diğer kumarhanelerle rekabet etmeliyiz, Ed.
- Okay, fine. I'll see you there.
Sizinle orada görüşürüm.
I mean, when you're ready, you'll probably be able to see it just like you were there, so-so don't stress about it, okay?
Bak, eğer buradaysa, elbet ortaya çıkar. Yani, hazır olduğunda, büyük ihtimalle oradaymışçasına hatırlayacaksın, yani, sıkılmana gerek yok, tamam mı?
I'll see you out there. All right?
Peki seninle orda görüşürüz, tamam mı?
So I'll see you there at 3 : 00.
Saat 3 : 00'te orada ol.
- I'll see you up there.
- Orada görüşürüz.
OK, right, I'll see you down there.
Peki, tamam. Orada görüşürüz.
I'll see you there. Hey, Tom?
- Beni kızdırma.
I'll see you in there.
O zaman... içeride görüşürüz.
In there, I'll see you.
İçeride görüşürüz.
I'll have her pop in her "going out" teeth and you two can see if there's any real spark.
Dışarı çıkarken taktığı takma dişleri veririm. Aranızda bir çekim olup olmadığına bakarsınız.
Uh, then I'll see you there.
Orada görüşürüz o zaman.
But I think, if you look hard enough You'll see that the man you fell in love with is still in there.
Ama iyice bakarsan, aşık olduğun adamın halen orada olduğunu göreceksin.
Thank you, I'll see you down there.
Teşekkür ederim, seninle aşağıda görüşürüz.
Then maybe I'll see you there.
Belki orada görüşürüz.
I was about to call you. There's something in here you'll want to see.
- Sizi aramamın sebebi burada birşeyler var, bunu görmelisiniz.
So I guess I'll see you there, sailor.
Sanırım seni de görürüz orada, denizci oğlan.
Maybe I'll see you there.
Belki orada görüşürüz.
I'll... see you there, then.
Orada görüşürüz o zaman.
All right. All right, John, I'll see you over there!
Tamam, John, orada görüşürüz!
I " ll see you out there.
Pistte görüşürüz.
I'll see you there for dinner tomorrow night, 6 : 00.
Saat altıda akşam yemeği için seni orda bekliyorum.
All right, I'll see you over there. Professor Adams.
Mutluluk kafanda öyle her istediğinde açıp kapayabileceğin bir düğme değil.
So, I'll see you there, then.
O zaman orada görüşürüz.
I'll see you in there.
İçeride görüşürüz.
All right, well, there are my friends, so I guess I'll see you around?
Tamam, şey, arkadaşlarım var, peki seni etrafta görebilecek miyim?
We're all gonna head over there, so I guess I'll see you guys there.
Hepimiz oraya gidiyoruz, sanırım sizi orada görürüm. Hoşça kal.
i'll see you at the office 23
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see what i can do 667
i'll see you monday 57
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see what i can do 667
i'll see you monday 57